FUTBOL

Yazarlar F.Bahçe'nin galibiyeti için ne dedi?

Spor yazarları AEL Limassol - Fenerbahçe maçını yorumladı

Yazarlar F.Bahçe'nin galibiyeti için ne dedi? - Sayfa 1

Spor yazarları AEL Limassol - Fenerbahçe maçını yorumladı

Yazarlar F.Bahçe'nin galibiyeti için ne dedi? - Sayfa 2

1 puan yetmezdi (Uğur Meleke - Milliyet) Sokakta en sık duyduğumuz eleştiri, “Bir yıl önce dediğiniz, bir yıl sonra söylediğinizi tutmuyor” minvalindedir. Bu eleştirinin haklılığını kabul ediyorum, ama dün gece Kıbrıs Rum Kesimi’ndeki maçı izlerken şunu düşünmeden de edemedim: “Hocaların üç gün önce verdikleri kararlar, sahaya yansıttıkları niyet, üç gün sonra ile tutarlı mi ki Allah aşkına?”. Cumartesi gecesi Fenerbahçe tam 6 kritik eksikle Bursa deplasmanında 4 ofansif oyuncuyla, akışkan bir hücum anlayışıyla galibiyet ararken; sadece 4 gün sonra, Gökhan ve Mehmet de dönmüşken, Bursaspor’un yarı gücünde olmayan bir rakibe karşı açıkça 0-0’ı hedefliyorsa bizim yorumlarımız nasıl tutarlı olabilir ki! Dün Fenerbahçe önemli galibiyet kazandı; ama o dakikaya kadar sahaya konulan niyet (Volkan’ın iyi performansı olmasa) bambaşka bir tablo oluşmasına da neden olabilirdi. Fenerbahçe ilk 70 dakika boyunca beraberliğe razı bir tavır içindeydi, üstelik de puan tablosundaki görüntünün 0-0’ı hedeflemeye uygun olmadığını belirtmek zorundayım: F.Bahçe AEL’den toplam 4, Marsilya’dan da 1 puan daha alsa, 9 puanla dahi gruptan çıkamaması söz konusu olabilir. Çünkü büyük ihtimalle Marsilya ve Gladbach da, AEL’i yenecekler. İki büyük takım birbirleriyle berabere kalıp, Gladbach da, Fenerbahçe’yi yenerse sarı-lacivertlilerin 9 puanla üçüncülükte kalma ihtimali söz konusu olabilir. AEL gibi zayıf bir halkanın olduğu gruplarda böyle tablolar oluşabiliyor, geçen sene Avrupa Ligi’nde tam 3 takım (Tottenham-PSG ve Birmingham) 10 puan topladıkları halde gruptan çıkamamışlardı mesela. O yüzden Fenerbahçe için AEL deplasmanında galibiyet çok önemliydi; Egemen’in o golü, grubun kaderini belirledi belki de... Şimdi Fenerbahçe AEL’i Kadıköy’de yendikten sonra kalan iki maçta kazanacağı bir puan bile, matematiksel olarak temsilcimizin terfisini garanti hale getirecek. Belki sadece Sow ederindeki bir rakibe karşı beraberlik niyeti Türk sporseverleri mutlu etmedi, ama kazanılan galibiyet hem Fenerbahçe, hem de UEFA sıralamasında 12’nciliği korumaya çalışan Türk futbolu için altın değerinde. Teşekkürler Egemen, teşekkürler Fenerbahçe...

Yazarlar F.Bahçe'nin galibiyeti için ne dedi? - Sayfa 3

Rıdvan Dilmen (Yorum NTV'den alınmıştır) Fenerbahçe deplasmanda aldığı bu galibiyet ile gruptan çıkmak adına çok önemli bir adım attı. Artık yolu yarıladı hatta biraz da geçti diyebiliriz. Muazzam bir puan oldu bu. F.Bahçe gbi ağır oynayan bir takım ile kalitesi düşük ama çabuk oyanayan iki takım karşılaştı. Kocaman, Mehmet Topal-Selçuk Şahin-Baroni ile başladı ve bu üçlü ile bitirdi. Maç öncesi herkes favori olarak F.Bahçe'yi görüyordu. Kafamızdaki soru işareti de şuydu; Kadroda yaratıcı oyuncu var mı? Gol nasıl atılacak? M.Galdabach maçında iki kritik gol uzaktan şutla ve duran topla gelmişti. Kocaman çok detaycı rakibi analiz eden ve takımını rakibe göre kuran bir adam.. Aslında biraz da kendi oyununu olmalı. F.Bahçe, ikinci yarıda ilk 15 dakika kaleye gidemedi. Bu dakikadan sonra 1-2 pozisyon bulunca cesaretlendi ve pozisyonlar da arka arkaya geldi.

Yazarlar F.Bahçe'nin galibiyeti için ne dedi? - Sayfa 4

Volkan bile sıkıldı (Altan Tanrıkulu - Hürriyet) EGEMEN, topu ağlara gönderdiğinde en güzel manzara; stattaki Türk bayraklarının, sarı lacivertle birlikte coşmasıydı.. Bunu başardı Fenerbahçe.. Bir görevi vardı ve yüzünü kara çıkarmadı ülkesinin.. Egemen’in kafasında top, tıpkı geçen yılki Beşiktaş-D.Kiev maçında olduğu gibi, ağlarla buluşurken “İkinci Fenerbahçe” oyununun ödülünü almıştı.. Tıpkı Marsilya maçının 70 dakikasında, tıpkı Beşiktaş maçında; Almanya’da, Vaslui’de penaltı sonrasında olduğu gibi.. Ne yaptığını bilen, kazanmayı isteyen, sürekli topa sahip olan, rakibe savunmada açık vermeyen bir takım vardı sahada.. Gol; bu iyi oyunun ödülüydü.. “Birinci Fenerbahçe” sadece beni değil, kaleci Volkan’ı bile sıkıyordur herhalde.. Tıpkı Bursa’da olduğu gibi Fenerbahçe savunmasının arasından geçen her topa o hamle yaptı.. Kurtarışlarıyla bir “amacı” ayakta tutu.. Gruptan çıkma yolunda büyük avantaj sağladı.. Kötü Fenerbahçe’nin, “Örümcek Adamı” Volkan sanki.. Takım iyi oynarken zaten ona fazla gerek yok.. Ama kötü oynarken öyle öne çıkıyor ki “Biraz da milli maçlarda bunları yap” diyesi geliyor insanın..