DİĞER HABERLER

Engin Fırat'tan Hiddink'e eleştiri

Engin Fırat, A Milli Futbol Takımımızın tecrübeli ismi Guis Hiddink’in futbolcu izleme ve seçme sistemini eleştirdi.

Engin Fırat'tan Hiddink'e eleştiri

Yurt dışında Türkiye’nin adını başarıyla tanıtan teknik direktör Engin Fırat, A Milli Futbol Takımımızın tecrübeli ismi Guis Hiddink’in futbolcu izleme ve seçme sistemini eleştirdi.

Türk futbol tarihinde ilk defa üst düzeyde yabancı milli takım çalıştıran Türk teknik direktör olarak Hiddink’in içinde bulunduğu durumu kendisinin İran’da yaşadığını söyleyen Engin Fırat, A Milli Takımın hocasının yabancı olmasından ziyade aldığı kararlarla birçok soru işaretlerinin ortaya çıkmasına neden olduğunu belirtti.

Araştıranların bugüne kadar Hiddink’in çalıştırdığı bütün ister kulüp ister ülke takımlarında kondisyonerleri de dahil kendi ekibiyle çalıştığını ifade eden Fırat, “Türkiye’ye neden tek başına geldi? Başarının bir parçası olan arkadaşlarını neden beraberinde Türkiye’ye getirmeye gerek duymadı?” diye sordu.

A Milli Takım kadrosuna baktığında kafasının karıştığını kaydeden Fırat, Hiddink’in, üç sene Rusya’da çalıştığını hatırlatarak, “Fatih Tekke; UEFA ve Super Cup’u kazanan takımın en önemli silahıydı, yine Gökdeniz iki sene üst üste şampiyon olan Rubin Kazan’da çok formda. Yani bu iki oyuncuyu en yakından Hiddink’in tanıması lazım. Sportif karar veriliyorsa, bu oyunculara neden şans verilmiyor? Neden İstanbul takımlarında yedek oturan oyuncular kadro da? Bu kadro gerçekten Hiddink’in mi eseri?” diye eleştirdi.

         Hiddink’in gerçekten Türk futbolseverlerin güvenini kazanmak istiyorsa, maçları televizyon başında ve nadirde olsa sadece İstanbul’daki müsabakaları seyretmekle kalmaması gerektiğini hatırlatan Fırat, meslektaşına Anadolu’daki takımların maçlarını da izlemeye gitmesini önerdi. Hatta Buna Bank Asya 1. Lig müsabakalarını da stada gidip izlemesini isteyen Fırat, “Ancak bu şekilde taraftar, yönetici ve en önemlisi oyuncular Milli takım kadrosu adil bir şekilde kurulduğuna inanır. Ben bir Türk olarak milli takımını idare edenleri  eleştirsem de; hepimizin bu takıma sahip çıkması lazım, Milli takıma sonsuz destek vermeliyiz. İnşallah başarılı olurlar ve ben yanılırım.” diye konuştu.

Dünyada ‘Mourinho’ kadar tanınan Engin Fırat, Türkiye’de İranlı muamelesi görüyor.
Engin Fırat, halen Zimbabve, Hindistan, Çad, Angola, Kenya ve Nijerya futbol federasyonlarının ülke milli takımlarının başına teknik direktör olarak geçirmek için araya hatırı sayılır kişiler koydukları bir teknik adam. Üç yabancı dili ana dili gibi konuşan Engin Fırat, dünyada Real Madrid’in çiçeği burnundaki teknik patronu Jose Mourinho kadar kanınan bir isim. Türkiye’de Lorant ile Sivasspor efsanesinin temellerini atan, Samsunspor ve Antalyaspor’a tarihindeki en büyük başarıyı yaşatan teknik kadronun içinde bulunan Engin Fırat, 6 Kasım 2002'de Fenerbahçe tarihi 6-0’lık skorla ezeli rakibi Galatasaray'ı hezimete uğrattığı karşılaşmada teknik direktörü Werner Lorant’ın yine yardımcısıydı. Engin Fırat, Türkiye’de isminin hala tanınmadığını şu özeleştiriyi yaparak anlatıyor: “İran’da Türkiye’de nasıl Fatih Terim’in ismi biliniyor ve saygı gösteriliyorsa bana da o kadar saygıları var, ama kendi ülkemde bazen kendimi tanınmayan bir İranlı gibi hissediyorum. Belki de dünya da en fazla takip edilen Türk teknik direktörlerden biriyim, Kenya’dan tutun da Vietnam’a kadar röportaj için arıyorlar, ama nedense Türkiye de bu kadar ilgi görmüyorum ve görmek içinde çabalamıyorum.”

Engin Fırat şimdilerde Hiddink’in yaptığını, yabancı bir ülke milli takımının başına geçerek tekrarlamak ve Türk futbol tarihine geçmek istiyor. Zimbabve, Hindistan, Çad, Angola, Kenya ve Nijerya milli takımlarını çalıştırması yönünde teklif almasına rağmen ince eleyip sık dokuyor.[page_end]


Engin Fırat, İspanya, Almanya, Fransa, İngiltere liglerinde takımların futbol oynamak için uğraş verdiğini ve oyun kurgularını ona göre düzenlediklerini söylüyor. Türkiye’deki duruma baktığında ise tam tersi bir durumun söz konusunu olduğunu dile getiren Fırat, “Genelde takımlar rakibi oynatmamak için uğraşıyor ve bu da futbolumuzun kalitesini düşürüyor. Yoksa futbola ayrılan bütçe ve yetenekli oyuncular açısından değerlendirdiğimiz de, ligimiz futbolda çok önemli bir yer tutuyor.” diye konuştu.

Engin Fırat, teknik direktörlük kariyerine 1997-1998 yılında Samsunspor’da önce Horst Hrubesch ve sonra J. Jarabinsky’in yardımcısı olarak başladı. Avrupa’nın en üst liglerde mücadele eden en genç profesyonel futbol antrenörü unvanına da sahibi oldu.

1998–1999 senesinde J. Jarabinsky’nin yardımcı olarak Antalyaspor'a geçti. Samsunspor'la lig 5.’liği elde eden Fırat, Antalyaspor ile 6. olma başarısı gösterdi ve her iki takımında tarihindeki en iyi derecelere imza atan teknik heyetin mimarlarından oldu.

1999–2000 senesinde Almanya’da UEFA–A–Prolisans teknik direktörlük kursunu bitirdi.

2000–2002 senelerinde Eintracht Frankfurt (Almanya) kulübünde, M. Andermatt döneminde teknik ekipte yer aldı.

2003 yılında, Mustafa Denizli'den sonra LR Ahlen takımının başında Almanya'da takım çalıştırabilen ikinci Türk teknik direktör olma başarısı gösterdi.

2004 senesinde bu sefer Lorant’la, Güney Kore 1. Lig takımı Incheon United takımının başına geçti.

2005 sezonunda Engin Fırat'ın yolu yine Türkiye'ye düştü. Lorant’la birlikte Sivasspor efsanesinin tohumlarını attılar. Süper Lig’e yeni çıkmış olan Sivasspor’la hem Cumhurriyet Kupası kazandılar hem de oynadıkları futbolla ligin en flaş takımı olmayı başardılar.

2006 senesinde Iran’ın Saipa takımına transfer olan Lorant ve Fırat, takımı açık ara lider yaptıktan sonra ayrılmak zorunda kaldı. Daha sonra Lorant’la birlikte Kayseri Erciyesspor’un yolunu tuttu.

2007 yılı gelip çattığında Engin Fırat’a hem Türkiye’den hem de yurt dışından teklif yağmaya başladı. Tarihte ilk defa bir Türk teknik adama Vietnam ve Moritanya futbol federasyonları teknik direktörlük teklifinde bulundu ancak şartları yeterli görmeyen Fırat, yakın arkadaşı Ali Dai ile birlikte İran’a gitmeyi tercih etti.

2008 yılında İran Milli takımında efsane futbolcu Ali Daie’la birlikte teknik direktör olarak göreve başladı. Bu görev ona, yurtdışında üst seviyede çalışan tek Türk teknik direktör olma başarısını getirdi.
 
Dünya da bu kadar tanınan Engin Fırat, Türkiye de neden o kadar ön plana çıkmadı?
Aslında çok ilginçtir, İran da Türkiye’de nasıl Fatih Terim’in ismi biliniyor ve saygı gösteriliyorsa bana da o kadar saygıları var, ama kendi ülkemde bazen kendimi tanınmayan bir İranlı gibi hissediyorum. Belki de dünya da en fazla takip edilen Türk teknik direktörlerden biriyim, Kenya’dan tutunda Vietnam’a kadar röportaj için arıyorlar, ama nedense Türkiye de bu kadar ilgi görmüyorum ve görmek içinde çabalamıyorum. Aslında Türkiye’de aman aman tanınmak benim için o kadar önemli değil, Dünya’nın tanıdığı bildiği bir Türk teknik direktör olmak  benim  için daha önemli.  Türkiye’yi yurt dışında iyi temsil etmek beni mutlu ediyor. Türkiye de nedense takla atan ve kavga eden hocalar ön plana çıkıyor diye düşünüyorum, belki de ondandır.
 
Başka Türk hocaları İran liginde görebilir miyiz?
Doğruyu söylemek gerekiyorsa İran’a Türk teknik direktörler çok yoğun olarak ilgi gösteriyor ve takım çalıştırmak için talepte bulunuyor.  Birçok Türk teknik direktörün imzalı yetki belgesini gördüm. Ama bu işler o kadar kolay değil. Özelikle hiçbir yurt dışı tecrübesi olmayan Türk hocalar çok zor görev alabilir. Ne mutlu ki bana gelen resmi teklifleri geri çevirebiliyorum!
 

TREND HABERLER
Yorumlar
TREND HABERLER