Hemen Uefa kupası aklınıza
gelmesin, onun için bir Fenerbahçeli olarak tesadüf demem söz
konusu olamaz. Bir Türk olarak gurur duyduğumuz yıllardı. Benim
anlatmak istediğim mesele transfer konularında Galatasaray’ın
isminin bu kadar etik dışı işlerle
anılmasıdır.
Geçen sene Fenerbahçe sakat olduğu
için oynamadığını bildiğimiz Emenike transferi
için zan altında bırakılmıştır. Bu olayı fırsatçılığa çeviren
takımlarda 3 Temmuz’dan beri sanki kendileri bu işlerin içinde hiç
yokmuş gibi geniş durmaktalar. Bu işlerin içinden kimlerin nasıl
sıyrılmaya çalışıldığını tüm Türkiye öğrendi.
Yiğit Gökoğlan, Necati
Ateş, Ambrabat, Ali Turan, Cluio ve Stancu… Bu isimleri
neden saydım. Bu isimler ya Galatasaray’a gitmek için kadro dışı
kalmış oyuncular, ya maç sonrası ya da maç önü transfer olmuş
oyuncular, yada kime ne faydası var belli değil ama sözleşmesi
feshedilmiş oyuncular. Birde sakat olduğu için kadroya alınmayan
eski Galatasaray’lı oyunculardan oluşmaktadır. Bu listedekilerin
hepsinin tesadüf olduğunu düşünenler herhalde tesadüf olmadığının
en iyi farkında olan kişiler olduğunu düşünüyorum. Ya da bu
isimlerden bir Emenike çıkmaz diyenler neden bu konulara girdiği
malumdur.
Hiç birimiz Galatasaray kulübüne
nasıl transfer yapılacağını öğretecek değiliz. Fakat önce kulüp ile
daha sonra kulübün onayı olursa oyuncu ile görüşülmesi gerektiğini
birileri söylemeli. Kulüp ile görüşmeden oyuncu ile yaptıkları
görüşmelerin neticesinde futbolcuların kadro dışı kalmasına neden
oluyorlar. Necati ile maç günü anlaşmalarını da garipsedim. Ali
Turan olayını zaten unutmadık. Cluio olayında ise iki kulüp bizleri
kandırırcasına şakadan kavga eden açıklamalar yapıyorlar. Bizler bu
açıklamalara inandık mı? Orduspor, oyuncusu ile
sözleşmesini fesh etti de eline ne geçti? Galatasaray maçı
öncesinde, Galatasaray’a gitmesi söz konusu olan bir oyuncuyu neden
gönderirsin? Madem işine yaramıyor satarsın olur biter. Stancu
sakat ise Emenike olayında bas bas bağırmayacaklardı. Stancu
gerçekten sakat bile olsa Fenerbahçe taraftarı kendilerine
yapılanların diğer takımlara da yapılmasını bekler. Bu işler her
zaman Fenerbahçe etrafında dönmemelidir. Biz bir oyuncu aldığımızda
o oyuncunun Fenerbahçe maçındaki mücadelesini irdeleyen zihniyet,
şimdi bize karşı iyi oynadı, sahanın yıldızıydı diye açıklama
yapıyor.
Kimse kusura bakmasın ama artık
pis kokular gelmeye başladı. Bu işlerin hepsi
tesadüf olamaz. Ne olduğu belli olmayan bir dava devam ediyor.
Dışarda beteri oluyor sayın savcılarım görmüyor musunuz? Oyuncu
ayartmalar, maç önü transferler yapılıyor. Bedava gitsin diye
sözleşmesi fesh ediliyor. Bunlar tamamen tesadüf olamaz.
Galatasaray ile arası en az Fenerbahçe ile Mecnun Odyakmaz
kadar iyi olan Nedim Türkmen bu işleri bilerek bu hale
getirdi. İşbirlikçi olmadığını bu olayların aslında
planlanmadığını ispat etmeye çalışıyor.
Sayın Fatih Terim ismini zikrederek
prim yaptırmak istemediğim bir programda çıkıp kendisi adına
söylemesi gerekenleri söylemiştir. Kişisel söylemlerine
katılıyorum. Bu olaylarda Fatih hocanın kesinlikle alakası yoktur.
Sezon başında bir beyanatı olmuştu ki bu gayet normaldir. Nedim
Türkmen siyaset için bunları yapıyorsa kusura bakmasın da siyaseti
futbolun içine sokanlar yanlış yolda olduklarını er ya da geç
anlayacaklardır.
Son olarak Şamil
Tayyar beye de birkaç öneride bulunayım. Milletvekili
olarak mecliste görevini yaptığı süre içerisinde bu tür milyonları
ilgilendiren konularda münferit açıklamalar yaparak Ak Parti ve
Fenerbahçe sevdalılarını derinden kırdığının farkına varsın. Birçok
okurum ile görüşmelerimizde bu konunun altını çizmemi istediler. Ak
Parti milletvekili olarak Chp’lilerin yapamadığını yapıp
Fenerbahçelileri Ak Partiden soğuttuğunu birileri söylesin. Bu
işler diğer meselelere benzemez. Bu konuda bildiğiniz bir şey de
yok ama ona buna laf giydiriyorsunuz. Son zamanlarda bu laflarında
dozajı biraz fazla olmaya başladı. Bu konuda daha hassas olmanız
gerektiğini düşünüyorum.