Prandelli'den ilginç Sabri yorumu
Galatasaray'ın İtalyan çalıştırıcısı Cesare Prandelli Sabri Sarıoğlu ve Türk futbolu hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Süper Kupa finalinde yaşanan olaylardan, Sabri Sarıoğlu'na kadar
bir çok konuda açıklamalarda bulunan Prandelli, takım içindeki
dengeleri ve transferleri değerlendirdi.
Prandelli'nin Hürriyet 'sine verdiği röportajdan stır başları
şu şekilde;
SAYGI VE SEVGİ GÖRÜYORUM
- Dünyanın en güzel şehirlerinden birindeyim. Sanki fazladan birkaç
şehir var İstanbul’da. Futbolla yaşayan bir ülke burası. Saygı ve
sevgi görüyorum. Herkese teşekkür ediyorum.
KORNERLER POLİSLERLE BİRLİKTE KULLANILDI
- Süper Kupa finalinde olaylar nedeniyle oyun çok fazla durdu.
Kornerler, polislerle birlikte kullanıldı. Bu kadar fazla
müdahalenin olduğu maçta futbol güzelliğini doğal olarak
kaybediyor. Ama bir gün gelecek, sadece sportif gözle maçlar
izlenecek. Ben buna inanıyorum. Hiç bir şekilde olay ya da kötü
amaçla sonuçlanan bir derbi olmayacağı günleri de göreceğiz.
HİÇBİR ZAMAN KORKU
DUYMAM...
Rakibime karşı sadece saygı duyarım. Kadıköy’e kazanacağımızı
bilerek gideceğiz. Büyük futbolcuların baskıları kaldırıp işlerini
çok daha iyi yapması gerekir. Fenerbahçe deplasmanı geldiğinde
oraya 3 puan için gideceğiz.
VOLKAN VE MELO
- Provokasyonlara hiçbir zaman cevap vermemek gerekli. Karşındaki
insanın fikrine saygı duyup susmak ve bir şey dememek lazım. Her
olayda cevap vermeye kalkarsak biz, biz olmaktan çıkarız. Bir
kişinin davranışları kendi karekterini göstermez. Maalesef
kulüplerini de bağlar o hareketler. Linç diye kötü bir tabirden
değil, fair play ve rakibe saygıdan bahsetmek gerekli.
- Saha içindeki ve saha dışındaki Prandelli arasında
fark var mı?
- Profesyonel anlamda motivasyonu yüksek bir teknik adamım. Her
zaman emin bir şekilde ilerlerim. Kişi ve karakter olarak ise her
zaman hem profesyonel hem de insani açıyı dengede tutmak isterim.
Çünkü hiçbir zaman kendi prensiplerimi kenara atıp, belirli bir
hedefe ulaşmak için uğraşmadım.
- Eşiniz Manuella’yı kaybettiğiniz hastalık size ne
kattı?
- Hayatımda bu olayla her şey değişti. Birçok şey hemde. Bu çok acı
veren bir durum. İçimde kalan çok şey var. Bu dramın ortasında
böyle bir şansım oldu. Kendi çocuklarımla bunu yaşayabildim ve
onlardan destek aldım. Aile içi sevgiyi besleyen çocuklarım var.
Belki de bu bizi daha iyi bir aile yaptı. Eşimi kaybettikten sonra
hayatım başka bir şekil aldı.
FENERBAHÇE ÇOK GÜÇLÜ BEŞİKTAŞ İSE
BİLİNÇLİ
4. yıldız için savaşacağız. İki rakibimiz de dişli. Son maçın, son
dakikasına kadar mücadele edeceğiz.
- Şampiyonluk yarışı nasıl geçer?
- İki rakibimiz var. Fenerbahçe ve Beşiktaş. Fenerbahçe güçlü bir
takım. Şampiyon. Taktiksel olarak iyiler. Beşiktaş, sahada ne
yapmaları gerektiğini bilen bir oyuncu grubuna sahip. İyi
çalışmışlar. Ayrıca saha içinde fikir ve geometriye de sahipler. Ne
zaman ne yapacağını bilen bir ekip var Bilic’in elinde. Beşiktaş’ın
da yarışta çok önemsiyoruz.
- Zirve mücadelesindeki şansınız
nedir?
- Biz şampiyonluk istiyoruz. Amacımız 4. yıldız. Sonuna kadar
savaşmamız gerekiyor bu büyük hedef için. Son maçın, son dakikasına
kadar bunun için mücadele edeceğiz.
- Ünal Aysal nasıl bir başkan?
- Geldiğimden beri aramızda çok iyi bir ilişki başladı. Umuyorum ki
her geçen hafta daha da iyi bir diyaloğa sahip olacağız. Ben her
zaman futbolu seven başkanları, çok sevdim. Transfer döneminde hep
bizimle oldu. Ünal Aysal, Galatasaray için çok çalıştı. Başkan ile
her hafta görüşüp yaptığımız çalışmaları değerlendirmek
isterim.
- Yabancı hocalar Türkiye’ye para için mi
geliyor?
- Ben Türkiye’ye para için gelmedim. Bu genellemeyi kendim için
kabul etmiyorum. “Kazanmak istiyorum” diyen bir başkanın teklifini
kabul ettim sadece. Bu söz beni etkiledi.
MELO, SERT HIRÇIN AMA İYİ NİYETLİ BİR
LİDER
Takımı için oynayıp, sakinliğini koruması Melo için de bizim
için de iyi olur. Çünkü ben onun büyük bir futbolcu olduğunu çok
iyi biliyorum.
- Melo, hırçın ve agresif bir oyuncu mu?
- Fiorentina’da bizimle ilk sezonunda çok büyük bir kalite farkı
gösterdi. Kariyerinde büyük bir basamak atlamıştı. Hiçbir zaman
hırçın ve agresif bir futbolcu olarak tanımlamadım kendisini. Sert
bir futbolcu o benim için. Ancak, her zaman iyi niyetini koruyarak
oynayan sert bir oyuncu. Umarım büyük bir futbolcu olabilmek için
ne kadar çok çalıştığını hatırlar. O büyük bir futbolcu çünkü. Bunu
biliyorum. Kimseye bir şey kanıtlamak ve göstermek zorunda değil.
Sadece karakterini ortaya koyup her zaman dürüstlüğünü koruması,
sakin olması lazım. Zaten lider bir yapısı var. Takımı için
oynayıp, sakinliğini koruması gerekli. İyi niyetli ama hırçınlığı
var.
- Melo’nun siz geldikten sonraki sakinliği dikkat
çekiyor. Bunda payınız nedir?
- Sadece Melo ile değil, tüm futbolcularım ile bu konuda sohbet
ediyorum. Ayrıca onları da tek tek dinliyorum. Melo ile de sık sık
konuşup, kendisiyle düşüncelerimi paylaşıyorum.
- Muslera için ne diyeceksiniz?
- Bizim önemli bir parçamız. Barcelona ya da Real Madrid kalesini
rahatlıkla korur.
- Oruç ve Erkan Koyuncu’nun cenazesinde saf
tuttunuz?
- Ben her zaman insana ve kültürüne saygı göstermeyi severim.
Dünyanın geri kalanı ile iyi yaşamayı severim. Tercümanım Mert’i
yemeğe çağırmıştım, “Oruçluyum” dedi. Ben de tutmak istedim.
Gazeteci arkadaşınızın cenazesine onunla tanıştığım için geldim.
Çünkü zihnimde onun yüz ifadesi vardı. Kulübü temsil etmem
gerekiyordu. Herkes kendi dininde dua etti.
- Fenerbahçe Yobo ve Baroni’yi kutlama yaparak gönderdi. Sadece gelenler değil, giden futbolcuları da onurlandırmamız lazım. Bu çok hoşuma gitti.
- Türkiye ligi taktiksel ve teknik açıdan iyi bir seviyede. Ama bazı dönemlerde tempo çok yüksek, bazen DE çok düşük. Avrupa’da bu dengelidir.
- Arena’ya çıkacağım ilk günü iple çekiyorum. Çok heyecanlıyım. Böyle heyecanları her zaman kendi kişisel hazinenizde saklayabilirsin.
- Fatih Terim’i arayıp kendisine milli takımların başında, çıkacakları maçlar öncesinde başarılar dileyeceğim. Tabiki konuşacağım da.
- Şiş kebabı çok sevdim. Lezzetli yemekleriniz var. Hem kırmızı, hem de beyaz et olarak damak zevkime göre yemekler, yiyeceğim.
- Ne zaman taraftar, kulüp ve futbolcular arasında güzel bir ilişki kurulursa, bunu kimse yenemez. Böyle olursak hiç kimse Galatasaray’ı geçemez.
MUSTAFA DENİZLİ
HAKLI
Prandelli, “Denizli’nin savunmayı yerlilerden kurup, hücumda
yabancıları oynatmamız yönündeki yorumuna katılıyorum” diye
konuştu.
* TÜRKİYE’de 3 Büyük takımı da şampiyon yapan Mustafa Denizli,
Galatasaray için “Savunmayı yerli oyunculardan kurup, hücumda
yabancılarını kullanmalılar” yorumunu yaptı. Katılıyor musunuz?
- Ben Sayın Denizli’nin haklı olduğunu düşünüyorum. Bu gerçekten
güzel bir fikir. Biz zaten farklı fikirler üzerinde duruyor ve
oynuyoruz. Örneğin bir diskalifiye hemen oyunu değiştirmeme yol
açabilir. Beni buna mecbur bırakabilir. O durumda da önlemi bu
şekilde almak, doğru olacaktır.
* Nasıl bir Galatasaray takımı oluşturmak
istiyorsunuz?
- Defans bloğu hep 4’lü olacak, orta saha ve hücum rakibe göre
değişecek. Bu sezon Galatasaray’ın karakter olarak gelişme
göstereceği bir sezon olacak. Oyun olarak da büyük yükseliş
göstereceği bir yıl olmasını bekliyorum. Orta saha ve forvet hem
rakibimize hem de taktiksel anlayışımıza göre değişim gösterebilir.
Taktiksel olarak da değişken ve hazır olmamız gerekiyor.
* Takımda sizi zorlayan konu nedir?
- Bazı değişikliklere ve kararlara imza atıldı. Birçok futbolcu,
takım ve kadro dışında kalmak zorundaydı. Yeni bir takım kurduk.
Yenilikler ve yeni bir futbol stiline sahip bir Galatasaray bu...
Buradaki zorluğumuz yabancı sınırlaması... 5+3 ile nasıl
davranmamız gerektiğini çözmeye çalışıyoruz her maçta... Buna
alışmalıyız.
* Biz sizi takım elbise ile ilk lig maçında
görmeyi bekliyorduk. Eşofman ile çıktınız. Sebebi var
mı?
- Bu çok güzel bir soru... Biz ölçüleri aldık, takım elbiseyi
bekliyoruz. Güzel bir elbise olmasını umuyorum. Önemli olan doğru
elbisenin yapılmasıdır. Türk Telekom Arena’da yapacağımız ilk maç
için sabırsızlanıyorum. Ama yeri geldiğinde, bir eşofman ile bile
şık olabiliriz.
* Nasıl giyinirsiniz, marka tercihiniz
nedir?
- Ben marka giyinmeyi sevmem, Floransa’da 84 yaşında terzim var. 5
yıldır ondan giyiniyorum.
* Mancini mi, yoksa siz mi daha şıksınız?
- Bana göre Roberto Mancini benden daha şık...
*Mancini ile hiç konuştunuz mu?
- Mancini ile sadece Macaristan’daki Honved maçında konuştum. Daha
sonra konuşmadık. Kendisinin vermiş olduğu mesajlar çok önemli,
değerli bizim için. Ama en önemlisi Galatasaray takımının sahada
vereceği mesajlar önemli…
*Ünal Aysal, istediğiniz 3 transferi de
gerçekleştirdi. Neden bu 3 oyuncuyu tercih
ettiniz?
- Şimdi bu transferler bizim için çok iyi oldu. Takımı
tamamladık. Tarık gibi sağ ve sol bekte oynayabilen bir futbolcuya
ihtiyacımız vardı. Dzemaili de tam aradığımız orta saha
özelliklerine sahip olan bir futbolcu... Pandev ise yılların
şampiyonu... Hep şampiyonluğa oynayan takımlarda oynadı.
Aldığınız 3 ismi diğer adaylardan farklı kılan nokta
neydi?
- Onlara “Gelir misiniz” diye sorduğumuzda, tereddüt etmeden
geldiler. Başka oyunculara sorduğumuzda onlar tedirgindi. Dzemaili,
derinliği görür ve çok iyi şut çeker. Pandev, bloklar arası ve
forvet arkasında oynar. Ancak biz Dzemaili’yi Melo’ya alternatif
olsun diye almadık. Birlikte oynayıp ilerleyecekler. Bu
futbolcuların 3’ü de Galatasaray’a gelebilmek için çabaladılar.
Galatasaray’a gelmeyi çok istediler. Başka futbolcular ile de
konuştuğumuzda bu 3 oyuncu çok istekliydi. Bu benim için
önemliydi.
Mancini ile Prandelli’nin Galatasaray’ı arasında
benzerlikler olacak mı?
- Mancini ile ben İtalyanız. Ama teknik adam olarak farklıyız.
Mancini pek fazla çalışmak için zaman bulamadı. Sonradan takıma
geldi bir anda... Ben ise başından bu yana Galatasaray’dayım. Bana
göre Mancini de, ben de taktiksel olarak ileri seviyedeyiz. Bizim
rolümüz hep eleştiriye açıktır. Önümüzde çok fazla turnuva var ve
taraftarın rotasyonun mecburi olduğunu düşünmesi gerekiyor.
Sabri'nin gönderiliş kararını Mancini’nin raporuna göre
mi aldınız? Bu konuyu açabilir misiniz?
- Hiçbir zaman kişisel bir karar almadım Sabri konusunda.
Zaten nasıl bir insan olduğunu da bilmiyorum Sabri’nin. Sadece
sportif amaçlı bir proje vardır. Bizim sportif projemizde maalesef
kendisi yer almıyor. Yani biz hiçbir zaman kimsenin raporunu
dinlemedik. Önceden kim vardı, onu
dinlemedik. Kısaca Sabri konusunda bu Mancini’nin
tasarrufu değil. Mancini ile bu konuyu konuşmadık. Mancini’den
rapor almadım. Bazen değişiklikler şok edici olabilir. Futbolun
içinde bunlar var.
Galatasaray takımını nasıl buldunuz? Beklentinizin ne
kadarını karşıladı?
- Bu akşamdan itibaren ciddi anlamda sezonu açıyoruz. Çünkü biz
geldiğimizde elimizde bir grup futbolcu vardı. Ama ilk defa bu
akşam tamamlanmış bir kadro olacak. Kendi Galatasaray’ımızı
düşünmeye başlayacağız ciddi ve seri biçimde. Milli takım arası
bittiğinde gruba sahip olacağım. Organize ve kolektif futbol
oynayan bir takım istiyorsak, biraz zamana ihtiyacım var.
Futbol hedefimiz, fikirlerimiz belli. Bugünlerde futbolcularımıza
bu fikirlerimizi vermeye başlayacağız.
Kulüp takımı mı, yoksa milli takımı mı çalıştırmak daha
zor?
- İkisi de farklı işler. Çünkü kulüple her gün çalışabilirsin. Her
zaman takipte olabilirsin. Bir takımı her zaman geliştirebilirsin.
Milli takımda ise belirli periyotlarda çok zorlanabiliyorsun. Çünkü
bazı futbolcular formundan düşüyor. Bazı oyuncuları takip ederken,
vazgeçmek zorunda kalıyorsun. Her zaman milli takım hocalığında
daha çok zorlanabiliyorsun. Milli takımda birkaç günde istediğin
felsefeyi, düşünceyi aşılamak, yaptırmak daha zordur.