Şike operasyonunda yaşanan şok detaylar
UZUN YILLAR ALACAK BİR SÜREÇ
İş mahkemeyle bitmeyecek. Çıkan kararın, hangi yönde olursa olsun, Yargıtay'da temyiz edilmesi kuvvetle muhtemel. Sanıkların Yargıtay'dan çıkan kararı haksız bulmaları halinde Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulunma, buradan da çıkan sonuçtan da hoşnutsuz kalmaları halinde bu kez Strasbourg'daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gitme yolları açık olacak. Bütün bu süreçlerin kaç yıla yayılacağını bilebilecek durumda değiliz. Sorun, dava bu kadar uzun bir zamana yayıldığı oranda Türkiye'de Süper Lig'in ve genelde futbol dünyasının çok sancılı bir atmosferde nefes alacak olmasıdır. Türkiye'de insanların mutlu, huzurlu bir futbol ortamına dönebilmeleri bütün bu hukuki süreçlerin tamamlanmasıyla mümkün. Ben şahsen, Savcı Mehmet Berk'in iddianameyi hazırlayıp delilleri ortaya koymasına kadar iddialarla ilgili bir kanaat belirtmekten kaçınmak istiyorum. İddianameyi bekleyeceğim. Ancak şurası açık: Savcı Berk'in hazırlamakta olduğu iddianameyi, Türkiye'de bundan önce belki hiçbir davada rastlanmadığı kadar kuvvetli ve eleştirel bir kamuoyu denetimi bekliyor. Her noktası, her virgülü bile büyüteç altına yatırılacak. Savcı, bu açıdan Türkiye tarihinin en kritik, en zor iddianamelerinden birini hazırlama göreviyle karşı karşıya. Kamuoyunun karşısına kusursuz ve ikna edici bir iddianameyle çıkmak zorunda.
HUKUKİ KIRILMA SÜRECİ
Ben içeriğe girmeden usule ilişkin gördüğüm bir soruna dikkat çekmek istiyorum. 6222 sayılı yasanın 23'üncü maddesi "Bu Kanun kapsamına giren suçlardan dolayı yargılama yapmaya asliye veya ağır ceza mahkemeleri yetkilidir" diyor. Görüleceği gibi, 'özel yetkili' ağır ceza mahkemeleri şike suçlarında yetkili değil. Oysa bu davaya Beşiktaş Adliyesi'ndeki özel yetkili savcılar bakıyor. Bunun nedeni, şike soruşturması sanıklarının aynı zamanda özel yetkili mahkemelerin görev alanına giren organize çete faaliyetine ilişkin Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 250'nci maddesinden de suçlanıyor olması. Savcılar, bu ilişkiyi, sanıkları çete faaliyetinden suçlanan Olgun Peker ile irtibatlayarak tesis etmeye çalışıyor. Aziz Yıldırım, bu durumda hem 6222 sayılı Spor Yasası hem de 5237 sayılı TCK'dan suçlanmış oluyor.
Burada işin püf noktalarından biri, savcının Aziz Yıldırım ve arkadaşlarını şiddet içeren organize çete faaliyeti ile yani Olgun Peker ile irtibatlamak için hangi somut delilleri ortaya koyacağı sorusunda düğümleniyor. Bana göre, bu davanın en önemli kırılma noktası buradaki bağlantı gibi görünüyor.