Denizli İran'da coşturuyor

FUTBOL dünyasında sayısız başarıya imzasını atmış bir isim Mustafa Denizli. Şimdi, İran'daki ikinci macerasında Persepolis'in başında harikalar yaratıyor. Son olarak Tahran derbisinde ezeli rakipleri İstiklal karşısında 10 kişi kalmalarına ve 2-0 yenik duruma düşmelerine rağmen, yılmayan, 3-2'lik zafere imza atan takımıyla ayakta alkışlanıyor Mustafa Hoca.
Tahran derbisindeki efsane dönüş sonrası Mustafa Denizli'yi aradık. İran günlerini, Türk futbolunun halini, Süper Lig'deki mücadeleyi sorduk ve kendisinden çarpıcı yanıtlar aldık...

- Arap Baharı ortamında, İran'daki futbol ortamı nasıl?
Baharla, buranın bir bağlantısı yok. Persepolis-İstiklal maçıyla birlikte burada futbol baharı gerçekleşti, diyebiliriz. Keyifli bir ortam. Türk futbol kamuoyu buradaki derbinin tarihini, heyecanını, yarattığı atmosferi bilmez. Bu da çok normal. Ama gerçekten İran için çok önemli maçlar bu derbiler. Resmen İran bu maça kilitleniyor. Böyle bir derbi yaşadık. Zafer İran futboluna değil ama bize bir bahar havası getirdi.

İran Ligi, yabancısız Süper Lig gibi

- Daha önce çalıştığınız döneme oranla İran futbolunda ilerleme gözlemlediniz mi?
Bu kadar kısa sürede çok net olarak bazı şeyleri değerlendiremiyorsunuz. Burada gördüğüm şudur. Bizim ligimizin çok önemli yabancı yıldızlarının olmadığını düşünürsek, aşağı yukarı İran Ligi'yle ilgili bir kanaate varırız. Tablo böyle anlatılabilir.

- İran kulüpleri arasındaki rekabet ne düzeyde?

Rekabet var tabii ki. Persepolis-İstiklal rekabeti çok farklı bir rekabet. İki kulübün yaklaşık 20 milyona yakın taraftarı var. Dolayısıyla bu yarış İran'ı kilitliyor. Buraya geldiğim zaman yarışta takımımın pozisyonu 11'incilikti. Bu yarışın gerisindeydik. Onlar ise liderdi. Biz şimdi 7. sıradayız. Onlar hala lider.

Burada mutluyum ve zorlanmıyorum

- İran'da Süper Lig'de oynayabilecek kalitede oyuncular var mı, isim verebilir misiniz?

Çok var. Ama iki şeyi birbirinden ayırmak lazım. Bizim Süper Lig'in farklılığını çok önemli yabancı yıldızlar ortaya çıkarıyor. Ancak, milli takımlar seviyesine bakacak olursak iki ülke arasında çok önemli bir fark yok. İran'da şu an İtalya, Almanya, İspanya liglerinde oynayan futbolcular var.

- Bir teknik adam açısından İran'da çalışmanın keyifli ya da zorlu yanları nelerdir?

Ben Tahran'dan keyif aldığım için pek zorluk yaşamıyorum. Burada Avrupa düzeyinde bir organizasyondan söz etmek kolay değil. İran futbolu herşeyiyle yeni yeni standartlarını yükseğe taşıyan bir futbol ortamı. Bazıları için şartlar zorlu görünebilir.

- İran'da kadınlar maçlara geliyor mu? Herhangi bir kısıtlama var mı?

Milli maçlara geliyorlar. Diğer karşılaşmalara da kadınların gelmesi adına ortam yaratılması için kollar sıvandı. Böyle bir çalışma var.

Farklı kulvarlar için döneceğim

- Mustafa Denizli Türkiye'ye ne zaman dönmeyi planlıyor? Gündeminde Beşiktaş, milli Takım ya da başka bir kulüp var mı?

Türkiye'ye farklı kulvarlar için döneceğim. Döndüğümde de kariyer notlarıma bir, iki önemli ilavem olacak.

Necati doğru bir transfer, F.Bahçe Sow için geç kaldı

- Sow, Fenerbahçe'ye, Necati Galatasaray'a ne katar?

Necati'nin Galatasaray'a gelmesi, Necati adına çok önemli bir fırsat. Daha önce görev yaptığı bir yer. Burada Baros'un her an dışarıda kalacağını düşünürsek doğru bir isim. Necati daha değişik görevleri de yapabilen bir futbolcu. Sow ise gecikmiş bir transfer Fenerbahçe için. Sezon başında Bienvenu tercihini yapacaklarına, bu çapta bir tercih yapmaları gerekirdi. Belki şu anda daha farklı yerde olurdu Fenerbahçe.

Türk futbolcusunu İran'a getirmek zor

- Türkiye'den almayı planladığınız oyuncu oldu mu?

Yok. İran futbolunda ortamı yaşayabilecek ve maddi yönden tatmin olacak futbolcuları Türkiye'den buraya getirmek çok farklı rakamları ortaya çıkarabilir. Ekonomik boyutlarıyla bunu gerçekleştirmek zor. Burası için Türk futbolcusunun ekonomik ve sosyal durumunu hazırlamanız gerekiyor.

Avcı'nın yarışma alanı değişti

- Abdullah Avcı'nın Milli Takım'ın başına getirilmesini nasıl buluyorsunuz?

Türk Milli Takımı'nı yönetecek insanlar mutlak suretle mevcuttur. Bunu hep söyledim. Abdullah Avcı da bunlardan bir tanesi. Yarışma alanı ve vizyonu değişti. Buna mutlaka uyum gösterecektir. Avcı, yeni görevini başarıyla yerine getirecektir.

Hollanda eski gücünde değil

- 2014 Dünya Kupası elemelerindeki şansımızı nasıl buluyorsunuz?

Ben Hollanda'nın eski Hollanda olduğu kanaatinde değilim. Diğerlerine bakınca nerelerde olduğunu çok net bir şekilde görür zaten kamuoyu. Bu rakiplerle her zaman baş edecek bir milli takımımız var.

Futbolumuzu elbirliğiyle batırma noktasına getirdik

- Süper Lig'i takip edebiliyor musunuz? Türkiye'de yaşanan şike davasının seyrini, federasyondaki istifaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye'deki olayları, Türkiye'de olduğumdan daha fazla takip ediyorum. Burada medyayı daha fazla izleme şansım var. Olaylar akıl almaz yerlere geldi. Baştan çok iyi değerlendirmeler yapılmadan alelacele alınan kararlarla tablo mecrasından dışarı taşındı. Elbirliğiyle, futbolumuzu nasıl batırırızı ortaya koyduk. 50-60 yılda ortaya çıkarttığımız ortamı 50-60 dakikada paramparça yaptık.

- Bu olaylar Türk futboluna ne kadar zarar verdi?

Futbol ortamı Türkiye'nin sosyal yaşam biçimi. Sadece futbola zarar vermekle kalmıyoruz, sosyal yaşama da zarar veriyoruz. Heyecanı yok ediyoruz, farkında olmadan bir çok grubun çalışma ortamını yok ediyoruz. Sadece sosyal tarafı değil, ekonomik tarafı da büyük ölçüde ülkeye zarar veriyor bu durumun. Üzerinde sis bulutları olan bir olayı, aydınlatma zorluğu çekiyorsun. Yani, arabayı çıkmaz sokağa soktuk oradan da çıkarmaya çalışıyoruz. Çıkar mı? Çıkar. Ama ihtiraslar, kişisel düşünceler, kurumsal düşünceler, sağduyuyla bir daha değerlendirilmeli. Neden, niçin, nasıl soruları mutlaka cevabını bulmalı. Yani, kesilecek parmak doğru parmak olmalı. Hata yapan parmak yerine o parmağın bağlı olduğu kolu kökünden koparma düşüncesinden uzaklaşmalıyız.

Hakan Şükür, sıfatı gereği kendini zorluyor

- Lig TV'de yorumculuk yapan Hakan Şükür'ü seyredebiliyor musunuz? Öğrenciniz sizin açığınızı kapatabildi mi?

Devamlı seyrediyorum. Şansal'ı, Markus'u ve Hakan'ı izliyorum. Hakan'ın şu anda taşıdığı başka bir sıfat da var. Milletvekili sıfatıyla da kendisini yakından takip ediyorum. Hakan'ın olaylara ne kadar esprili ve daha değişik açıdan yaklaştığını bilen bir insanım. Bu konuda kendini zorluyor. Onu yapmak durumunda. Çünkü, milletvekili. Esprili görüşlerini de katsa keyfinden yenmeyecek bir program ortaya çıkar.