Hıncal Uluç ile haftanın gündemi
Fikret Orman Rüştü'nün takımda kalmamasını ifade ederek '39 yaşındaki bir futbolcuyu takımda görmek istemiyorum' dedi. Samet Aybaba'nın ise gönlü Rüştü'nün takımdan kalmasından yana.
Fikret Orman, başkan olduğu zaman iki tane büyük gaf yaptı. Bir tanesi Nihat hakkındaki, diğeri de Rüştü hakkındaki sözleri. Kalecilikte tecrübe çok önemli bir şeydir. Yani, 38 - 40 yaşında oynayan, maç kurtaran, takım kurtaran, turnuva kurtaran kaleciler biliyorum. Şimdi Rüştü üstelik 'Ben ille de oynayacağım. Kalede ille ben duracağım' diye kapris yapan biri de değil.
Kenarda oturuyor, üç dakika kala oyuna sokuyorsun, hiç kaprisi yok. Sporculuğu, sportmenliği de fevkalade yerinde. Çok da iyi bir kaleci. Bana sorarsan Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük kalecilerden biri. 2002'deki o meşhur dünya üçüncülüğümüzün bir numaralı adamıdır. Kosta Rika maçının son dakikasında o mucize topu kurtarmasa biz gruptan elenmiştik. Gruptan çıkamıyorduk!.. Gruptan çıkmamızı sağlayan o olağanüstü kurtarıştır. Kalecilerin bir de bu yanı olmalı. Rıza Çalımbay'ın lafıdır bu 'Hıncal abi' demişti 'Her maçı takım kazanmaz. Bir maçı da kaleci kazanmalı. Biz de hiç kalecinin kazandığı maçı hatırlıyor musun?' demişti bana o zaman Galatasaray da Simoviç varken ve arka arkaya maçlar kazandırırken.
Şimdi Rüştü böyle bir kaleci. Senin şimdi Cenk gibi iyi bir genç kalecin varken Rüştü gibi tecrübeli bir yedeğinin olması fevkalade başarılı bir şey. 'Rüştü 39 yaşında...' Yani bu ırkçılık gibi bir şey. Ha 'Ben takımımda zenci istemem' demişsin ha 'ben 39 yaşında futbolcu istemem...' 39 bir kaleci için bitme yaşı değil. 'Rüştü artık oynayamaz, iyi kaleci değil' de, tamam tartışırız ama '39 yaşında bir adamı takımımda görmek istemiyorum' ne demek ya? Ben şimdi çıkıp 'Beşiktaş'ın başkanı da en az 75 yaşında olmalı ki tecrübeli birisi olmalı' desem ne olur? Adam yaşla ölçülür mü ya?