Yazarların Beşiktaş ile ilgili yorumları

2-0'lık skorla Antalya'dan dönenen Beşiktaş kupanın kapısını aralarken spor yazarları sahaya konan oyunu beğendiklerini belirttiler.

İşte Spor yazarlarının Antalyaspor-Beşiktaş karşılaşması için yorumları:

Güven Taner (Star): Zor Gibiydi, Kolay Oldu

Mustafa Denizli, Mehmet Özdilek ile Süper Lig'in yükselen değeri haline gelen Antalyaspor ile peş peşe oynayacakları üç maçın ilkine risk sayılacak bir rotasyon uygulaması ile başladı. Delgado sakat, Zapo cezalı iken; ilk onbirin gediklileri Nobre, Tello, Üzülmez ve yeni umut Yusuf'u kulübeye koydu. Böyle bir tercih olabilirdi, ama durum belirsizken ilk maçta mı, yoksa cebe bir avantaj koyduktan sonra mı yapılırdı, tartışılır.

Bunu düşünürken Beşiktaş oyuna ağırlığını koyuverdi. Sürekli yağmurun ayakta durmayı zorlaştırdığı zeminde oyun dengesini düzenini yitirmedi.

Beşiktaş, orta alanda çabuk top kullandığı için hücumda çoğalabildi... Ancak hücumda çoğalmasına ve de çok şut olanağı bulmasına karşın vuruş kalitesi çok yetersiz olduğu için çerçeveyi bulma oranı çok düşüktü.

Savunma göbeğinde epeydir bir arada oynamayan Toraman ile G.Zan uyumlu bir görüntü verdiler. Ekrem nerede oynarsa oynasın işini iyi yaptı. Yılın en iyi transferi şu anda. Bu yıl veriminden çok transfer haberleri ile gündeme giren Bobo gollere imza attığı oranda öne çıkan biri olamadı. Onda da Holosko'da da bir hamlık vardı dün.

Beşiktaş ligden daha çok aklına taktığı Kupa'da ilerlemek için iyi bir avantaj yakaladı. Rövanşı vermemesi ve aradaki Lig maçında da kazanabilmesi için bu maçtaki oyununa güvenmemesi, dünkü hücum hatalarını yinelememesi gerekir.

Sanlı Sarıalioğlu (Yeni Şafak): Kartal Vizeyi Aldı

Beşiktaş'ta mantalite, önce gol yememek. Defansta anormal dikkatliler. Kademe, derinlik ve yardımlaşma en üst düzeyde. Birebir markaj mükemmel. Özellikle Gökhan Zan Antalyaspor'un en güçlü oyuncusu Djehaua'ya göz açtırmadı. İkili mücadelelerin hepsinden Zan üstün çıktı. Hatasız maçı bitirdi. Geri dörtlüde sadece Serdar Kurtuluş beklenilen performansında değildi. Bir an önce toparlanmazsa formayı kaybeder.

Beşiktaş orta alanda da rakibine hiç söz hakkı tanımadı. "Topu İstanbul'dan getirdim, sana vermiyorum" dedi. Dümen hep ellerindeydi.

Bobo, sakatlıktan yeni çıkmasına karşın faydalıydı. İlk golde kendi pişirdi, kendi yedi. Bobo'yu satmayı Beşiktaş aklının kenarından bile geçirmesin. Nobre tek başına bu işin altından kalkamaz.

Şu kaptanlık hikayesi de komedi oldu. Üzülmez ve Toraman cezalarını çektiler. Şimdi onlara itibarları iade edilmeli. İki İbrahim varken Serdar Özkan'ın kaptan bandını koluna takması benim keyfimi kaçırıyor. Özkan çıkarken bandın Tello'ya geçmesi de tuhaftı. Haydi İbrahimler sabıkalı, peki neden Gökhan Zan değil de Tello tercih edildi. Mustafa Denizli'nin maçtan sonra, "Benim isteğimle oldu" görüşüne ben katılmıyorum. Kaptanlık sırası şaşırdı.

Hakemin futbolcu itirazlarına ve tribün seslerine uyarak kararlar vermemesi çok hoşuma gitti. Bildiğini okudu. Ufak darbelere aldırış etmedi. Umarım bundan sonra da bu çizgisinde sapma olmaz. Rövanş bence artık bir formalite. Beşiktaş yarı final vizesini aldı.

Vedat Okyar (Vatan): Beşiktaş Turu İlk Maçta Aldı

BU tur maçlarına karşılaşma önceleri klişe laflar edilir. Bu maçların boyu uzundur ya da çift ayaklıdır denir. Dünkü oyunun ne boyunun uzunluğu kaldı, ne çift ayaklılığı. Bence işlem tamamdır.

Dünkü oyunun bence liste başı Ekrem. Ekrem için bundan sonra oynayacağı maçlarda Beşiktaş'ı Ekrem kurtardı diye yazacağımı tahmin etmiyorum. ‘Beşiktaş'ta Ekrem kötü oynadı' diye de bu kardeş yazdırmayacak. Nerede Beşiktaş'ın bir yırtığı var, oraya yama bu kardeş. Formayı kaptı, bundan sonra kimse de alamaz.

Yeni gelen Erkan çok az oynadı. Bir şey demenin mümkünatı yok. Et midir, balık mıdır, oynadıkça göreceğiz. Bobo'nun dönüşü Beşiktaş için büyük avantaj. Bobo iyi kullanılırsa büyük bir silah.

Maçın hakemi Deniz Çoban topu oyunda tutma çabasında olan bir hakem. Topu canlı tutmak seyir keyfini yükseltir. Oraya kadar tamam da, tamam olmayan da var. Kılıç-kalkan ekibinde olsan böyle fauller yapılmaz. Onlara da oyna, devam denilmez. Bu iki taraf için de geçerliydi. Ama hakem bazılarını atladı.

Siyah-beyazlıların Antalya'ya turu ilk maçta bulacağım hesapları içinde geldiği çok belliydi. Maçın direksiyonuna oturdular, istedikleri zaman gaza, istedikleri zaman frene bastılar. Saha ve hava şartlarının zorluğuna rağmen hiç zora girmeden turu da buldular.

Atıf Keçeci (Zaman): Galibiyet Mücadeleci Futbolla Geldi, Oyun Kimseyi Aldatmasın

Aşırı yağmur sebebiyle su birikintileri her iki taraf için de fazla top kaybına yol açtı. Topu havaya kaldıran çoklukla Beşiktaş olunca oyunun hakim tarafı oldu.

Sakatlıklar ve cezalar dolayısıyla eldeki kadrodaki değişik isim, transferi gündemde olan Bobo idi. Brezilyalı futbolcu oyuna konsantre oluşuyla dikkat çekti. Attığı ilk golde de bu özelliğini yansıttı.

Teknik Direktör Mustafa Denizli'nin Yusuf Şimşek'i ağır zeminde sakatlığının tekrar etmemesi ve de yormamak adına kulübede oturttuğunu düşünüyorum. Maçın gidişatı ve skor, takımının lehine cereyan ettiği içindir ki sonradan da oyuna almadı.

Serdar Kurtuluş ön liberoda iyi işler yapıyor. Rakibe önceden basma isteği, kazandığı topları arkadaşlarına servisteki başarısı şahsen benim gecenin adamı olarak Bobo ile birlikte tercihim oldu.

Beşiktaş'ın kadrosundan ziyade "Oyun anlayışı Turkcell Süper Lig'de zirveye oynayan bir takım için yeterli midir?" Öncelikle bu hususta kafa yormak lazım. Denizlispor ve Antalyaspor galibiyetleri iyi futbolla değil, mücadeleci bir oyunla gelmiştir. Rakiplerin gücü ortada, bu açıdan değerlendirdiğimizde kadronun yeterli olduğunu söylemek çok zor.

Sinan Vardar (Takvim): Tur Kartal'ın Pençesinde

Antalya'da yağan yağmur futbolcunun ayakta kalmasını zorlaştırdı. Tabii top kontrolünü de... 10. dakikadan itibaren, önce İbrahim Toraman sonra Holosko yan topla kafayı çaktı ama gol gelmedi. Daha sonra Serdar Özkan'ın üstün gayretiyle top, sakatlıktan yeni kurtulan Bobo'nun önünde kaldı ve bir üst vuruşla skor 1-0.

İlk yarıda Bobo ve Holosko'yu gayretli gördüm. Gökhan Zan da diğer maçlara oranla daha iyiydi. Diğer futbolcular vasat bir görüntü içindeyken, Cisse yine uyurgezer gibiydi. Antalyaspor ise saman alevi gibi yanan birkaç atak dışında iyi bir performans gösteremedi.

Skoru muhafaza etmek düşüncesi Beşiktaş'ta tempoyu iyice düşürürken, Antalyaspor cılız ataklarla pozisyon bulmaya çalıştı.

Merak edilen ise son 7 dakika oyuna giren, yeni transfer Erkan Zengin'di. İlk maçında heyecanın da etkisi olabilir, oyuna artı bir zenginlik getiremedi...

Bana göre Beşiktaş Türkiye Kupası'nda adını yarı finale yazdırdı... Antalyaspor'un İstanbul'daki rövanş maçında bir sürprize imza atmasını beklemiyorum.

Basri Baykoç (Fanatik): Böyle Devam!

Kupa maçlarını defansif bir anlaşıyla yorumlayan Beşiktaş'ı, Antalya'da da bu ezberini sürdürürken gözledik. Beşiktaş için hepsinden hayırlısı, Mustafa Denizli'nin savunmada tekrar 4'lüye dönmesidir. Dün akşam bu düzende İbrahim Toraman ve Gökhan Zan, hiç de yabana atılmayacak bir forvet gücü ile mücadele etmelerine rağmen, hayli uyumlu ve konsantre bir görüntü çizdi.

90 dakika rakibe pozisyon tanınmamasında savunma kadar, önündeki üçlünün de payı vardı. Sivok, Cisse'nin görevinde, Cisse biraz daha önde, aralarına Uğur'u da alarak orta alanda savunma ve hücum işlemini eşit anlamda vasatın üstüne taşıdılar.

Mustafa Denizli, Antalya maçının kasetini bizce bir daha izlemeli. Bu Ekrem'i arkaya hapsetmek, insanın bindiği dalı kesmesi gibi. Sol önde Ekrem, sağ önde Erkan (sürpriz olmayacak) birlikte forma bulurlarsa, Beşiktaş'ın saha içi düzeni için farklı bir format da ortaya çıkabilir.

Hakemlere paragraf açarken, genelde olumsuzluklara yer veriyoruz. Deniz Çoban'ı, ucuz faule rest çeken anlayışı nedeniyle, alkışlıyorum. Çalmadığı düdüklerle son derece anlamlı mesajlar verdi. Üstelik söz konusu tüm pozisyonlara çok yakındı ve son derece kendinden emindi.

İlker Ateş (Fotomaç): Kusursuz Kulvar

Bu sezon iki ayrı kulvarda iki değişik Beşiktaş izliyoruz. Ligdeki Beşiktaş'a bakıldığında hiç kimse şu ana kadar taraftarlarına kazanma garantisi veren bir Beşiktaş göremedi. Ancak kupada çok değişik bir Beşiktaş var. Hem oynuyor hem kazanıyor hem de rakiplerine göz açtırmıyor. Kupanın grup maçlarını firesiz kapatan Beşiktaş eleme turlarında da yoluna aynı hızla devam ediyor.

Denizli ile oynanan lig maçında olduğu gibi siyah-beyazlılar dün de Antalyaspor'a tek bir gollük pozisyon vermediler. Savunmanın soluna yerleşen Ekrem Dağ'dan artık kimse formayı alamaz. Ekrem, Beşiktaş'ın bu sezon en yararlı futbolcusu. Nereye koysanız oynuyor. Bu bölgede Serdar Kurtuluş bir türlü futbolunun üstüne bir şeyler koyamıyor. Geldiği gün neyse bugün de o.

Orta alanda Sivok'un çalışkanlığı, Cisse'nin biraz toparlanması bu alanda Beşiktaş'ı baştan sona hep rakip kale önüne doğru itti. Serdar Özkan çok çalışan, zaman zaman estetik hareketler yapan, oyunu hızlandıran değişik bir futbolcu. Ancak topla buluştuğu hiçbir pozisyonda yere düşmeden oyunu devam ettiremiyor.

Uğur biraz gayret etse belki kulübü yeni bir transfer yükünden kurtaracak. Uğur'da böyle bir çaba yok. Ya da kapasitesi bu kadar. Erkan Zengin ilk kez 10 dakika oynadı. Fena oynamadı. Sağda oynarken sol ayağını da çok iyi kullanabileceğini gösterdi. Sonuç... Kupa Beşiktaş'ına laf yok.

Fatih Doğan (Fotomaç): 10 Numarasız!

Beşiktaş, Mustafa Denizli ile sezonun en iyi maçlarından birini Türkiye Kupası'nda G.Antep deplasmanında oynamıştı. O karşılaşmada son dakikalarda gelen golün ötesinde, takım kurgusu ve orta sahadaki dinamizm açısından bize göre sayın Denizli'nin en iyi maçıydı. O maçta yapmadığı bir şeyi denemiş, orta sahayı koşan oyunculardan kurulu 3'lü bir yapıya bırakmıştı. Mustafa Denizli dün kupa maçında Antalya karşısında benzer ve sürpriz bir kadro sürdü. 3 prensini "Nobre-Tello-Üzülmez'i" kulübeye çekti.

Siyah-beyazlı takım rakibi karşısında ezilmediği gibi, oyunu kontrol eden taraf da oldu. Bu takım Ertuğrul Sağlam'ın düşüncesinde çift ön liberolu bir yapıyla kurulmuştu. Ancak farkı dün Antalya karşısında Denizli'nin takımında "10 numaranın" da olmamasıydı. Mustafa Denizli çoğu maçında orta sahada "çok koşan, sert oynayan" defansif oyuncuları tercih etmeyerek Tello tarzındaki teknik futbolculara şans verdi. Bu takımın mutlaka ve mutlaka çift ön libero ile oynaması şart. İşte G.Antep maçı, işte Antalya karşılaşması.

Dün Toroman'dan sonra Gökhan Zan'ın da giderek yükselen performansı ön plana çıktı. Beşiktaş'ta eksik olan şey 10 numaranın yokluğunun hissedilmesiydi. Ya içerden birileri bu sorumluluğu alacak, ya da Mustafa Denizli birilerine verecek.

Günün Önemli Haberleri