Hıncal Uluç ile haftanın gündemi
Şimdi o benzinlikteki polis arabalarını ateşe veren muhterem zat 'Fenerbahçe'ye 6 maç ceza verdiler. Ben bir daha polis arabasını ters çevirmeyeyim' diyecek mi? 'Sahadaki koltukları söküp stadyuma atmayayım mı' diyecek bundan sonra. 'Bağdat Caddesi'nde dükkânların camlarını, vitrinlerini kırmayayım mı' diyecek. Böyle bir şey oldu mu? Fenerbahçe'ye verilen para cezası adamın umurunda mı? Umurunda olsa şimdiye kadar bu hale gelir miydi işler! Futbolda Şiddet Yasası çıkarıyorsun, uygulamıyorsun.
Bir benzin istasyonunda iki polis arabası yakılmışsa eğer ve bunu yapanlar tutuksuz yargılanıyorsa açık seçik bir durum var orada:
1- Polisin, savcının eline verdiği belgeler yeterli değil ki savcı mahkemeyi ikna edecek bir dava açamadı.
Ondan ötesini düşünmek dahi istemiyorum. Yani savcının ve polisin getirdiği belgeler yeterli olduğu halde mahkeme 'tutuksuz yargılanma' kararı veriyorsa eğer o zaten dehşet verici bir şey...
'Poşu taktı' diye bir üniversite öğrencisinin '33 seneye mahkûm olduğunu' düşünün ve o öğrencinin 'iki buçuk sene tutuklu yargılandığını' düşünün.
Adalet Bakanı diyor ki "O ceza poşu taktığı için verilmedi." Sayın Bakan, mahkemenin kararını okuyun lütfen! Suç unsuru poşu değilse, poşuya niye el kondu! Mahkeme kararı ile poşuya el kondu. Bu neyi gösterir? Başka da bir suç delili yok. Şahit yok. Cam kırıkları ve şişe kırıkların da parmak izi yok. Hiçbir belge yok. Mahkemenin kararı ile poşusuna el kondu! O zaman bu ne demek?
Diyelim ki molotofkokteyli attı. Farz edelim; kanıtlandı. Ona 33 sene veren yargı, benzin istasyonundaki arabaya molotofkokteyli atanları tutuklama gereği duymuyor ya!
Şimdi Sayın Adalet Bakanı, bu ülkedeki insanların 'adalet düşüncesinin' ne olduğunu bir düşünsün bakalım.
Sayın İçişleri Bakanı bana söylesin bakalım; Galatasaray, Türkiye Ligi Şampiyonu, Fenerbahçe Türkiye Kupası şampiyonu ve bu yaz Süper Kupa Finali'nde oynamaları gerekiyor.
Sayın İçişleri Bakanı'na soruyorum; 'Bu Süper Kupa Finali Türkiye'nin hangi şehrinde yapılabilir?' Süper Kupa taraflardan birinin lig maçı olmadığına göre bu maça taraflardan birinin taraftarını getirmesi de yasaklanamaz. Nerede oynanırsa oynansın; eşit oranda Galatasaraylı eşit oranda Fenerbahçeli seyredecek maçı...
Sayın İçişleri Bakanı, bugünkü koşullarda bu maçın sağlıklı yapılabilmesini garanti edebilir mi? Bu maçın ardından caddelerin alevlere bürünmeyeceğini, benzin istasyonlarının havaya uçurulmayacağını garanti edebilir mi? Ederse nasıl eder? Beni inandırabilir mi?
Şimdi soruyorum ben 'Bu maç oynanacak mı, oynanmayacak mı?' Süper Kupa Finali'ni Galatasaray ile Fenerbahçe oynayacak mı, oynamayacak mı?