Türkiye bu Fenerbahçeli'yi konuşuyor

Gökhan Gönül’ün sakatlığı nedeniyle Teknik Direktör Aykut Kocaman, Manisa karşısında büyük bir sürpriz yaparak savunmanın sağını 18 yaşındaki Okan Alkan’a teslim etti. A2 takımından gelen genç oyuncu futboluyla kendisine güvenenleri mahcup etmezken, performansıyla Gökhan Gönül’ü aratmadı. İlk maçında hem Alex’in, hem de Niang’ın attığı gollerde asist yapan ve galibiyette önemli bir rol oynayan Alkan’ın karşılaşma sonrası hem hocası hemde takım arkadaşları kutladı. Kaptan Alex de Souza, maç sonrası twitter’ine, “Mutluyum, çünkü altı senedir ilk defa alt yapıdan gelişen bir genç gerçek bir şans bularak kariyerine başladı” ifadelerini kullanırken, Teknik Direktör Aykut Kocaman, “Okan çok başarılıydı. Yetenekli olduğunu biliyorduk. Bizim futbol ortamımızda esas sıkıntıları şimdi başlıyor. Okan’ın ne kadar şahane şeyler yaptığını söyleyeceğiz, ondan sonra onu aşağı çekmek için her şeyi yapacağız. Bu sadece Okan için değil herkes için geçerli. Yolu açık olsun. Umarım ciddi ve disiplinli bir şekilde yaşar” dedi. Fenerbahçe'de alınan galibiyetten çok Okan'ın performansı Türk basınında haber oldu. İşte yapılan yorumlar...

Mehmet Demirkol: Tek fark Okan Fenerbahçe’nin an itibarıyla en iyi, en formda, fizik yönden en güçlü iki oyuncusu var. İkisi de aynı mevkide, sağ bekte. Acaba sağ bekleri başka bir hoca mı çalıştırıyor! Dün A takımla ilk maçına çıkan 18 yaşındaki Okan Alkan, ekstra oyunuyla Aykut Kocaman’ın önüne absürt bir soru işareti koydu. “Açık ara takımın en iyi, en güçlü en yaratıcı, en hırslı ve yenilgiyi kabul etmeyen oyuncusunu yedek bırakman lazım, çünkü ben daha iyiyim” dedi. Bu darmadağın takımda böyle bir gariplik Aykut Kocaman’ın şansı mı şanssızlığı mı siz karar verin. Çünkü eminim kendisi bu kararı hemen ve kolayca veremeyecek. Uzun yıllar sonra... Belki yıllardan da öte, 10 yıllar demeli, 18 yaşında (18’i de doldurmamış) bir genç ilk kez Fenerbahçe formasıyla böyle bir giriş yaptı. Farkındayım, genç dedim. Semih’e genç demekten henüz geçen yıl vazgeçmiş bir milletin, yıldız santrfordan neredeyse 10 yaş küçük bu yetenekli canavarı hangi sıfatla anmayı düşünür acaba? Belki de ikisinden biri sola yönelmeli. Lahm ve Ümit Özat misali. Hem Aykut Hoca’yı hem kendilerini hem de Andre Santos’u eziyetten kurtarabilirler böylece. Okan’a bu kadar yer vermememin sebebi hem Fenerbahçe’de uzun yıllardır görülmemiş bir başarının baş aktörü oluşundan. Hem saçılan paraların mantıksızlığını anlatmak istememden. (Sadece yabancılardan bahsetmiyorum) Ama asıl önemlisi Fenerbahçe’nin, PAOK hüsranından tek farkın o olmasından. Maçı seyredebilen şanslı azınlık biliyor. Skoru unutun. Fenerbahçe adına yine herhangi bir analizin zor olduğu bir maçtı. Çünkü yine dizilişten, sistemden, nerede nasıl bir oyuncunun eksik olduğundan bahsetmek olası değildi. Çünkü yine maç başlar başlamaz yorgun, yine organizasyonsuz bir ev sahibi vardı. Fenerbahçe’nin dün de perşembe akşamı olduğu gibi en büyük şansı rakiplerinin ona formasından kaynaklanan saygıyı sonuna kadar göstermeleriydi. Bunu unuttukları her an Manisaspor’un hızlı hücumcuları Fenerbahçe’yi eksik, kopuk ve yorgun kıldılar. İkinci yarının başındaki 20 dakikada oyunu 3-1’e getirmeleri işten değildi. Arkaya ve çapraza hızlı atılan her top problem yarattı. Ev sahibi burada Mert ve tüm hatalarına rağmen Bilica’nın savaşçılığına, ayrıca tabii ki Okan’ın iki yönlü oyununa dua etmeli. Bu baskının sonunda Lıugano’nun golüyle maç 2-1’e gelince Manisa saygılı oyununa geri döndü ve hem Fenerbahçe hem Niang rahat etti.

Alaattin Metin: 5 bin liraya alınan Mardinli Okan (Akşam) Manisa maçında sahanın en iyisi, yıldızlar değil; üç sene önce Mardin'den beş bin liraya alınan genç Okan ile kaleci Mert'ti. Maçın kırılma anı da skor 1-1 iken Okan'ın yüzde yüz kurtardığı gol pozisyonudur. Yıllardır yıldız futbolcu yetişmiyor diye konuşuyoruz. Al sana genç Okan. Gökhan Gönül'ün yerinde oynadı. Hırsı, mücadelesi, deparları, kademe anlayışı ve ortaları ile Fenerbahçe'yi sahada ateşleyen oyuncu oldu. İki de gol attırdı. Bu maçta Aykut Kocaman'ın en güzel hamlesi bu genci oynatmak oldu. Ama Gökhan gelince ne olacak! Kulübe de mi oturacak. Yoksa gelecek adına bir genç kazanmak için ısrar mı edecek. İşte sorun burada. Zico iyi oynayanı, formdan düşünceye kadar oynatırdı. Kocaman bunu yapabilecek mi! Kaleci Mert'e Trabzon maçında kızdık. Oysa kaleciler oynaya oynaya kazanılır. Önemli olan da sabır ve destek. Fenerbahçe'nin iki büyük sıkıntısı var. 1: Fenerbahçe'nin bu oyun sisteminde hücumda çoğalması imkansız. Çünkü Niang ilerde tek başına kalıyor. Kimse top atmıyor. Özellikle Alex bu futbolcu ile oynamıyor. İstediği topu iki kez buldu, ikisini de gol yaptı. 2: Fenerbahçe'nin ayağa top yapan, geriden oyun kuran stoperleri yok. Bilica da, Lugano da çok geride oynadıkları için takımın ileri çıkmasını engelliyorlar. Takımın geriye yaslanması ile de düşünülen oyun formatını bozuyorlar. Oysa Aykut Kocaman 'Oyunun merkezini rakip sahanın ortası olarak' kabul ediyor ve oyunun kırk metrelik alanda oynanmasını istiyor. Ama elinde bu özelliklere uygun oyuncusu yok. Fenerbahçe hücumda sıkıntı çekmez. Orta sahadan iyi toplar çıkarsa, kanatlarda Stoch, Dia ile etkili olur. Alex ile Emre, Niang'a destek verirlerse goller atar. Hatta defansın iki kenarında da sıkıntı yaşamaz. Sağda Gökhan, Okan, solda fil gibi şişmanlayan, kafasına göre oynayan Santos'un yerine Caner gözü kapalı oynar. Sorun; Lugano, Bilica ve önlerinde oynayan Cristian'da. Bu sorun çözülebilirse o vakit çok şey değiştir. Onun için Aykut Kocaman'ın zamana ve sabıra ihtiyacı var. En büyük avantajı da lige verilecek ara olmalı.