Türkiye'nin yüksek yargı organından biri ve adliye
mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine
bırakmadığı karar ile hükümlerin son inceleme mercii olan Yargıtay
nihai kararını vermiştir. Bu nedenle 2010-2011 sezonu şampiyonluk
kupasını Trabzonspor'a vermek için Türkiye Futbol federasyonu
(TFF)'yi göreve davet ediyoruz.
17 Ocak 2014 tarihinde Yargıtay 5. Ceza Dairesi nihai kararını
açıkladı. Bu karara istinaden TFF 2010 -2011 sezonu şampiyonluk
kupasını derhal Trabzonspor'a vermeli. Karar geciktirilerek Türk
futbolunun geleceğiyle oynanmamalı.
Türkiye Cumhuriyeti anayasanın temel ilkeleri ışığında, toplumun
adalet duygusunu tatmin edecek şekilde tarafsız, bağımsız ve
güvenilir adli yargı teşkilatının önderi yargılama faaliyetlerinin
hukuk devleti gereklerine uygun şekilde gerçekleştirmesini sağlayan
milli ve milletler arası alanda örnek, güvenilir saygın bir yüksek
mahkeme olan Yargıtay asrın şike davasında son kararını açıkladı.
Şike davasında Yargıtay kararını açıkladığına göre TFF kupayı
vermek için daha neyi bekliyor? Şimdi yapılması gereken Türk
futbolunu temsil eden kurumun bu karara uymasıdır.
Ayrıca Yargıtay'ın kararını tanımamak demek Türk hukukuna
güvenmemek demektir. Türkiye'deki her türlü futbol faaliyetini
teşkilatlandırmak, düzenlemek ve denetlemek, futbolun gelişmesini
ve yurt sathına yayılmasını sağlamak, FIFA ve UEFA tarafından
konulan kuralların gereğince uygulanmasını sağlamak, bu konuda yurt
içinde ilgili düzenlemeleri yapmak ve futbolla ilgili konularda
yurt dışında Türkiye'yi temsil etmeyi amaç edinmiş olan Türkiye
Futbol Federasyonu T.C yüksek yargısının kararını tanımamazlık
edemez, etmelide. Federasyon'un "UEFA'dan bir yazı gelirse yeniden
tartışabiliriz" gibi oyalama taktiği ile boşuna topu orta sahada
dolandırmasına gerek yok. Mahkeme kararını vermiştir TFF'de bu
özerk bir kurum olduğuna göre bu karara uymalı.
Siyasetçiler hukukun verdiği karara müdahale
etmemeli
Hiçbir demokratik ülkede siyaset spora müdahale etmez. Nitelim
şike davasıyla ilgili Yargıtay Başkanı Ali Alkan 2 ay önce yaptığı
açıklamada "Dosyanın
yılbaşından önce çıkacağını tahmin ediyorum tabii bu kesin
değildir. Böyle bir süre belirlemek söz konusu olamaz ama bu sadece
tahmindir" demişti. Yani kararın yılbaşından sonra
çıkması sürpriz olmadı beklenen bir gelişmeydi. Nihayetinde
dosyalar incelenip ve inceleme sonucunda bir karar verilecekti.
Verilen karar bazı çevrelerce olumsuz karşılanabilir ama genel
itibarıyla spor kamuoyunun beklediği bir karardı.
Esasen bu konunun 30 Mart 2014 yerel seçimler ile
irtibatlandırılması yanlıştır. Zira seçimden sonraya bırakılması
yanlış olurdu. Çünkü sporla alakalı bir mahkeme kararının seçimden
sonraya kalması hukuki bir kararın siyasetle anılmasına neden
olabilecekti.
TFF kanarya sevenler derneği midir ki asrın şike
davasında konuya kayıtsız kalıyor
Yargıtay'ın şike dosyası ile ilgili kararları onaması hakkındaki
düşünceleri sorulan UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik ve TFF Başkanı
Yıldırım Demirören "Bugün burada başarıyı
konuşuyoruz" diyerek başka konularda konuşmayacaklarını
söylediler. UEFA asbaşkanını anlarız da TFF başkanı spor kamuoyunun
gündeminde olan bir hususta kayıtsız kalamaz. TFF, kanarya sevenler
derneği olmadığına göre Türk futbolunu yakından ilgilendiren
böylesine elzem bir konuda konuşmayacaksalar hangi konuda
konuşacaklar.
Adalet yerini bulmalıdır. 2010-2011 sezonu şampiyonu mahkeme
tarafından tescil edildiğine göre daha fazla zaman kaybetmeden
şampiyonluk kupası hak sahibine teslim edilmeli. Zira gecikmiş
adalet adaletsizliktir. Aksi halde siyaset ve TFF bundan sorumlu
tutulacaktır.