TFF ile Milli Eğitim'den anlamlı işbirliği

Milli Eğitim Bakanlığı ile Gençlik Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu ile işbirliği yaptı..

Milli Eğitim Bakanlığı ile Gençlik Spor Genel Müdürlüğü, işbirliği yaptığı Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile il okul sporları organizasyonu tertip komiteleri aracılığıyla, öğrencilerin oynadığı okul maçları için bu yıl ilk kez yeni bir uygulamaya gidip, ''Fair Play'' ruhunun okullarda başlaması için adım attı.Futbol maçlarında, seyirciler ya da futbolcular arasında yaşanan olayların ardından, harekete geçen yetkililer, ''Okul Futbol Etik Tüzüğü''nü hazırladı.

Bu kapsamda, okullar arası futbol maçları öncesinde ilgili okul müdürleri ile takım antrenörlerinin imza atacağı tüzükte, çocukların spora yönlendirilmesi, katılımcılığının sağlanması, çocukları koruma programı, oyundan zevk alma, yenilgiyi saygıyla karşılama gibi konularda bilgi ve öneriler yer alıyor.

Tüzükte, yeni uygulamanın amacının, futbolun temelinde yatan değerleri ayakta tutmak, çocukları uygunsuz ya da haksız muamelelere karşı korumak ve onlara futbol oynayacakları eğlenceli ve güvenli bir çevre yaratmak olduğu ifade edildi.

Sporun, ahlaki değerlerle yakından ilişkili olduğunun anlatıldığı tüzükte, bu değerlerin sporu özel bir eğitim aracı yaptığı, sporun kişisel ve fiziksel gelişim, sosyal uyum ve insani gelişim için eşsiz bir fırsat olduğu bilgisine yer verildi.

Oyunun ruhuna yakışır bir biçimde oynamanın, her zaman rekabetten önce gelmesi gereken tüm insani değerlere saygı duymak anlamına geldiğinin anlatıldığı tüzükte, futbol etkinliklerinde çocukların katılımcılığının sağlanmasının, fırsat yaratmanın, çocukları korumanın, oyundan zevk almanın, fair-play (centilmenlik) ve saygının önemli olduğu işaret edildi.

Fırsat yaratmanın, ilköğretimde okuyan her öğrenciye köy, ilçe, il ya da ulusal futbol etkinliklerinde yer alma fırsatı sunmak, her oyuncuya seviye farkı gözetmeksizin kendini kanıtlama şansı vermek olduğu dile getirildi.

''Çocukları korumak herkesin sorumluluğudur'' denilen tüzükte, ''İdareciler, yöneticiler, çalıştırıcılar, ebeveynler çocukları koruma adına mutlak çaba göstermeli, dikkatli davranmalıdır'' ifadesine yer verildi.

-ÇOCUKLARI KORUMA PROGRAMI STANDARTLARI-

Okul Futbol Etik Tüzüğü'nde, çocukları koruma programı standartları hakkında şunlar kaydedildi:

''Çocukların futbol oynarken güvenli bir çevrede bu faaliyeti yapması gereklidir. Müsabaka ve çalışmalarda her çocuk tekmelik ve mümkünse zemine uygun ayakkabı kullanmalıdır. Maçlar başlamadan önce sağlık personeli hazır olmalıdır. Kale direklerinin zemine sabitlenmesi gerekmektedir. Aksi hallerde hakem müsabakayı başlatmamalıdır. Çocuk suistimaline (aşırı baskı, fiziksel ve duygusal şiddet, cinsel istismar, kaba ve küfürlü davranış, ihmal) kesinlikle izin verilemez. Bu tarz olumsuz davranışların önüne geçilmesi için sorumluluk yetişkinlerindir.

Bakanlık personeli olmayan ve okul takımı çalıştıracak TFF antrenörlük güncel çalışma vizesi olan futbol antrenörlerinin çocuklarla iletişimi güçlü olan, çocukların gelişimini önde tutan yaklaşımı gösteren, etkinliğin çocuğun sosyalleşmesi, kendini tanıması, güvenmesi, yeteneklerinin geliştirilmesi için fırsat olarak algılayan kişiler arasından seçilmesi okul müdürünün ve beden eğitimi öğretmeninin sorumluluğundadır. İlköğretim okullarında görev yapan rehber öğretmenler tarafından, oyuncular, çalıştırıcılar, idareciler ve velilerin, kısacası oyunun tüm paydaşlarının katılacağı, sporun eğlence yönü, oyuna saygı kavramı anlatılıp, doğru ve yanlış davranışların örneklerle pekiştirileceği okul içi toplantılar düzenlenmelidir.''

-OYUNDAN ZEVK ALMA VE YENİLGİYİ SAYGIYLA KARŞILAMAK-

Amacının, her çocuğun futbol oynarken eğlenme, öğrenme fırsatı bulabileceği bir spor etkinliği organize etmek olduğunun anlatıldığı tüzükte, hiçbir çocuğun, yıl boyunca 1-2 maçta eleneceği bir sistemin içinde eğlenip, öğrenemeyeceğine vurgu yapıldı.

Asıl olanın, çocukların sağlıklı ve güvenli bir ortamda neşe içinde yeteneklerini ve yaratıcılıklarını özgürce sergileyebilecekleri iklimin yaratılması olduğunun belirtildiği tüzükte, ''Takım çalıştırıcıları, veliler, okul yöneticileri sürekli olarak saha kenarında ayakta durarak, çocuklara ne yapacakları konusunda, müsabakanın başından sonuna kadar bağırarak uyarıda bulunmaktadır. Bu yaklaşım çocuklar üzerinde aşırı baskı yaratmakta ve gelişimlerini olumsuz etkileyebilmektedir. Bu uyarıdan hareketle, müsabakada sürekli ayakta olan ve bağırarak takımını yönlendirmek isteyen teknik heyete, ilk aşamada tertip komitesi görevlileri ve hakem uyarıda bulunacaktır. Tertip komitesinin uyarısına rağmen olumsuz davranış gösterenler saha ve tribün dışına çıkartılacak, organizasyonun sonuna kadar sahaya ve soyunma odasına girmesine izin verilmeyecektir'' denildi.

Tüzükte, yenilginin de saygıyla karşılanması için bazı önerilere yer verildi. Hiç kimsenin, her zaman kazanamayacağı, kazanmak kadar kaybetmeyi de olgunlukla kabullenmeyi ve kazanana saygı duymanın çocuklara öğretilmesi uyarısı yapılan tüzükte, ''Gerçek nedenler zaten her zaman görülecektir. Hakemleri ya da başkalarını suçlamadan, 'bir sonraki maç için daha çok çalışmalıyız' düşüncesini ve yaklaşımını kazandırmak, şampiyonluktan daha değerli bir kazanç olacaktır'' ifadesi kullanıldı.

Tüzükte ayrıca, müsabaka sonunda ortaya koyulan davranışların gerçek değerler, futbolun ve sporun bir oyun ve neşe veren bir etkinlik olduğunu, küçük yaşlarda bunun eğitimle kazandırılmasının tüm şampiyonluklardan daha önemli olduğu belirtildi.

-ÇOCUKLARI KORUMA PROGRAMINDA KABUL EDİLMEYEN BAZI DAVRANIŞLAR-

Sportmenliğe aykırı olan davranışlara göz yummanın, oyuncuya hakaret etmenin, tokat atmanın, oyuncuyu dışlamanın, mağlubiyetin nedenini sporcuya yüklemenin, sürekli küfür etmenin ve sürekli konuşarak takımı yönetmenin zararlı olduğu ifade edildi.

Tüzükte, hakeme sürekli itirazda bulunmanın, hakeme saldırmanın çocuklar üzerinde olumsuz davranışlar oluşturabileceği uyarısında bulunuldu.

Rakibin sağlığını, güvenliğini tehlikeye atabilecek türden hareketlerde bulunan sporcuyu uyarmak yerine, alkışlamak ve teşvik etmenin, müsabaka süresince sürekli ayakta durup, taktik vermenin, çocuklara bağırmanın, hakaret etmenin, saha direktörünün ya da tertip komitesinin uyarılarını dikkate almamanın olumsuz davranışlar arasında yer aldığının anlatıldığı tüzükte, şunlar kaydedildi:

''Takımınızla gelen seyirci ve görevlilerin saha dışından oyuna müdahale etmelerine göz yummak, engel olmamak, seyirci kalmak, Çocukları Koruma Programı'nın ihlali anlamına gelir. Organizasyonun ruhuna ve kurallarına aykırı herhangi bir tutum sergilemek, çocuklara sürekli bağırmak, hakaret etmek, velilerin ve okul idarecilerinin hakeme ve takıma müdahalesine göz yummak, tertip komitesi tarafından çocukları koruma programının ihlali sayılır.''

Günün Önemli Haberleri