FUTBOL

Kutlualp'ten gündemi değiştirecek sözler

Sabahspor.com'dan bora eğriçayır'a konuşan eski fenerbahçe yöneticisi hakan bilal kutalp, türk futbolu ve şike soruşturmasına dair çarpıcı açıklamalar yaptı. işte hakan bilal kutluap’in açıklamaları: -şike soruşturmasının başladığı 3 temmuz’dan bu yana yaşanan süreci türk futbolu ve...

Kutlualp'ten gündemi değiştirecek sözler - Sayfa 1

Sabahspor.com'dan Bora Eğriçayır'a konuşan Eski Fenerbahçe yöneticisi Hakan Bilal Kutalp, Türk futbolu ve şike soruşturmasına dair çarpıcı açıklamalar yaptı. İşte Hakan Bilal Kutluap’in açıklamaları: -Şike soruşturmasının başladığı 3 Temmuz’dan bu yana yaşanan süreci Türk futbolu ve Fenerbahçe açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? Tabi herkes önce bir kere şok oldu. Kimse böyle bir şey beklemiyordu. Kimsenin aklına gelmeyen bir şeydi bu. Fenerbahçe‘nin şampiyonluğu tescil edilmiş, Fenerbahçeliler kutlamalarını yaparken birdenbire böyle bir şeyle sarsıldılar. Büyük bir panik havası oldu. Türkiye’nin en büyük camiası Fenerbahçe‘nin daha soğuk kanlı yaklaşması gereken bir sürece muhtemelen başkanının ve iki yöneticisinin de cezaevine konulması nedeniyle kısmen hak verebileceğimiz ama büyük bir kısmını da eleştirebileceğimiz bir şekilde panik yapıldı ve taraftar sükunete davet edilmesi gerekirken hem Divan Başkanı hem de yönetim taraftarı yanlış yönlendirdiler. Böyle krizlerde en sakin olması gerekenler yönetenlerdir. Taraftarın gözünde sadece renklerin aşkı vardır, başka bir şey yoktur. Taraftarın bakış açısının duygusal bir şekilde olması doğal ama yönetimler duygusal davranamazlar. Benim en büyük eleştirdiğim nokta oydu.

Kutlualp'ten gündemi değiştirecek sözler - Sayfa 2

“FENERBAHÇE ŞİKE YAPMAZ, ŞİKE YAPMAYA ÇALIŞANLAR OLMUŞSA BUNLAR İŞGÜZARLARDIR, TOTOCULARDIR” Ben eski bir yönetici sıfatıyla uzun bir süre, ağustos ayının ilk haftasının sonuna kadar hiçbir şey söylemedim, bekledim çünkü yönetimin göreviydi bu. Fakat dikkat ettim ben yönetim siyasi otoriteye, hukuk sistemine ve emniyet güçlerine haksız bir şekilde bu işin sorumluluğunu yüklemeye çalışıyorlar. Bunun Fenerbahçe‘ye zarar getireceğini, gerçeklerini anlatılması gerektiğini ve neler yapılması gerektiğine dair bir basın toplantısı yaptım hatırlarsanız. O basın toplantısında söylediğim şeylerin bugün yapılmaya çalışıldığını görüyorum. Orada söylediğimiz şeyler nelerdi? “Birincisi; kurumlarla kişileri ayırın. Fenerbahçe‘nin 104 yıllık şanlı bir tarihi vardır. Fenerbahçe şike yapmaz. Fenerbahçe zaten haksız şampiyonluğa, haram puana ihtiyacı olan bir kulüp değil ve bunu da şiddetle reddeder” dedik. “Ama bunu yapmaya çalışanlar olmuşsa şayet, bunlar işgüzarlardır, totoculardır” dedik. Bunların yüzünden bu bileğinin hakkıyla kazanılmış şampiyonluğa ve alın terine leke sürdürmemeliyiz. Bunun için de panikle değil, aklı selim davranmalıyız diye açıklamalar yaptık ve Federasyon’a destek olmamız gerektiğini söyledik.

Kutlualp'ten gündemi değiştirecek sözler - Sayfa 3

“55. MADDE KUR’AN-I KERİM AYETİ DEĞİL, DEĞİŞEBİLİR” Federasyon’a saldırmakla haklılığımızı ispat edemeyiz. Federasyon’a çok saldırıldı. Allah’tan ki Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar‘dı. Aydınlar’ın Futbol Federasyonu Başkanı olması Türk futbolu için bir şanstır. Başka birisinin bu krizde bunu bu kadar güzel yönetebileceğine inanmıyorum ben. Çünkü karar vermeye zorladılar. O günkü görüntüye göre karar vermek zorunda kalsaydı belki sonradan pişman olacağı kararlar vermek o zorunda kalırdı. Bütün baskıya rağmen soğukkanlılığını korudu ve olayı daha iyi anlamaya çalıştı. Bu skandalın bugünkü görüntüsüyle o günkü görüntüsü arasında farklar var. Bugün sis bulutları dağılıyor ve daha iyi görebiliyoruz. Sağlıklı bir karar verme adına Türk futbolunu kurtarmak için çaba gösterdiğine inanıyorum Mehmet Ali Aydınlar‘ın. Bir çağrıda bulundum ben. Dedim ki; “TFF Talimatnamesi’nin 55. maddesi Kur’an-ı Kerim’in ayeti değil, bunu değiştirebiliriz.” Diyor ki “Maçın sonucunu değiştirmeye yönelik herhangi bir teşebbüs varsa kulüpler küme düşürülür ve şiddetine göre de puan silinir” diyor. Ben de o zaman dedim ki; “Gelin TFF’ye destek olalım bütün kulüpler ve kamuoyu olarak. Futbol Federasyonu böyle bir durumdan dolayı karar almış ve 55. maddeyi değiştiriyor hissi uyanmasın diye tüm kamuoyu destek verelim ve çok basit bir şey yapalım. Puan silinir, şiddetine göre de küme düşme olur. Aynı maddenin sadece iki tane kelimesini birini önce birini sonra yazalım.” O zaman Fenerbahçe Divan Başkanı Yüksel Günay’dan tutun da yönetimden bir sürü insan taraftarı bize karşı kışkırttılar. Çok kötü bir senaryo bile olsa sahaya baktığınız zaman Fenerbahçe‘nin şampiyonluklarını, hele bu son şampiyonluğunu çatır çatır kazandığını görüyorsunuz. Zaten iki tane şampiyonluğunu son anda kaçırmış bir takım Fenerbahçe. Sahada futbolcuların emeğini ve taraftarı görüyorsunuz. O zaman diyorsunuz ki bir iki tane işgüzar çıkıp bu işleri denemişse, illa buradan Fenerbahçe‘ye bir fatura çıkaracaksanız bu 55. madde derki o zaman kes 3-5 puanını bu işi devam ettir der. O yüzden 55. maddenin bu şekilde değiştirilmesini önermiştim ama anlamak istemeyenler veya anlama yeteneği olmayanlar sadece bizi hedef göstermekle bu işi geçiştirmeye çalıştılar.

Kutlualp'ten gündemi değiştirecek sözler - Sayfa 4

“CEZALARIN İNSAF BOYUTU OLMASI LAZIM” -Ama bu durumda Fenerbahçe bir ceza almış olacak ve şike damgasını resmen yemiş gibi bir durum ortaya çıkacak. Bu karşı çıkmanın nedeni de bu olabilir mi? Bir kere hiçbirimiz böyle bir şeye inanmıyoruz. Biz çünkü sahaya bakıyoruz ve sahada bunun bir yansımasını görmüyorsunuz ama diyelim ki ben eski bir yönetici olarak kendi başıma böyle bir şeye yeltendim. Bir x takımıyla oynanan maçta teşvik verdim onlara, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün hiç haberi yok bundan ve bu dinlemeye takıldı. Yasaya göre bu suç. Yani ben suçluyum, karşıdaki suçlu artı Fenerbahçe‘ye menfaat sağlayacağım için kulüp de suçlu oluyor hiç haberi olmadığı halde. Demek ki burada böyle bir teşebbüs varsa ve kulübün haberi yoksa o zaman kulüp niye ceza alsın? İlla bir ceza alacaksa bence şike damgası yiyemez ve bir fatura da çıkacaksa o da küme düşme falan olamaz. Cezaların da biraz insaf boyutu olması lazım. Bugün adam öldürdüğünüz zaman aldığınız cezaya bakıyorsunuz, şikeye veya teşvik primi vermeye teşebbüs etmekten verilen cezalarla kıyaslanır boyuta gelmiş. Bu yasa bir teoriydi fakat çok çabuk ilk pratiğiyle karşılaşıldı. Yasanın günün koşullarına uyarlanması bence kötü bir şey değil. Yaptığından geri dönme, geri vites diye algılanmamalı. Gerçek hayata uygulanması diye adlandırılabilir.