Zico Fenerbahçe macerasını anlattı
Dünya futbolunun efsane ismi Zico, Fenerbahçe macerasını, perde arkasında kalan sırları anlattı.
NEDEN FENERBAHÇE'DEN AYRILDI?
“Unutulmaz iki sene geçirdim. Ayrıldım çünkü Başkan, Edu’yu ve
Santana’yı istemedi. Edu gittikten sonra ise hiç konuşmadı benimle.
Kontrat yenilemeden önce ise benden tesislere sabah gelip, akşam
çıkmamı istedi. Bunu kabul edemezdim. Süper Kupa’yı kazandık
Beşiktaş’a karşı. Deivid ve Kezman gol attı. Maçtan sonra
yöneticiler Deivid ve Kezman’ı istemiyoruz dediler. Kanoute ve
Adriano’yu istiyorlardı. Ben de ‘hayır’ dedim. İkisi ile de devam
ettim. İkisi de başarılı oldu. Yöneticiler genelde başı önde
ve herşeyi kabul eden hoca istiyorlar. Ben böyle değilim. Başımı
hiçbir zaman öne eğmem. Ama tüm yaşananlar ve ayrılığımız Başkan
Yıldırım’a olan saygımı etkilemez. Kendisini kardeşim gibi
görüyorum”
Zico, ayrılığa rağmen Başkan Aziz Yıldırım’a da kızgın değil.
Kendisine “Kardeşim gibi” diyor ve en yakın
zamanda ziyaret etmek istediğini belirtiyor.
Dünya’da futbolu en iyi bilen insanlardan biri olmasına rağmen
çalıştığı kulüplerde idareciler hep işine karışmaya kalkmış. Bunu
profesyonellik dışı bir davranış olarak değerlendirip taviz
vermemiş.
Yöneticiler “Başını öne eğen ve her şeyi kabul eden teknik
direktör istiyor” diyor ve kendisinin bu tip hocalardan
olmadığını da net şekilde ifade ediyor.
Son olarak Katar’ın Al Gharafa takımın çalıştıran Dünya futbolunun
önemli ismi artık kendi akademisi olan CFZ’deki (Centro Futebol
Zico) projelerine yoğunlaşmış durumda. CFZ takımı ile hem
ligde mücadele edip hem de genç yetenekleri ülke ve dünya futboluna
kazandırmaya çalışıyor. Dünya Kupası’nın son günlerinde bizi
Futbol Akademisi’nde ağırlayan Zico sohbetimizin içinde geçmişle
ilgili de birçok detayı paylaştı, lafı hiç dolaştırmadan samimi
açıklamalar yaptı.
Yeni yıldızlar peşinde
İngiliz Gazetesi Guardian için kupayı yorumluyorum. Ayrıca Çin Televizyonu için de yine yorumculuk yapıyorum. Teknik direktör olarak geçen sezon Katar’daydım. Al Gharafa’nın başında. Kupadan sonra ise kendi projelerim ile ilgili çalışacağım. 2018 yılına kadar çocukları eğitip, futbol oynamalarını sağlamak üzerine geliştirdiğimiz bir proje var. CFZ’de okula giden genç çocuklar var. Ağustos’ta 14 yaşındakiler için bir kupa organize ediyoruz. Japonya’dan, Brezilya’dan takımlar geliyor. Kulübü olmayan futbolcular için de gençler içinde fırsat yaratıyoruz. 11 - 15 yaşındaki erkek ve kızlar için. 200 - 300 çocuk burada eğitim alıyor. Burada yetişen birçok isim oldu. Bunların belki de en tanınmış olanı Bayern Münich’te forma giyen Thiago Alcantara. Buradan yetişti. Burada 10 yaşında başladı futbola. Bunlara ağırlık verdim şu sıralar. Teknik direktörlüğe de devam edeceğim tabi ama iyi bir teklif olması lazım...”
Unutulmaz iki yıldız
Fenerbahçe’nin kalbimde iyi bir yeri var. 2 sene kaldım. Keyif, mutluluk, iyi arkadaşlıklar ve birçok güzellik kaldı aklımda. Çok iyi dostluklar kurdum. Taraftar ile ilişkimiz çok iyiydi. Unutulmaz 2 sene geçirdim. Ayrıldık çünkü Başkan, Edu’yu ve Santana’yı istemedi. Benim için çok önemli isimlerdi. En büyük problemdi bu. Edu gittikten sonra ise hiç konuşmadı benimle. Kontrat yenilemeden önce ise benden tesislere sabah gelip, akşam çıkmamı istedi. Bunu kabul etmem mümkün değildi. ‘Hayır’ dedim. Ama bu yaşananlar ve ayrılığımız ona saygımı etkilemez. Kendisine her zaman saygım var. Başkan’ı ziyaret etmek istiyorum. Kendisini kardeşim gibi görüyorum...”
İyi işler yaptık
O dönem Başkan takımın fizik durumunun iyi olmadığını söylüyordu. Aksine çok iyi şeyler yaptık. Galatasaray’a şampiyonluğu kaybetmemiz sıkıntı yarattı. Aslında şampiyonluğu o dönem fiziksel eksiklikten dolayı kaybetmedik. Maç içinde yaptığımız hatalardan kaybettik. Kritik haftalarda, kritik hatalar yaptık. Bir ara tüm takımı değiştirmek istediler. Bunu başkanla çok konuştuk. Mesela; Süper Kupa’yı kazandık Beşiktaş’a karşı. Deivid ve Kezman gol attı. Maçtan sonra yöneticiler Deivid ve Kezman’ı istemiyoruz dediler. Kanoute ve Adriano’yu istiyorlardı. Maçı kazandıran golü atan iki futbolcunun gönderilmek istenmesini anlayamadım. Ben de “hayır” dedim. İkisi ile de devam ettim. Devamında ikisi de başarılı oldu. Yunanistan, Rusya, Irak çalıştığım birçok yerde bunlar oldu. Teknik direktörü getir parasını öde ve ne yapması gerektiğini söyle. Bunlar profesyonelce davranışlar değil. Yöneticiler genelde başı önde ve her şeyi kabul eden hoca istiyorlar. Ben böyle değilim. Başımı hiçbir zaman öne eğmem. Yönetici böyle yap derse ‘hayır’ derim gerekirse çalışmam...
İş oyuncuda biter[page_end]
Başarı ve şampiyonluk için istikrarın öneminden de bahseden Brezilyalı efsane kilit rolün futbolcularda olduğunu söyledi. “Şampiyon olmak için tüm takımı değiştirmenin anlamı yok. 1 sene, 2 sene, 3 sene aynı takımla devam et, sonunda zaten kazanıyorsun. Chelsea örneği ortada. Teknik direktörün katkısı yüzde 25 - 30’dur. Oyuncular olmazsa hiçbir şey yapamazsın. Oyuncuların teknik direktörle ilişkisi de çok önemli başarıda. Chelsea’de Scolari ile oyuncular anlaşamadı ve başarılı olamadılar. Anlaştıkları Di Matteo geldi, ilerleyen dönemde Şampiyonlar Ligi’ni kazandılar. Fenerbahçe’nin oyuncuları bizden çok memnundu. Çünkü herkese fırsat veriyorduk...”
Carlos oynasa farklı olurdu
Brezilyalı teknik adam elendikleri Chelsea maçına da değinmeden
geçemiyor...
“Eğer aynı ekip devam etseydik mutlaka başarının devamı gelirdi.
Tuncay’ı kaybetmiştik. Gitmesini hiç istememiştim. Onun
karakterinde oyuncu bulamadık. Fenerbahçe’nin iyi bir kadrosu
vardı. Takviyelerle daha da iyi olurdu. Chelsea ile oynadığımız
rövanş maçında Carlos sakattı. Eğer o oynasaydı tarih farklı
yazılırdı. Buna eminim. Çok önemli bir oyuncuydu. Sakin ve
tecrübeliydi. Bize çok büyük katkı sağlardı o maçta ama
oynayamadı.”
Önder’e güvenim tam
- Zico’ya eski yardımcısı ve şimdiki Beşiktaş Futbol Direktörü
Önder Özen de soruldu...
“Önder Özen ile sürekli konuşuyoruz. Bir ay önce Rio’ya geldi.
Benim çok iyi arkadaşım. Birlikte büyük başarılar kazandık.
Birbirimize güveniriz. Buradaki oyuncularla ilgili bilgiler alıyor
benden. Önder’e güveniyorum. Başarı için zaman lazım. Akşam’dan,
sabaha bir başarı gelmez. Sabır gerekir. Neler yapabileceğini iyi
biliyorum. Futboldan ve futbolcudan anlar. Mesela bana Gökhan
Gönül’ü öneren kendisiydi. O zaman Gökhan İkinci Lig’de oynuyordu.
Onun futbol bilgisine her zaman güvendim. Çok iyi bir
profesyoneldir. Antrenmanlara futbolcular kadar
konsantredir...”
Beşiktaş’tan teklif aldım
Türkiye’den gelen bir teklif oldu mu?
“Beşiktaş’tan teklif aldım resmi anlamda. Irak Milli Takımı’nın
başındayken temasa geçtiler. Avukatımla konuştular ama ne yazık ki
bir anlaşma sağlayamadık. Başka takımlar ile de dolaylı konuşmalar
oldu ama resmi olarak sadece Beşiktaş ile avukatım görüştü...”