Şike operasyonunda yaşanan şok detaylar

O SABAH... 3 Temmuz sabahı saat 04.00'te, İstanbul Atatürk Havalimanı'nı şehre bağlayan yol sakindi. Şehre doğru hareket eden araçtaki erkek, yanındaki kadına döndü, "İnşallah hayırlısıyla gider ve gelir" dedi. Direksiyonda Fenerbahçe'yi bu yıl şampiyon yapan teknik direktör Aykut Kocaman oturuyordu. Yanındaysa eşi vardı. Yurtdışına giden kızlarını uğurlamış, evlerine dönüyorlardı. Biraz sonra kapıdan girecekler; Kocaman, eşine, "Ben biraz daha uyuyacağım " diyerek yatağa girecekti. O gün pazardı ve saat 09.00'da cep telefonu ısrarla çalmaya başlayıncaya kadar uyuyacaktı. Uykusunun arasında bir şeyi far ketmişti: Aynı anda eşinin cep telefonu da çalıyordu. 3 TEMMUZ SABAHI HENÜZ YAZ DERKEN KARAKIŞ BASTIRMIŞTI Aynı saatlerde Ankara'da bir evin telefonları da aranıyordu. Fenerbahçe Kulübü İkinci Başkanı Nihat Özdemir, bir akşam önce bir arkadaşının oğlunun düğününe katılmıştı. Keyifli bir gece geçirmiş, geç dönünce de, pazar günü biraz keyif yapabilmek için cep telefonunu kapatmıştı. Çok tuhaftır, aynı saatlerde onun da eşinin telefonu çalmaya başlamıştı. Belli ki, yöneticilere ulaşamayanlar eşlerini arıyordu. Ali Koç ise yurtdışındaydı. Saat farkı dolayısıyla onun telefonu daha erken çalmaya başlamıştı. Her üçü de telefonu açtıkları an, benzer heyecanlı seslerle karşılaşmışlardı. "Polis Başkan'ın evini arıyor..." Yarım saat sonra Aykut Kocaman, evinden çıkıp kulüp binasına hareket ediyordu. Kulübün kapısından girerken, polisler Aziz Yıldırım'ın odasını aramaya çoktan başlamıştı. Bir saat sonra Nihat Özdemir, Esenboğa'dan Sabiha Gökçen'e doğru havalanıyordu. Aynı saatlerde Ali Koç'un asistanı, İstanbul'a dönüş için özel uçak ayarlamaya çalışıyordu. 3 Temmuz 2011 Pazar sabahı, Fenerbahçe'nin üç yöneticisi için böyle başlıyordu. Türkiye'nin en büyük futbol kulübü, daha yaz ortasında karakışa girmişti. Ama asıl büyük olay, İstanbul'da başka bir evde yaşanıyordu.
Diğer Galeriler