Trabzonspor’a zarar verir

Trabzonspor’a zarar verir

Nurettin Özgenç ts.nurettinozgenc@gmail.com

Nitekim olağan kongre süreci yaklaşırken olağanüstü kongresi için bazı üyelerin imza toplamasının Trabzonspor zarar verme ve genel kurul üyelerini yormaktan başka hiçbir işe yaramayacağı açık.

Erken genel kurul için imza toplayan yâda girişimde bulunan delegelerin demokratik haklarına saygım sonsuzdur. Ancak bu haklarını uygularken yaptıkları açıklamalar ile camiamıza zarar vermemeleri için çok dikkat etmelidirler.

Trabzonspor eski kulüp başkanı Sadri Şener hakkında "güveni kötüye kullanma" ve "özel belgede sahtecilik" suçlarından iddianame hazırlanmasına ön ayak olunması bana göre yanlıştır. Kol kırılır yen içinde kalır. Bu olumsuz durum ileride kötü bir örnek olarak anılır ve diğer yöneticiler içinde açılmış bir yol olur.

Ancak ortada büyük bir yanlışlık ya da Trabzonspor’un zarar görmesine neden olmuş veya olacak bizim bilmediğimiz başka bir durum varsa vaziyet değişir. Keza öyle bir durum dahi söz konusu olduğunda onu bile dışarıya belli etmeden yapılmalı, yapılamıyorsa en son müracaat olarak hukuk yolu tercih edilmeli.

Zira biz kendi iç meselelerimizde mahkemelere güvenmemiz başka bir şey kulüp başkanlığı yapmış birini usulsüzlükten dava etmek başka bir şeydir. Elbette gerçeklerin ortaya çıkması ya da akıldaki kuşkuların giderilmesi için hak ve adalet arayışında bulunulmalı ama bunu yaparken de bordo-mavili camianın gördüğü ve görebileceği maddi ve manevi zararda düşünülmeli.

Kaldı ki, “Adalet önünde hala herkes eşittir. Kol kırılır yen içinde kalır sözü bizim için uygun değildir” demek yönetim anlamında bir öz güven olabilir ama bunun yarını da olacağı unutulmamalı. Zira ‘Mahkeme kadıya mülk değil’ Bu düşünce örneğinden hareket edilmeli.

-Eski yöneticilerin susmaları en iyi icraatları olacaktır-

Nitekim eskimişlik her zaman insan kimyası üzerinde olumsuz etki yaratır. Kenara itilmiş hissi ile üzgün, kırgın, hayal kırıklığı, güvensiz, tahammülsüz ve hazımsız olunabiliyor. Cana yakın bildiğiniz samimi gördüğünüz isimlerde bir kızgınlık, bir öfke sormayın gitsin... Mevcut yönetime karşı Ruh hallerinde saldırganlık var.

Sadri Şener ile görev yapan aralarında eski kulüp başkanlarının da bulunduğu 18 yönetici, Trabzon Gazeteciler Cemiyetinde basın toplantısı düzenleyerek, eski başkanlarına destek verirken, İbrahim Hacıosmanoğlu başkanlığındaki mevcut yönetimi eleştirdiler.

Elbette Trabzonspor yönetimi eleştirilebilir ama mevcut yönetimi eleştiren eski yöneticilerin yaptıklarına da iyi bakılmalı. Eleştirilerinde haklı yanlarından daha çok haksız yanları da var. Kabul ederler veya etmezler ama yönetim anlamında bir de kendi dönemlerine bakmalarında fayda var.

Ayrıca geçen yıl yapılan erken Genel Kurul'da yönetimi 6 aylığına değil süresine göre seçmiştik dolayısıyla mevcut yönetim görev süresini sonuna kadar doldurmalı. Yapılacak erken olağanüstü genel kurulun kongre isteyenlere belki faydası olabilir ama Trabzonspor'a zararı olacağı açık. Dolayısıyla olağanüstü genel kurulun süresi içerisinde yapılması kulübün geleceği açısından en sağlıklı yoldur.

-Trabzonspor hobi olarak vakit geçirilecek ve reklam yapılacak yer olmamalı-

Geçen yazımda da bu konuya değinerek şöyle demiştim. “Bir Trabzonlu ve Trabzonsporlu olarak en üzüldüğüm şey koca kulübün üzerine çöreklenen basiretsiz ve başarısız yöneticilerden kulübün arındırılmaması en büyük handikaptır” Trabzon'daki sağduyu, halk ve taraftar kulübe çöreklenen bazı çıkar gruplarının kulüpten atılmasını talep ederken bunlar yapışmışlar kulübe sanki tek akil yönetici kendileri.  Keza yaptıkları açıklamalarda kendilerinden başkalarının cahil olduğunu ima ediyorlar. Ayrıca kulübü kendi malı gibi gören kişilerin Trabzonspor'un üzerinden ellerini çekmeleri için ortak çalışma yapılmalı.

Eski ve başarıları (!) ortada olan yöneticiler eleştiri olsun diye mevcut yönetime cephe almışlar koro halinde hep birlikte eleştiriyorlar. Oysa eleştiri yapılacaksa ilk önce kendilerinden başlayıp özeleştiri yapmalıdırlar.

Geçen yıl Mayıs ayında yapılan kongrede mevcut yönetime “6 aylık süre için oy verdik” demek kongreye katılan üyeleri saf yerine koymak demektir. Geçen yıl Nisan ayında Olağanüstü genel kurul kararı alanlar kendi yönetimlerinin olduklarını ne çabuk unuttular. Eski yönetim karar aldı kongreye gidildi aday olanlar arasında mevcut yönetim kazandı ve göreve getirildi.

Kendileri için “ehil kişiler “nitelemesi yapanların icraat yerine konuşma ehli oldukları görülüyor. Bu meyanda İbrahim Hacıosmanoğlu ve arkadaşlarının, Trabzonspor Kulübü'nde en uzun süre yöneticilik yapan isimlerin başında gelen, geçmişten bu yana yaptığı fedakârlıklarla bilinen böyle bir şahsiyeti, değersiz gösterme gayretinde olduklarını düşünmüyorum. Böyle bir ihtimali uzak görüyorum ama mevcut yönetimin şayet öyle bir düşünceleri varsa bu yolun sağlıklı bir yol olmadığını da söylemek isterim.

Son söz olarak diyeceğim şudur; Trabzonspor’da genel kurul tüzükte belirlenen zamanda yapılmalı. Durup dururken olağanüstü kongre yapmanın bir anlamı yoktur.