Fenerbahçe Teknik Direktörü olmak istiyorum!

Fenerbahçe’nin unutulmaz kaptanı, Mersin İdman Yurdu Teknik Direktörü Ümit Özat çarpıcı açıklamalar yaptı..

Fenerbahçe’nin unutulmaz kaptanı, Mersin İdman Yurdu Teknik Direktörü Ümit Özat, "Yıllarca onur ve gururla kaptanlığını yaptığım Fenerbahçe camiasında teknik direktör olmak istiyorum" dedi. 

Ümit Özat Vahdet Gazetesi'nden Salim MANAV'a verdiği röportajda bomba açıklamalar yaptı..

*Oyunculuğunuz döneminde Türk Futboluna damga vurdunuz. Ümit Özat'ın teknik direktörlük kariyerindeki hedefi nedir?

Teknik direktör hedefim, ilk olarak başarısı için çalıştığım Mersin İdmanyurdu takımının tabi ki ligde kalması. Bunun için çalışmalar yapıyoruz. Bu konuda kendime ve takımıma güvenim tam. Sonrasında ise herkesin olduğu gibi benim de var olan hayallerimi gerçekleştirmek… Bu hayalimi zaten beni tanıyan herkes biliyor. Yıllarca onur ve gururla kaptanlığını yaptığım Fenerbahçe’de camiasında teknik direktör olmak istiyorum. Futbolculuğumda çok sıkıntı çektim sonunda güzel başarılar elde ettim. Allah’ın izniyle antrenörlüğümde de o başarıları yakalayacağım. Buna olan inancım ve güvenim tam.

*Çalıştırdığınız takımlar maddi anlamda sıkıntıları olan kulüplerdi. Bu kulüpleri tercih etme nedeniniz?

Elazığspor, Samsunspor son olarak Mersin İdman Yurdu’nda kısıtlı imkanlarda çalışmak nasipmiş. Belki de para olsa bizi almazlardı. (Gülerek) Tercih nedenim ise hepsinin bir hedefi vardı. Play-off gibi, ligde kalmak gibi…

Emmanuel Emenike Fenerbahçe'ye geri dönüyor

*Çalıştırdığınız her takımda genç yüzlere şans verdiniz. Yabancı kontenjanının artması yeni kuşağı etkiler mi?

Sizin de ifade ettiğiniz gibi, her gittiğim takımda gençlere şans verdim. Burada da göreve geldiğim ilk gün dört arkadaşımızı altyapıdan profesyonel takıma çıkarttım. Genç oyunculara şans vermemiz ve onlardan vazgeçmememiz lazım. Bence futbolcunun da hocanın da yerlisi yabancısı olmaz. İyisi ve kötüsü vardır. Gelişime ve mücadeleye açık olmalıyız. Benim genç arkadaşlara önerim, çalışsınlar, ailelerini ihmal etmesinler. Anne ve babalarının hayır dualarını alsınlar.

*Geride kalan haftalarda zor bir fikstür sizi bekliyor. 7 haftalık süreçte hedefiniz nedir?  

7 haftalık süreçte küme düşme potasındaki her takım birbiriyle oynayacak. Bu saatten sonra kolay maç yok. Biz 35 puanı toplayıp ligde kalacağız. Benim ve takımdaki kardeşlerimin buna inancı sonsuz. Bugün itibariyle oyuncularımıza yüzde 30’luk bir ödeme oldu. Olmasa da çıkıp mücadele etmek ve yarışı bırakmamak lazım, benim oyuncularım bu zor şartlarda ligde kalmayı başaracak.

Luis Enruqie Arda Turan için bunları söyledi

*Türkiye'deki medya, kulüp, taraftar üçgenini nasıl buluyorsunuz.

Maalesef en uyumsuz ilişki kulüp medya taraftar arasında olan ilişki, sağlıklı bir ilişki olmadığı gibi zarar verdiği de bir gerçek. Zarar vermesinin sebebi ise bu ilişkileri herkes menfaatine göre düzenliyor. Ne yazık ki ülkemizde, menfaatleri uğruna her şeyi yapan bir zihniyet var.

*Şehir dışında yaşıyorsunuz. Aile yaşantınızı nasıl etkiliyor? Ailenize olan hasretinizi nasıl gidiyorsunuz?

İşimizin bu olduğunu bile bile evlendik. Ailem bana başarım noktasında her zaman destek oldu. Özlem ve hasret tabii ki oluyor. Telefonla ve izin günlerimde gidermeye çalışıyorum. Çalışmamın en önemli nedeni evlatlarıma güzel bir gelecek hazırlamak. Onlar için çalışmaya devam…

 *Euro 2016 Finalleri öncesi, Milli Takımımızdan umudunuz var mı?

Bana verdiği umudun bir önemi yok. Milli Takım hocasına ne verdiği önemli. İyi bir takımımız var. Ben başarılı olacağımıza inanıyorum. Açıkçası Fransa 2016 için şu takım favorimdir diyemiyorum. Enteresan, sürprizlerle dolu bir turnuva olacağını düşünüyorum.

Örnek aldığınız teknik direktör var mı?

Örnek aldığım teknik adam yok. Taklitler aslını yüceltir. Bence herkesin kendine has bir stili olmalı… Atasözünde geçtiği gibi; "Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır’’ Benim de kendime ait farklı bir tarzım var.

*Unutamadığınız maç hangisi?

Ligde, kupada, Avrupa’da birçok maçta forma giydim. Unutamadığım çok maç var. Birini diğerinden ayırmak çok zor... . Ama Denizli’de son dakikada kaybettiğimiz şampiyonluk… Benim için en acısı oydu.

*Sizin perspektifinizde Alman futbolu ve Türk futbolu arasında ne gibi farklar var?

Siyahla beyaz kadar bu farklar. Hangisinin iyi yolda olduğunu anlamak istersek… Başarı tablosunda açıkça görürüz. 

 *Eski takım arkadaşınızın hocası olmak farklı bir duygu mu?

Benim için değil… Ben oyuncuyken de onların hocası gibiydim. Onlar için belki farklı olabilir. (Gülerek) Mersin İdman Yurdu’nda birlikte forma terlettiğim, Vederson ve Serkan Balcı var. Bunu onlara sorabilirsiniz. (Gülerek)

*Futbol oynadığınız dönemden bir kadro kurar mısınız?

Hemen kurayım… Kalede Rüştü,  10 tane Ümit Özat (Gülerek)

4-4-2 dizilişinde şu kadroyu sayabilirim. Sağ bek Ümit Davala, sol bek Hakan Ünsal, stoperde ben ve Ogün Temizkanoğlu, Ön liberoda Marco Aurélio ve Appiah, sağda Rebrowv solda Tuncay, çift forvet Hakan Şükür ve Pierre Van Hooijdonk olurdu.

Ters ayaklı bek kavramını Türkiye getirdiniz. Bu sizin tercihiniz miydi? Yoksa hocanızın inisiyatifi miydi?

Tabii ki ben getirdim. O zaman onu bilen hoca da yoktu. O ekstra bir şeydi. Benim düşüncem dahilinde oldu. Hala bununla anılıyor olmak da farklı ve güzel olduğunu gösteriyor"

Günün Önemli Haberleri