Mahmut Uslu Centilmenler Kulübüne katıldı
Fenerbahçe Basın Sözücüsü Mahmut Uslu Centilmenler Kulübüne katıldı. Uslu, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Fenerbahçe Yönetimi'nin önde gelen isimlerinden Mahmut Uslu 360'da yayınlanan "Centilmenler" Programına konuk oldu. 3 Temmuz sürecinde yaşanan olayları, Türk futbolunun yapısını ve getirilen yeni düzenlemelerle ilgili çok önemli açıklamalarda bulundu.
Mahmut Uslu Fenerbahçe ile özdeşleşmiş ama Mahmut Uslu kim? Şu anda ne yapıyor?
Ben Fenerbahçe'ye gelmeden önce hem Ziraat diye bir takımın, ondan sonra Efes Pilsen'in antrenörlüğünü yaptım. Bir ara Fenerbahçe'nin de antrenörlüğünü yaptım ama o zamanlar profesyönellik yoktu, fahri olarak yapıyoduk. Ziraat diye bi takımın antrenörüydüm, Ziraat Fakültesi Spor Kulübüydü. Büyük bir başarı öyküsüdür o. Sizin o tanıdığınız Aliçolar, Leventler, Hamza Abiler şu anda TED'in hocası Ercüment Sunter... Bizim öyle bir takımımız vardı o takımla biz Play-off'lara katıldık ve çok önemli başarılar elde ettik Ankara'da.
Sonra Efes Pilsen'e antrenör oldum ama o zamanlar böyle büyük paralar yoktu. Ancak geçinebiliyordunuz. Satış müdürü ne alıyorsa bizde onu alıyorduk. Mehmet Baturalp'le ben milli takım antrenörlüğü de yaptım. Basketbol benim köküm ama tabi biz Adanalıyız. Yaşar Kemal 7-8 sene evvel beni aramıştı. Bana dedi ki: "Senin baban Demokrat Partili ama biz Torosspor'dan beri Fenerliyik dedi". Bizim Fenerbahçeliliğimiz çocukluğumuzdan geliyor, dolayısıyla biz yönetime girdiğimiz zaman zaten fanatik Fenerliydik. Ama ben seni tanırım yıllardır centilmen bir duruşun var. Tabi bu programa uygun muyum diye düşündüm bi ara dedim ya bu centilmen mentilmen ama ben hakikaten bu işlerde bu vesileyle bizim kadın seyircilerimizden de özür diliyorum. Çünkü biz başkanla dedik ki futbolculara ; "Burada bi tur atın bayanlar için" ama 3-4 kişi atmışlar bu vesileyle kadınlardan da özür dilemek istiyorum. Kadınlar büyük bir rekor kırdılar o gün 52 bin kişi deniliyor. Aslında orada küçük çocuklarıyla gelenlerde vardı bizim tahminimize göre orada 67 bin kişi vardı bu da büyük bir rakam bu bir rekordur.
Fenerbahçe yöneticisi olduğundan beri hayatında bir zenginleşme mi oldu yoksa fakirleşme mi oldu?
Aziz Yıldırım ve ben alanlardan değil verenlerden olduk hep. Alanlar var tabi. Şöyle bir örnek vereyim : Türkmenistan'da o dönemin hacmine göre en büyük müteahhit bendim. Yani mütevaziliği bırakıp söyleyeyim, Fenerbahçe'ye girdikten sonra Türkmenistan'da yaşayamadım. Bu yüzden tabi ki gücünüzü kaybediyorsunuz. Ben yeniden orada iş yapmaya başladım, şimdi bir şeyler yapıyoruz.Bizim gibi emekçi olanlar, yani babadan işadamı olmayanlar tırnağıyla kazıyanlar devam ediyor.
3 temmuz süreciyle Türkiye'de bir deprem yaşandı ve bu depremden sonra da hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Herkesin spora karşı iştahı kaçtı. Şimdi Fenerbahçe şampiyon oldu, fakat o kadar çok bilinmeyen var ki. Başkan hüküm giydi. Bu hükümden sonra hapis yatacak mı? Hapis yatarsa Fenerbahçe'nin , antrenörün ve transferlerin durumu ne olacak? Siz geçen hafta aniden ortaya bi laf attınız. "Fenerbahçe'nin gelecek sene Avrupa'da oynama ihtimali var" dediniz.
Fenerbahçe Avrupa'da olacak mı, olacaksa nasıl olacak? Cas'tan netice gelmişti. Şimdi Cas'tan daha ne bekliyorsunuz?
Bir insan adam öldürür, hırsızlık yapar, zimmetine para geçirir hapis cezası alır. Yeni bir kanun çıktı 6222 ilk çıktığında özellike 2-3 maddesi çok ağırdı. Bunlar Norveç'te olabilir ancak kimse alınmasın, Amerika'da bile o maddeler olamaz. 6222'nin şimdiki hali ilk çıkanın 10 misli ağırlığında. Aziz Yıldırım 150 yıl hapis yatardı şu anki suç eğer doğru olsaydı. Böyle bir şey var mı dünyada sporla ilgili?
Bu konuyla ilgili yargıçlar, mahkemeler, polisler ortada kalmadı bitti, onlar yok oldular. Aziz Yıldırım gibi askerler, KCK Davası'ndaki suçlular adil mahkemelerde yargılansınlar. O mahkemelerde yargılanmasınlar. 19 maçta şike var ve delillendi denildi. Nerede o 19 maç önce 9'a düştü sonra 7'ye düştü ondan sonra federasyonun etik kurulu raporu sızdırıldı, tercüme edildi ve UEFA'ya gidildi, damgaya yedik, bizi bitirdiler. Bir de algı yaratıldı şimdi. 17 Aralık operasyonları yapıldı bu operasyonlarda da bir algı yaratıldı. Biz buna da karşıyız. Çünkü suç ispat edilmeden insanların suçlanması yanlış. Bizim dediğimiz yere geldi herkes. Biz karara saygılı olduğumuz için Yargıtay kararı onadı artık. Biz diyoruz ki; Yargıtay onamasaydı çok iyi olurdu ve biz UEFA'dan yüzde 99 Avrupa'ya girme hakkını alırdık. Yargıtay kararı seçime 3 buçuk ay kala ne diye onadı? Sonra seçime kadar bekletildi? Bunu neden yaptılar? O onaylanan suç unsurlarının hiçbiri bugün hukukta kalmadı.. Ben hukukçu değilim ama sonuç olarak yeniden adaletli bir yargılanma istiyoruz. UEFA'yla ilgili olarak Cas'a gittik. Cas bize gerekçeli kararı vermedi. Çok iyi savunmalar yapıldı. Buna rağmen UEFA bize 2 yıl ceza verdi. Cas'ta da tartışmalar çıktı suçu bize verdiler fakat gerekçeli kararı vermediler şimdi biz onu bekliyoruz.
Biz 2 yıllık cezamızı çektik mi peki?[page_end]
Biz şu anda 2 yıllık cezamızı çektik aslında ama onlar diyorlar ki ilk yılı biz vermedik sizin federasyonunuz verdi ama yazışmalar var bunu da savunduk dinlemediler şimdi biz bunların dinlememe nedenlerini de biliyoruz. Bizi resmen Ülkemizi ve Fenerbahçe'yi sattılar ve bizim ülkemizin çocukları sattılar federasyonun içindekiler sattılar. Mehmet Ali Aydınlar'ı 23 temmuzda aradım sen başkansın dedim ıvır zıvır adamlarla bu işi yürütme dedim sen bizzat bu işlere gir dedim. Neyse son genel kurulda kendisi Fenerbahçe'nin şike yapmadığını belirtti inanmadığını söyledi ama ekibi bizi yıllarca şikayet etti. Bu ülke büyük bir ülke hele son yıllarda önemli yerlere geldi eksileriyle artılarıyla vesaire çok önemli yerlere getirdiler ülkeyi sen tutuyosun UEFA'nın müfettişini bizim koskaca Cumhuriyet savcısına götürüyosun niye götürüyosun yani böyle bir hakkın yok hukukun yok acelesi ne Aziz Yıldırım, Cemil Turan milli formayı giymiş bir kişi suçlunmuamelesi gördü. Şimdi noldu biz aklandık vicdanen aklandık.Türkiye'de ne olsa Avrupa'da duyuluyor çünkü internet diye bişey var herkes biliyor ne olduğunu ve biliyorlar bizim haksız yargılandığımızı, görüyorlarki biz son 16 yılda bir kere 6. olmuşuz hep ilk ikiye girmişiz. Cevap geldikten sonra iki seçeneğimiz var birincisi UEFA'ya gideceğiz ve şunu diyeceğiz ; sen bazı ülkelere sana müracaat getirdiler cezalı oldukları halde sen onlara bir abilik yaptın ve belli bir gözetim koşulu almak kaydıyla bunları affettin erteledin. İkincisi de biz gidicez İsviçre Federal Mahkemesine yine gerekçeli lehimizde bazı kararlar varsa başvuracağız. Onların mahkemesi çok çabuk biter niye çabuk biter o gerekçeli kararlar çok net yazıldıysa bizim bir yıl daha gereksiz yere ceza aldığımız ispat edilirse ki öyle gözüküyor hissettiğimiz o zaman biz pat diye o kararı alabiliriz. Tekrar Cas'a gidicek diye bir ifade var öyle bişey yok biz diyeceğiz ki bakın bizim Federal Mahkemede kazanma şansımız var bizi bu işten kurtarın ve biz "centilmen" konuşma yapıcaz. Türkiye'de bugün bizim yaptığımız anketlere göre yüzde 85 insan kamu vicdanı denen şey bizi akladı Aziz Yıldırım'ı akladı Yargıtay onamış olsa bile çünkü şu anda ki konuşmalar yazışmalar başbakanın bakanların konuştuğu bir yapılanmadan söz ediliyor bu yapılanmanın bir iki tane olayı olduğu söyleniyor bunun bir tanesi de Fenerbahçe olduğu artık aşikar yani biz maalesef çıtır edilmişiz. Tamam yanlış olabilir ama biz hukuğa saygılıyız gece yarısı "kaçtı" diye laf ettiler adamcağız ilk defa izne gitti apar topar gece yarısı geldi neden geldi dedi ki ferman gelmiş, adalet gelmiş bende geldim yatmaya dedi. Şimdi öbür prosedürü anlatacağım biz Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yaptı başkanımız Yargıtay'ın onadığı fakat yolladılar 18. Ağır Ceza Mahkemesine bizim buraya itirazlarımız var bizi yeniden yargılayın diyoruz yeni delil çıktı yeni kanun çıktı diyoruz bir de infazın ertelenmesini istedik. Bütün bunları paket halinde ve hangi mahkemeye gideceğine dair HSYK'ya yazı yazdı daha evvel ergenekon davasında 25 günde gelmiş tekrar oraya şimdi 2 ayda da gelebilir yarın da gelebilir infaza.
Oldu ki en kötü senaryolar oldu ne yapacaksınız?
Şu anda olmayacak gibi hazırlanıyoruz. Tüzük programını hazırladık. Kongre üyelerine yolladık, kongre üyeleriyle tüzüğümüzü tartışacağız.Her spor müsabakasında gerginlik var olay var biz bu gerginlikten nasıl kurtulacağız?
Bundan kurtulmamız şart, bunun 2-3 tane koşulu var. Almanya İngiltere'yi ezdi savaştılar, ama sonra anlaştılar bir yerde dur demek lazım. Bunun birinci koşulu adaletli ve yeniden yargılanmayla başlar. Bir kulüp düşünün 16 yıldır ya birinci ya da ikinci olmuş. Denizli'de çağdışı bir olay 16 dakika uzatmayla şampiyonluk kaybetmişiz ve bu maçın hakemi şimdi yorumculuk yapıyor biz bunları unutmayız . İkinci olarak artık herkes bir beyaz sayfa açıp önüne bakması lazım ama şu zihniyetlerle olmuyor , "yangın üflenerek sönmez" bunu bir kulüp başkanı söylüyor, belki de başkaları tarafından söylettiriliyor.Çünkü arkadaş yeni gelmişti. Bunlar doğru şeyler değil. Bizi en çok üzen ve yaralayan şeyler bunlar. Şampiyon olduk bitti seneye çalışacağız, transfer yapacağız, ne kadar paramız var biz bunları düşüneceğiz. Bizim artık bu tür şeylere girmememiz lazım. Bakın ben Rusya'da Galatasaray takımı Rus takımını yendiği zaman hepsini gittim kutladım. Ama bunu insanlar bilmiyor. Futbolda biz yenilsek de, o kulübün başkanını, antrenörünü tebrik ediyoruz. Biz yensekte geçmiş olsun diyoruz. Bu tür şeyleri biz yapıyoruz. Kısa vadede ve uzun vade de iki şey var yapmamız gereken. Kısa vade de kimse ahkam kesmeyecek federasyon dahil olmak üzere. Bakın bizim hakkımız yeniyor Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzon hepimiz aynı gemideyiz çünkü bende taraftar oldum. Biz cebimizdeki paralarla kombine alıyorduk. bir kere tüketiciyi korumaları lazım. Federasyon bütün bu havuzdan yüzden 10 pay alıyor. Dünyada böyle bir şey yok bu yüzde 10 pay yaklaşık olarak 5 Anadolu kulübüne verilen paranın değeridir. Yurtdışında yüzde 3'ten fazla alan yok. Fedarasyon futbol sahası yapacağız diyor. Senin ne işin var futbol sahasıyla. Devlet zaten yapıyor. Bakın Galatasaray'a yaptı şimdi, Trabzon'a yapıyor. Hiç ağzımızdan haksız rekabet diye bişey duydunuz mu. Ben paramla yapıyorum, Beşiktaş da parasıyla yapıyor. Benim borcum 300 milyon ise bunun 150 milyonu staddan oluyor.
Biz hiç Galatasaray'ın demeçlerine cevap vermiyoruz. Önemsiz şeyler. Bakın şampiyon olduk bir şey dedik mi? Mesela ben demeç verdim: "8 puan öndeyiz inşallah şampiyon olacağız ama artabilir" dedim. Saldırmaya başladılar.
Evvelki gün Arda'nın çok güzel bir lafı vardı; "İnsanlar sadece birinciyi hatırlarlar " diye. Biz hep finalist olduk ama kimse hatırlamıyor bizi. İkincisi bu ilkokuldan başlar. Bugün ilkokul çocuğu bile futbol sahalarında ki tezahüratı biliyorsa bu yanlış. Bunu eğitmemiz lazım aileler yardım ediyor buna. İnanıyorum aileler uğraşıyor çocuğuyla ilgili. Şimdi küfür diyorlar, Türkiye'deki insanların yüzde 90'ı konuşurken küfürü ve argoyu kullanıyor. Trabzonlu çocuğa bunu anlatamazsın o çocuk benden nefret eder, edecektir de. Bizim ona göre tedbir almamız lazım çünkü çocuk başarılı olmak istiyor. Başarılı olamadığı zaman taraf tutar mı? Benim ufak kızım vazgeçiyordu. Büyük kızın korkusundan Fenerli oldu. Hep gidiyoruz yeniliyoruz Beşiktaş'a diye. O dönemde Göztepe maçına götürdüm onu. Göztepe küme düşmüş nasıl olsa yeneriz diye. 3-0 önde Göztepe, 3-2 oldu ben kandırdım zannediyorum, o zaman ufak "bak nasıl attık golleri" diye baktı tabelaya "3-2 yeniliyoruz ama" dedi. Çocuklar taraf tutmayı da öyle öğreniyor, konuşmayı da küfür etmeyi de. Bugün bana maçta küfür ediyorlar. Yanında sevgilisi, karısı var. Beraber küfür ediyorlar. Bunu yasakladım demekle, kavgayla dövüşle olmaz. Bunu zaman içinde çözeceğiz. E bilet uygulamalarına biz 7 sene önce başladık. Kendiliğimizden daha çok kamera koyduk. Biz e-bilete geçmedik herkes panik öyle bişey yok. E-bileti biz kendimizde yapabiliriz. Bazı ticari olarak anlaşamadığımız konular var Passolig ile ilgili. İnşallah onlarda bizim isteklerimizi yapar. Biz de katılırız yoksa kendimiz zaten yapacağız. Kanun çıkmış biz kanuna hayır diyebilir miyiz?
Küfür olayını çözmemiz lazım. Sayın Başbakan'a da gittiğimde arz ettim. Basketbolda Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş hariç takımların seyirci ortalaması 2500 kişi. bizim Arena'ya takım iyi giderken ortalama 15 bin kişi geliyordu ve bir tane küfür yoktu. Ancak dışarıda küfür ediliyordu. Sen küfürü statlarda yasaklarsan, dışarıya taşar. Biz her şeyi gördük. 12 Eylül'ü yaşadık. Yetkililere anlatıyoruz. Bu yetkililerin bazıları bunları bilmiyor. Bu işleri açık konuşalım. Tabi ki futbol özerk ama sonunda bir de Spor Bakanlığı var. Dünyanın az yerinde var bakanlık. Kalmadı artık herkes kendi kendini yönetiyor. Orta Avrupa'da ligi yöneten federasyon da kalmadı. Bizim Kulüpler Birliği bir vakıf, o da dandik bir sistem. Kanunen öyle bir şey kurulması lazım. Kulüplerin kendi kendini yönetmesi lazım. Kendileri yayın haklarını alması lazım. Kimse alınmasın diye fazla detaya girmiyorum ama Fenerbahçe ile Galatasaray'ı havuzdan çekerseniz, yayın hakları 400 milyondan 40 milyona düşer. Net söylüyorum. Reytingler ortada. Biz bilimsel çalışıyoruz. Biz sırf yayın bozulmasın, kavga olmasın diye evet diyoruz. Başka bir örnek vereceğim bizim her konuda Aziz Yıldırım geldiğinden beri istatistiklerimiz var, çok şaşırırsınız. Sporcu sayısı 12 misli artmış, yayın gelirimiz dışında tüm gelirlerimiz 10 misli artmış. Şaka değil bu. 10-15 arasında artmış ama yayın geliri çok artmamış. Bugün bizim ayarımızdaki bir kulüp, yani İtalya'da devamlı ilk ikiye giren bir kulübün bizden geliri çok daha fazla.
Herkes Ersun Yanal'ı soruyor gelecek seneyle ilgili kontratı devam ediyor mu ?
Karşılıklı sözler var. Söz verilince bizde yapılır. Yani devam edecektir.
Transferler ne durumda ?
Transfer veya transferler yapılır
Basketbolda koç seneye devam edecek mi ?
Tabi ki edecek. Mukavelesi devam ediyor.
Basketbolda iddialı mısınız hala ?
İddialıyız orada fakat şöyle bir durum var iki tane önemli oyuncumuz sakatlandı.