Galibiyet Mustafa Denizli'ye yaramadı

Beşiktaş'ın Antalya karşısında aldığı galibiyete rağmen spor yazarları Mustafa Denizli’nin oyuncu tercihlerini eleştirdi.

Hücumda etkisizliğin nedeni olarak Denizli'nin tercihleri gösterilirken, Nobre'nin çıkması ve bu oyuncunun Bobo ile birlikte oynatılmaması ise bu kısırlığın baş mimarı ilan edildi.

İşte Beşiktaş-Antalyaspor karşılaşması için spor yazarlarının yorumları:

Güven Taner (Star): Tek Yol Kazanmak

Antalyaspor'un küme düşme korkusundan kurtulmak, Beşiktaş'ın şampiyonluk yarışçıları içinde kalmak ve bunun için moral ile özgüven kazanmak için olmazsa olmazı maçı kazanmaktı.

Antalya bu amaçla riske de girebilirdi. Ve açıkça belli oldu ki evinde oynadığı Kupa maçından çok fazla önemsiyordu lig mücadelesini. Orada ne denli isteksiz ise, burada o denli ciddi, sert ve çalışkandı.

Beşiktaş Yusuf'un da katılmış olmasına karşın hücumda iyi top kullanamadı. Elbette Tello'nun 32.dakikadaki vuruşu hariç. Şilili ceza alanının sağ köşesinden, kalenin ters doksanına öyle bir sol gönderdi ki, kaleci Ömer bile belki de ‘yiyeceksen böyle gol yiyeceksin' demiştir içinden!

Yusuf'un savunma arkasına koşu yapan Holosko'yu topla buluşturması Beşiktaşlıların hayallerindeki görüntü idi. Holosko topa iyi vursa golü de bulacaktı ve tablo tamamlanacaktı. Bundan az sonra Toraman'ın sayılmayan golü ofsayt değildi.

Mustafa Denizli takımca savunma bilincini geliştirmenin yanı sıra hücumda daha becerikli olmayı da öğretmeli. Bu denli çok gol kaçırmak, yemek dolu mutfakta aç kalmaya benziyor.

[page_end]Sanlı Sarıalioğlu (Yeni Şafak): Denizli'yi Anlamak Güç

İlk yarının iki flaş olayı var. Birincisi, 27. dakikada Djiehoua'nın direkten dönen vuruşu. Bu pozisyon golle sonuçlansaydı Beşiktaş yine hakem tarafından lime lime doğranmış olacaktı. Çünkü Djiehoua'nın Gökhan Zan'dan topu alışı, kesin kes fauldü. İkinci olay Tello'nun muhteşem golü. Baktı, nişan aldı ve olağanüstü bir vuruşla tabelayı değiştirdi.

Taraftar durmadan "Gol gol" diye bağırıyordu. Ancak gol için sahada gole dönük oyuncuların olması gerekmez mi?

İlk 45 dakika Yusuf, Cisse ve Serdar Özkan çok kötüydü. Hiçbir şey yapmadılar. Anormal top kaybıyla da oynadılar. Denizli'nin ikinci yarıya Serdar Özkan'ın yerine Holosko'yu oyuna alarak başlaması yerinde bir karardı.

Nobre, ilk yarıda hiç yardım almadan oynadı. İkinci yarıda Bobo ile değişirken öfkeliydi. Bunu beklemiyordu. Aslında Bobo-Nobre ikilisini Mustafa hoca neden birlikte düşünmez anlayamıyorum.

Beşiktaş kendi sahasında Denizlispor ve Antalyaspor'u fazla zorlanmadan geçti. Ancak daha güçlü takımlar karşısında ne yapacağı şu anda soru işareti. Bu futbolunu daha olgunlaştırması, geliştirmesi şart.

[page_end]Vedat Okyar (Vatan): Mustafa Yanlışsın!

SEVGİLİ Mustafa; 2 sezon gözlerden ıraktın. İran'daydın. Orada başına muhakkak büyük bir şey gelmiş. Benim tanıdığım Mustafa'nın çok dışındasın be güzel adam. Üst üste 2 kolay gözüken maçı büyük sıkıntılara soktun. 2 oyundur İnönü'nün kapısında ızdırap nöbet bekliyor. Lig öyle bir hale geldi ki, 3-5 dakikayı bile sokağa atmayacaksın.

Elime takımın listesi geldi, Bobo ile Holosko yanında. Bu takım bir yerlere taşınacaksa bu 2 adamla taşınır. Çok koşup bozarak, karşıyı oynatmayarak kazanmak Beşiktaş'ın tarzı olamaz. İyi bir takımın oyuncuları oyun sıkıntıya girince reaksiyon gösteren oyunculardan oluşur. Böyle 2 tane oyuncunu oyuna sürmüyorsan, o senin dediğin 26., 27. haftalar hiç gelmez. 2. yarı bir Holosko'nun girişi bile seni daha çok öbür yarı sahada tuttu. Çünkü rakip ilk yarı 1 fazla adamını senin üstüne başına yolladı. Senin bu düşünce yanlışını anlamış değilim.

[page_end]Atıf Keçeci(Zaman): Tek Gol, Üç Puan...

Fortis Kupası rövanşı gibi düşünülebilecek dün geceki maçı da Beşiktaş'ın kolay kazanacağı düşünülüyordu. Mustafa Denizli de böyle düşünmüş olacak ki ilk maçın kahramanı Bobo'ya gerek duymamış ve Brezilyalıyı tekrar kulübeye çekmişti.

Antalyaspor'lu futbolcular dört gün önce evlerinde uğradıkları yenilginin etkisinde kalmış ki çok ürkek görüntü veriyorlardı. Siyah-Beyazlı takım ilk 15 dakika içerisinde rakip sahaya yerleşip oyunu istediği gibi yönlendirdi. Bu üstünlüğü skora yansıtacak final toplarında gene sıkıntı vardı. Cisse ve Yusuf arkadaşlarına atak hazırlamada uygun toplar yapamayınca iş ilerideki futbolculara düştü. Tello ve Serdar Özkan yarı sahalarına kadar gelerek top kazanma çabası gösterdi.

Taraftarların Yusuf'a karşı olumsuz tavırları belki çok top kaybetmesinden kaynaklanıyordu ama gene de birkaç maç sabretmekte yarar var. Tribünlerin Bobo isteğine ise Denizli 75'de cevap verdi ve golcü futbolcuyu Nobre ile yer değiştirdi. Siyah beyazlı takım dün geceyi kısır oyun dolayısıyla skordan yana fakir bir şekilde geçirdi. Tek golle gelen üç puan son lig maçlarının fiks sonucu oldu. Bu böyle gider mi, bence biraz zor...

[page_end]Sinan Vardar (Takvim): Teşekkürler Tello

Dört gün evvel, Fortis Türkiye Kupası'nda üstelik deplasmanda, rahat bir skorla yendiği Antalyaspor'a karşı Beşiktaş'ın evinde baskılı oynayacağını düşünmüştüm. Açıkçası düşündüğüm gibi olmadı. Kendi evinde taraftar desteğini arkasına alarak maça başlayacaksın ama, gol umutların arasında bulunan, bilhassa da formda Holosko ve Bobo'yu kulübede oturtacaksın. Bunun üstüne yedi defans orjinli oyuncuyla sahaya çıkması Beşiktaş'ın gol pozisyonu üretmesini engelledi.

Bir de Djiehoua'nın direkten dönen topu gol olsa bak sen o zaman cümbüşe... Allah'tan Tello sol ayağıyla sağ çaprazdan nefis vurdu ve Ömer'i avladı. Açıkçası tecrübeli file bekçisi Ömer de böyle bir şut beklemiyordu... İlk yarı boyunca Antalyaspor çok kötü bir oyun ortaya koyarken, Beşiktaş, tek forvet oynayan, hücumda çoğalamayan, kanatları kullanamayıp rölanti bir oyun görüntüsü veren takım hüviyetindeydi.

Beşiktaş, ikinci yarı daha etkin bir görüntü içine girdi. Doğal olarak pozisyonlar da buldu. Bu arada kontrataklarla gol arayan Antalyaspor'un, Djiehoua ile 2 net pozisyonunu değerlendiremediğini ve Beşiktaş'ta da yorgunluk belirtilerinin ortaya çıktığını son bir not olarak ekleyelim.

[page_end]Basri Baykoç (Fanatik): Kıt Kanaat

Ligin ikinci yarısıyla beraber, Beşiktaş'taki değişim artık iyiden iyiye kendini belli etti. Krizden olsa gerek, hesap kitap yapan bir takım haline geldi. Artık ne sonsuz özgürlükte oynayan ofansif aktörleri var, ne de rakiplere tanınan aşırı pozisyon. Orta halli, kendini bilen, ekonomik tedbirleri önde bir takım. Bu hesap daha ne kadar çarşıya uyar bilinmez, ama gidişatın değiştiği de kesin.

Tello'nun mükemmel golü dışında, Beşiktaş'ın futbol adına konuşulacak pek aksiyonu yok. Bir önceki kupa maçının en kötülerinden Serdar Özkan sahada, Holosko ile Bobo kulübede. Neyse ki Denizli, Serdar Özkan'a bir devre dayanabiliyor ama taraftar Holosko ile yetinmiyor, Bobo'yu da istiyor. Denizli'nin onbiri bu kez de tribün müdahalesiyle, bir kez daha değişiyor.

İkinci yarıda da ofansif düzen ağırlık kazanmasına karşın, sakinlik yok.

Denizli'nin tüm çabalarına rağmen, Yusuf hala rakibin can alıcı noktalarında işlem yapmaya dahil edilemiyor. Enteresandır, belki de ilk kez Beşiktaş formasıyla kendi oyununu bir savunma fonksiyonerliği de eklemeye çalışıyor. Sonuçta tek golle de gelse, ikinci üç puan Denizli'yi hesaplarında şu an için yanıltmıyor.

[page_end]İlker Ateş (Fotomaç): Yusuf ve Tello

Şu ara transfer döneminde Beşiktaş'ın yaptığı en isabetli iş Yusuf'u transfer etmek oldu. Çünkü Beşiktaş'ta Delgado dışında bir 10 numara yoktu. Orta alanda onun olmadığı maçlarda sıkıntılar tavana vuruyordu. Hoş bu sezon Delgado'nun 10 numaralık oynadığı tek bir maç olmadı. Artık Beşiktaş'ın Yusuf gibi gerçek bir 10 numarası var. Ve bu sıkıntı bitti. Yusuf daha ikinci maçında yeni takımına çok çabuk ısındığını kanıtlamaya başladı. İnönü'de Beşiktaş'ın futboluna renk katan hareketlerin tümü Yusuf'tan geldi. Tello'yu da unutmayalım.. Öylle bir gol attı ki bunu zaten ondan başkası o mesafeden ağlara gönderemezdi. Tello attığı golün dışında Yusuf'la birlikte dün gece Beşiktaş'ın en iyi oyuncusuydu.

Bir Yusuf'un bile neleri değiştirebileceğini herkes gördü. Şimdi Almanya'dan yeni bir oyuncu gelecek ve lütfen oynayan mösyo Cisse kenara alınınca orta saha nihayet Beşiktaş'ın gerçek orta sahasına dönüşecek.

Beşiktaş maç boyunca Antalyaspor'a sadece iki pozisyon verdi. Bu pozisyonlardan birinde Beşiktaş'ı direk, ötekinde Serdar Kurtuluş kurtardı. Ekrem'in de alkışlanan futbolunu övmeden geçemeyeceğim. Sivok çok çalıştı ama verimli olamadı. Bir İnönü gecesini geride bıraktı.

Eğer çok yorulan Nobre'nin yerine Bobo daha erken sahaya sürülse Beşiktaş çuvalla gol kaçırdığı bu maçı tek farklı değil çok farklı kazanırdı. Beşiktaş yavaş yavaş görünmeye başladı.

Günün Önemli Haberleri