Fazla ileriye bakmak ne kadar hataysa, trajedilerden kurtulmak
için, kopuk zincirin en zayıf halkasını iptal etmek de, o kadar
doğrudur.. Alınan her mağlubiyetten sonra, tepeden bakılan
manzarada Philip Cocu'nun kendini ihbar ettiği görülüyor.."Doğruyu
inşa edemeyen yanlış adam benim" itirafıyla.!.
Oynattığı futbolun hucüm futbolu mu, savunma mı, ne olduğu
bilinmeyen Cocu'nun, takıma kazandırdığı seri yenilgiler,
kendisinin değerini de belirliyor..
Yaptıklarının toplamı eşittir, sıfır olarak!
Oyuna topu ayakla sokan kaleciden başlayan yaratıcılık
sistemi;
Ne yaptığını bilen sağlam,güçlü bir savunmayla, kamyon çarpsa
dahi yıkılmayan, tekmeye kafa koyan yürekli oyuncularla, güven
veren futbolcularla oynanır.
Kazanmak için gol atmak gereğini bilenlerle... formayı temsil
edenlerin gücü bu sistemle simgelenir, bu sistemle belirlenir.
Rakip korner atarken, adam paylaşımı nedir bilmeyen, topa bakmayan,
arkasını dönenlerle değil..!
Fenerbahçe taraftarı kora kor mücadele eden, formanın hakkını
veren, bir omuz darbesiyle yıkılmayan, ateşlerin üzerinde koşan
futbolcular görmek istiyor. "Beraber ve solo şarkılar dinlemek"
değil!
Sonuç; yine ligin dibine demir atmış bir takımdan karikatürize bir
sonuç!
Fenerbahçe'nin gerçek bir devrime ihtiyacı şimdi var, aslında..
Günü kurtarmak yerine, Rize'den bozgunla dönen gururun mimarı
Cocu'dan kurtulmak!
Kabul edilen bir hata da kazanılmış bir zaferdir.
Kaybettiklerinizi kazanmak için, sevgili Ali Koç başkanın;
Fenerbahçe'ye kazık atan, Cocu gibi Ruhsuz Adamların biletini
kesmesi an meselesi artık,
Fenerbahçe değerlerine sahip çıkmayan, haksız kazanca vole vuran
futbolcuların da.. Bugün olmasa da belki yarın..!