Şenol hoca Tosiç ve Mitroviç’in penaltı kaçırması ile Avrupa
liginden elendikleri Lyon maçı sonrası net bir şekilde biz şampiyon
olacağız ve tekrar şampiyonlar ligine katılacağız demişti. Verdiği
mesajlardaki kararlılık gözlerinden okunuyordu. Karşımızda
konsantre ve motive bir Şenol Güneş profili vardı. Ne olduysa geçen
sezon Kadıköy’deki olaylı derbi sonrası oldu. Şenol hoca sonrasında
bir türlü motive olamadı bir daha..
Atiba’nın Avrupa ligine yazılmamış olmasını isimlendirmek mümkün
değil. Performans, kalite, fiyat, kulübe bağımlılık kriterlerinde
iddia ediyorum ligimizin en iyi oyuncusu. Üstelik dün akşamda
gördüğümüz üzere defanstan top alıp oyun kurabilen tek Beşiktaş
oyuncusu. Ne Tolgay, ne Medel ne de Oğuzhan bu konuda Atiba kadar
yetenekli ve başarılı değil.
Dün akşam Şenol hoca’nın rakibe göre bir planı vardı. Önde pres
ile kaptığı her topta şok baskınlar yapmayı planladı ve yaptığı
planda tuttu. Sanırım bukadar pozisyona girip farkı açamamayı hesap
etmemişti oda. Quaresma’nın kariyerinin en normal golünü atmasından
hemen sonra Mustafa kaçırması atmasından zor pozisyonu
değerlendiremedi. Sonrasında da dikkati hep dağınıktı. Şenol
hocadan rica ediyorum; Mustafa,Necip ve Tolga’yı aynı maçta
oynatmasın. Oynatacaksa da aynı anda oynatmasın. Hatta bunlara
Oğuzhan’ı da ekliyorum, Beşiktaş’ın kalitesini net bir şekilde
düşürüyorlar. 1983 doğumlu Q7 gol atıyor, gollük paslar atıyor ve
90dk boyunca rakibini kovalıyorsa bir zahmet Oğuzhan da giydiği
formanın hakkını versin biraz. Hiç bişey yapamıyorsa top tutsun,
baskı yapsın. Yakın geçmişimizde Oğuzhan kadar yararsız bir 10
numara hatırlamıyorum.Beşiktaş'ta başta ŞenolGüneş olmak
üzere herkesin bir silkelenip kendine gelmesi gerekiyor. Ne ligde
ne de Avrupa da henüz kaybedilmiş bir şey yok. Devre arası özgüveni
yüksek kaliteli bir santrafor ile Beşiktaş yine şampiyonluğun
1.adayı olabilir. Tabi herşeyden önce dikkat dağınıklığını
toparlamak şartıyla..