Manchester derbisinin hemen arkasından 'Dünya' derbisinin
başlaması bence şanssızlık oldu. Maç öncesi sert dostluk
mesajlarının verilmediği, hakem üzerine oynanmayan, rakip takım
seyircisinin yasaklı olmadığı, gol olmasada mücadele gücü yüksek,
tempolu iki organize takımın keyifli fotbolunu izlemek, bizim
derbimiz açısından izleyenlerin motivasyonunu biraz
düşürmüştür.
Son yıllarda rakibine kendi evinde bariz üstünlük kuran
Fenerbahçe, seyirci desteği ile maça baskılı başladı. Bukadar iyi
ayaklar olmasına rağmen, baskılı olduğu ilk yarım saatlik dilimden
pozisyon dolayısıyla gol çıkaramamasını ben açıklayamıyorum
kendime. Galatasaray oyunu dengelemişken hızlı bir atakta ofsayt
gölgesinde buldu golü Fenerbahçe. Zaten 1. sorunu bu
Fenerbahçe’nin. Görünürde basklı futbol var ama pozisyon yok. Yani
yeteri kadar organize değiller..
Maç sonrası sosyal medyada dolaşan bir puan tablosu vardı,
aslında benimde haftalardır üzerinde durduğum bir konuya işaret
eden. Puan tablosunu 2. yarılar üzerinden hesaplarsak Fenerbahçe 9
maçta 6 beraberlik ve 3 mağlubiyet ile 15.sırada yer alıyor. Yani
sözün özü Fenerbahçe’nin kondüsyonu yetmiyor ikinci
yarılara. Buda Fenerbahçe’nin mevcutta en büyük 2. sorunu.
Azımsanmayacak derecede önemli olan 3. sorun ise boy
ortalaması bukadar iyi bir takımın duran toplarda attığından fazla
yemesi. Bu 3 probleminde en azından çözüm adresi Perreira
olsa gerek. Baskılı olduğunuz sürelerden gol çıkaramıyor ve son
yarım saatte yorulup baskı yiyerek kalenizi savunamıyorsanız, maçın
berabere bitmesine şaşırmamanız lazım.
Aslında son yarım saattte maç Galatasaray lehine döndü,
Perreira’nın kanatlara deplase olabilecek, sprinter özellikli
forveti Van Persei’yi, hemen ardından kontra atakları başlatıcak
ince paslar verecek Diego’yu ve son olarakta sahada topla en hızlı
gidebilen Markoviç’i çıkarması Hamza Hoca’nın ekmeğine yağ sürdü.
Ama maçın başındaki o müthiş atmosfere rağmen 1-1’i bulmak
Galatasaraylı futbolcuların konsantrasyonu olumsuz etkiledi ve maçı
kazanan, ilk goldeki ofsayt tartışmasına rağmen Fırat Aydınus ve
Beşiktaş oldu..
Son bir not; 20-24 yaş bandında gelecek görülmeyip gönderilen
Burak-Olcan ve Bilal’in son yarım saatte Fenerbahçe’ye karşı
direren ekipte olması, ilginç bir ironi oldu!