SÜPER LİG

Olay kadından İbrahim Toraman itirafı

Beşiktaş-Trabzonspor karşılaşmasında Şenol Güneş'e ayakkabı fırlattı iddiası ile bir anda gündeme gelen Menekşe Güngör, yaşanan olayları anlattı.

Olay kadından İbrahim Toraman itirafı

Beşiktaş-Trabzonspor karşılaşmasında Şenol Güneş'e ayakkabı fırlattı iddiası ile bir anda gündeme gelen Menekşe Güngör, yaşanan olayları anlattı. 
 
 
Beşiktaş-Trabzonspor karşılaşmasında Şenol Güneş'e ayakkabı fırlattı iddiası ile bir anda gündeme gelen Menekşe Güngör, yaşanan olayları anlattı. 

 
-BEŞİKTAŞ’LIYIM VE BEŞİKTAŞ’TA OTURUYORUM -

Gebze doğumluyum. Üniversite mezunuyum. Ayrıca Müjdat Gezen Sanat merkezinde Aktör studio okudum. Beşiktaşlıyım ve Beşiktaş'ta oturuyorum. 

 
- GÜVENLİK SES ÇIKARMADI -

Trabzonspor karşılaşması öncesi Çarşı’da toplandık. Sonra maça gittik. Normalde her maç kapalıya giren biriyim. Kapalı kombinem var. O gün arkadaşlarım gelmiş ve numaralıda izleme kararı almıştım. Numaralıya oturduğumda maç başlamadan önce Şeref tribününde bir arkadaşımı gördüm. Sohbet için numaralıdan oraya geçtim. Kapıda ki güvenlik sanırım bayan olduğum için kapıdan geçmeme izin verdi. Daha sonra maçı orada izledik. İnsanlar Şeref tribününde ne işim olduğunu oraya kimlerin beni aldığını yazıp çizdiler. Olayın aslı budur.

- ŞAHSIMA EDİLEN KÜFÜRÜ KENDİME YEDİREMEDİM-
Oturduğum yerde Beşiktaşlılardan çok Trabzonsporlular vardı. Zaten görüntüler baktığınızda bunları görebilirsiniz. Arkamızda konuşuyorlardı. Daha sonra Şenol hoca yukarı gönderildi. Beşiktaşlılar alkışlarken bende alkışladım. Çünkü Şenol Güneş'in, hem karakterini hem de duruşunu çok beğenirim. Yalnız Trabzonspor’un ilk golünde arkamda oturan hiç kimse sevinmedi. Şenol hoca yukarı çıktıktan sonra ikinci gol ile birlikte çılgına dönmüşlerdi. Bu insanlar neden ilk golde ayağa kalkmadı? Şenol hoca gelince bu kadar çıldırdılar? Bunu anlamış değilim. Zaten takımın durumu ortada. Aldığımız mağlubiyetler ortada. Ben çok iyi bir Beşiktaşlıyım. Mağlup duruma düşmüşüz. Arkamızdakiler sevinirken küfür ediyorlardı. Kimse o küfürlere bir şey demedi. Bende küfürleri duyunca dönerek “Ayıptır” dedim. Sonuçta orası Protokol tribün. Şenol hocam eli ile işaret etti. Biraz daha sakin dedi. Bende tamam hocam dedim. Buyursunlar görüntüleri izlesinler. Herkes bugüne kadar kafasına göre bir şeyler yazdı. Şenol hoca bana sakin dedikten sonra yanında oturan beyefendi bana küfür etti. Düşünsenize kendi evinizdesiniz ve bir insan size küfür ediyor. Zoruma gitti. O sinir ile ben ayakkabımı çıkarıp o adama attım. Daha sonra herkes birbirine yumruk atmaya başladı. Bunları kimse sorgulamadı. Ben ayakkabıyı Şenol Güneş’e atmadım. Bunu her seferinde söylüyorum ama kimse beni dinlemiyor. Şenol hocanın kafasına gelecek ve beni orada tutacaklar? Olacak iş mi sizce? Daha sonra üzerime oynayıp basında yazılar yazmışlar. Facebook adresimde “ayakkabıyı ben fırlattım” demişim. Alakası yok. Bir arkadaşım beni etiketlemiş ve bende orada kendimi gördüm. Hatta etiketlenen resmin altına yapılan yorum için tepki bile gösterdim. Buyurun tarih ve saat yaptığım yorumun altında var.

- ŞENOL GÜNEŞ’TEN KÜFÜR DUYMADIM-
Şenol Güneş’in ağzından tek bir küfür çıkmadı. Ben bunu görmedim. Görmediğim bir şey hakkında nasılda “evet” diyebilirim. Yukarı çıktığında sadece çok sinirliydi.

- SPOR AYAKKABI GİYMİŞTİM-
Ertesi gün basından arandım. Hakkımda o kadar yalan şeyler yazıldı ki haklıyken haksız duruma düşürüldüm. Sabah erkenden bir gazeteci aradı ve konu ile ilgili sorular sordu. Bende şuanda uyuyorum lütfen yarım saat sonra arayın dedim. Kendisine telefonda kavganın içinde olduğum için pişman değilim. Çünkü orada benim şahsıma edilen ağır bir küfür var. Kaç kişi kendine küfür ettirir? İnsanlar lütfen bunu düşünsün. Ondan sonra bayan olduğum için topuklu ayakkabı olacağından yola çıkarak haberler yaptılar. Ben o gün spor ayakkabı giymiştim. Bütün kamera kayıtları stad da vardır. Ben bir tek Akşam gazetesine konuştum. Onun dışında benim ağzımdan yazılan her şey yalan.

- İBRAHİM TORAMANI HİÇ TANIMIYORUM-
İbrahim Toraman’ı hiç tanımıyorum. Bu olayı da telefonuma gelen mesajlardan sonra öğrendim. Benim İbrahim Toraman’ı tanıdığıma dahil bir şey yayınlasınlar bütün Türkiye suratıma tükürsün. Haberi okuduktan sonra Takvim gazetesini aradım. Bu haberi siz mi yaptınız? dedim. Onlarda evet biz yaptık dedi. Peki bunu benim ağzımdan mı duydunuz? dedim. "Hayır" dediler. Peki nasıl bunu bu kadar araştırmadan yazıyorsunuz? Neden Beşiktaş futbolcusunu zor durumda bırakıyorsunuz? dedim. Onlarda bana bizim kaynaklarımız çok sağlam dedi. Olayın içinde bulunan ve adı geçen şahıs benim. Nasıl bundan başka bir şeye bakım hakkımda böyle yazarsınız dedim. O bana kaynaklarından bahsedip durdu ve bende sinirlenip telefonu kapadım. Daha sonra Toraman çıkıp açıklama yapıyor. "Ben Menekşe hanımı tanımıyorum" diye. Doğru söylüyor Toraman. Biz gerçekten birbirimizi tanımıyoruz.

- İBRAHİM TORAMAN’I KARALAMAK İÇİN KULLANILDIM -
[page_end]
İbrahim Toraman ve Üzülmez olayında ben Facebook adresimden , "Üzülmez gittiyse, Toraman’ı da gönderin" diye yazılar yazdım. Basında yazıldığı gibi aramızda bir şeyler olsa sizce bunları yazarmıyım? Bunların hepsi Facebook sayfamda durmaktadır. Tarih ve saat olarak taraftarlarımız baksınlar. Beşiktaş taraftarı olarak İbrahim Üzülmez’in jübilesini görmek istiyordum. İbrahim Toraman ve İbrahim Üzülmez’in kavga sebepleri olarak bile beni yazdılar. Bakar mısınız terbiyesizliğe? İbrahim açıklamasında beni karalamak için bu haberleri yapıyorlar dedi. Bunda da ben arada kullanıldım. İbrahim Toraman’ı karalamak için beni yem olarak ortaya attılar. Tekrar söylüyorum. Ben İbrahim Üzülmez’i ve Toraman’ı tanımıyorum.

- ŞENOL GÜNEŞ’TEN ÖZÜR DİLEYECEĞİM-
Ben birde şöyle bir şey söyledim. Benim ile ilgili “Eğer maç Avni Aker’de olsaydı linç ederlerdi” diye bir yazı yazmışlar. Bunun ile ilgili bir açıklama yapmak istiyorum. “Eğer ki maç Trabzon’da olsaydı ve ben onların arasında oturuyor olsaydım, sevinç gösterisi yapsaydım, ne olurdu acaba? “ dedim . İki hafta sonra maçları var. Şenol hocaya gidiceğim ve özür dileyeceğim. Bu hafta gidecektim, fakat insanlara öyle bir anlatıldım ki, çekindim ve gidemedim. İnsanların beni anlaması için benim yaşadıklarımı ve gördüklerimi görmeleri gerekiyor.

- BEŞİKTAŞ TARAFTARININ HATASI AFFEDİLMİYOR-
Hakkımda ünlü olmak istiyor bile denildi. Eğer ben ünlü olmak istesem zaten bunu başarırdım. Her gün yüzlerce telefon kanalı arıyor. Bir tanesine bile çıkmadım. Bazı köşe yazarları gerçekten çok terbiyesizce şeyler yazdılar. Eskiden köşe yazılarını okuduğumda araştırılıp yazıldığını düşünürdüm. Şimdi kendi başımdan geçince, olayların araştırılmadan yazıldığını gördüm. Türkiye’de yazar olmak çok kolay. Özellikle Beşiktaş taraftarının yakaladığı ufak bir açığı öyle bir malzeme olarak kullanıyorlar ki, sen bile bazen gerçekten yaptığını düşünüyorsun. O yazıları yazanlar ve beni bu duruma düşürenlerin hiç mi kız kardeşleri yok? Biraz bunu düşünsünler.

- ZATEN DİZİLERDE OYNUYORDUM-
5 sene önceki fotoğraflarım yayınlandı. Ben zaten bir televizyon kanalında sunuculuk yapıyordum. İki tane program vardı. Onlarda karşılaşmadan önce bitti. Dizi teklifi aldığım bile yazıldı. Zaten daha önce bir çok dizide yer aldım. Bunlar bana devamlı gelen teklifler. Ben spor programı yapmak istediğim için bunlara sıcak bakmıyordum. Şuanda sağlık ile ilgili bir program var ona başlayacağım. Gani Müjde bile “ Bakar mısınız şu olaya çıka çıka benim oyunculardan bir tanesi çıktı” diye yazmış. Nasıl böyle bir şey yazarsın. Okulum yeni bittiğinde deneyim olsun diye 1 bölümlük dizisine gittim. Daha sonra bir çok bölümde bana kendisi yer verdi.

- ANNEM DOĞU KARADENİZLİ-
Trabzonspor taraftarı beni tehdit ediyor. Ben sahipsiz bir insan değilim ki. Yazılanları okuduktan sonra hakaret içerikli mailler atıyorlar. Benim annemin Doğu Karadenizli olduğunu bilmiyorlar. O zaman annem beni evlatlıktan reddetsin. Beşiktaş taraftarı bana sahip çıkmadı. İyi ki orada fazla Beşiktaş taraftarı yoktu. Yoksa edilen o küfürlerden sonra çok daha fazla şeyler olurdu.

- DOĞRULAR YAZILSIN DİYE HABER1903’Ü SEÇTİM-
HABER1903 Beşiktaş taraftarı için çok önemli bir site. İnsanların benim ağzımdan doğru şeyleri, eklenti olmadan okumalarını istedim. Burası bizim evimiz. İnsanlar basında yazanlara değil de, burada yazanlara inansınlar.

-BJK TV İLE GÖRÜŞMÜŞTÜM-
Olaylardan önce Beşiktaş Tv için başvuruda bulunmuştum. Daha sonra başvurum kabul edildi ve görüşmeye kanalımıza gittim. Spor programı yapmak istiyordum. Bana atılan maillerin hepsini gösterebilirim. Görüşmelerimiz olumlu geçti ve program müdürü bana bir tane magazin ile ilgili proje çıkarttı. Bunu sunabilirsin dedi. Bende bunu kabul ettim. Fakat benimde projelerim var. Bunları size göstermek isterim diyerek, kendim hazırladığım program projelerini gösterdim. Benim ile yapılan görüşmeden sonra kanalın yeni yüzü sensin denildi. Yaklaşık 1 saat görüştükten sonra ben kanaldan ayrıldım. Orada çalışan bir arkadaşım ben ayrıldıktan sonra herkesin benden bahsettiğini söyledi. Daha sonra dönüş yapılmadı. Onlara sunduğum bazı program projeleri Beşiktaş Tv’de değiştirilmiş şekilde izliyorum (Gülerek).

- POLİS İMZALI FORMA İSTEDİ-
Olaylardan sonra emniyete götürüldüm. İfade verdim. Beni komiser gelecek diye orada beklettiler. Daha sonra komiser geldikten sonra beni yolcu ettiler. Hatta bir polis formanızı imzalayıp bana verir misiniz dedi. Dışarıya çıktığımda gazetecileri görünce rahatsız oldum. Bunlar beni çekmesinler dedim. Mikrofon uzatıp “ Şenol Güneş’e ayakkabı fırlatmışınız, emniyette ne ifade verdiniz “ dediler. Ceza almam için oyuna getirildim. Ben ayakkabı fırlattığım için ceza yedim fakat orada birbirini yumruklayan hiç kimse ceza yemedi. Kamera kayıtları neden izlenmedi? Ben Beşiktaş taraftarı olarak şahsıma küfür edildiği için ayakkabı fırlattım ve suçlu oldum. Hatta Milliyet gazetesinde bir yazarımız buna özellikle değinmiş. Kendisine teşekkür ediyorum. ”Birinin ceza alması gerekiyordu ve buda Menekşe oldu” demiş. Evet ben oldum doğru söylüyor.

- YÖNETİCİLER BANA SAHİP ÇIKMADI-
Beşiktaşlı yöneticiler taraftarına sahip çıkmadı. Ne yaptım ben adam mı öldürdüm? Katilmiyim, kan mı akıttım? Anlam veremiyorum. Edilen küfür sonrasına ayakkabı fırlattım. Beşiktaş'ı izleyememek içimi acıtıyor. Çok üzgünüm.

Röportaj: Murat Özen / Haber1903

TREND HABERLER
Yorumlar
TREND HABERLER