Anlaşılan o ki takımda uzun zamandır bir
kutuplaşma, bir gruplaşma söz konusuymuş. Yerli ve yabancı
gruplaşması yetmemiş birde yerli ve yabancılar eski ve yeni diye
gruplaşmışlar. Ne kadar iyi kadro kurarsanız kurun, takım
içerisinde birlik ve beraberlik olmadığı sürece başarılı
olamazsınız.
Bu
işlerin sorumlusu olarak Comolli’yi görüyorum. Transfer sürecinde
Fenerbahçe’ye ekstradan kattığı kim olmuştur diye bakarsak şapkadan
tavşan çıkartmadığını görüyoruz. Fenerbahçe’de Comolli olmasa da bu
kadro kurulabilirdi. İşte bu Comolli’nin başarısıdır
diyebileceğimiz bir transfer olmadı. Öyle ya da böyle kadroya
baktığımızda bu kadro bu tabloyu hak etmiyor. Bu kadronun şampiyon
olamayacağını söyleyemeyiz. Rakiplerinin forveti bile yokken
Fenerbahçe’de 3 tane forvet var. Her şeye rağmen takımın birliğini,
takımdaşlık ruhunu sağlaması gereken yine Comolli'dir.
Peki
bu duruma gelinme sebebi ne? Cocu için de bir şeyler söylememiz
lazım. Tüm suç Comolli’nin olamaz elbette. Cocu’nun sahaya sürdüğü
ve herkesin üzerinde mutabık kaldığı bir onbiri yok. Oyuncu
değişikliklerinin de oyuna sağladığı olumlu bir tesir yok. Bazı
oyuncular takıma iyice küstüler. Hamle oyuncusu olarak sahaya
sürülebilecek oyuncuların neredeyse tamamı küstürüldü. Özellikle
takımın en önemli silahlarından olan Eljif’i ilk onbire tam anlamı
ile monte edemedi. Son maçlarda Benzia gibi bir yeteneği de aynı
şekilde sonradan oyuna almaya başladı. Valbuena, Mehmet Ekici,
Alper ve Soldado gibi isimleri tamamen unutan Cocu, stoper olarak
transfer edilen Reyes’i orta sahada oynatmaya başladı. O alanda
oldukça fazla alternatif isim varken Reyes’i orada oynatmasına da
anlam verilebilmiş değilim.
Ali
Koç devre arasına kadar hocayı değiştirmeyi düşünmediğini belirtse
de bu kötü gidişat seri galibiyetler ve güzel futbolla devam
etmezse tamiri mümkün olmayan bir yere doğru gidiyor. Takımda milli
takım devre arasından sonra ne gibi bir değişiklik olur bilemiyorum
ama Cocu için sirenler çalıyor. Takım kendisine has bir sistem
içerisinde oynamıyor. Oyuncuların performansları çok kötü. Ligde
oynanan karşılaşmalar içerisinde en zevksiz maç Fenerbahçe’nin
maçları olarak dikkat çekiyor. Taraftar tepki göstermekte sonuna
kadar haklı olsa da başkan Ali KOÇ’a güvenlerini taze tutmalarında
fayda var. Önceki dönemde olanları tekrar yaşamaktansa bu yılki
geçiş sürecinde başkana destek verilmelidir. Takıma maddi olarak
sağladığı destek tarihte görülmemiş türden diyebiliriz. Gerek
sermaye arttırımı, gerek sponsorluklar ile bu takıma ciddi bir
katkı sağlamıştır. Ali Koç’un sadece şampiyon olup insanların
gözünde kahraman olma gayreti yok. Ali Koç bu takımı sürdürülebilir
başarılar ve gelecek için yeniden inşaa etmeye çalışıyor. Borçsuz
bir Fenerbahçe hayal ediyor. Mali sıkıntılarla uğraşırken bir
yandan da takımı ayakta tutmaya çalışıyor. Taraftarın Ali Koç’un da
dediği gibi sabır noktasında biraz daha gayretli olması lazım.
Oyuncuyu ve hocayı protesto edebilirsiniz. Lakin bu maç oynanırken
olmamalı. Maçtan sonra medenice tepkinizi koymanızda hiçbir sakınca
yok.
Fenerbahçe bu hafta Sivas deplasmanından
galibiyetle dönerse moral olarak da takımın kendisine olan güveni
yerine gelir. Üst üste alınacak iki galibiyet takımı
toparlayacaktır.
Cocu,
koltuğu kaybetmek istemiyorsa kazanmak zorunda!
Oyuncular da aynı fikirdeyse, onlarda
kazanmak isteyeceklerdir.