Fenerbahçe Kulübü'nden jet yanıt geldi
TFF'nin Fenerbahçe'nin bu sezon Şampiyonlar Ligi'nden men edildiğini açıklamasının ardından Fenerbahçe cephesinden açıklama geldi.
Futbol Federasyonunun, Fenerbahçe Kulübünün Şampiyonlar
Ligi'nden men edilmesine ilişkin kararının ardından,
sarı-lacivertli kulüp sert bir açıklama yaptı.
Kulübün internet sitesinden, ''Türk futbolunu ateşe
attılar'' başlığıyla yapılan açıklamada, ''Hukuk
tanımaz yaklaşımların sorumluluğu bu kararları alan ve
aldırtanların omuzlarındadır'' denildi.
Futbol Federasyonunun şike iddialarına yönelik soruşturmayla
ilgili, UEFA'nın girişimi nedeniyle geri adım atmış olmasının kabul
edilemeyeceği belirtilen açıklamada, ''TFF tarafından
atılmış bu adım apaçık bir hukuk ihlalidir ve TFF'nin bizzat kendi
kararını hiçe sayması anlamına gelmektedir. TFF'nin iddianamenin
beklenilmesi ve savunma hakkının tanınması yönündeki kararı gerek
iç hukukumuza gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi
uluslararası metinlerde yer alan genel hukuk normlara uygunken,
TFF'nin bunun çiğnenmesine yol açan bu kararına karşı kulübümüz
maddi manevi tüm yasal haklarını ulusal ve uluslararası tüm
kurumlar nezdinde takipçisi olacağı'' ifadeleri
kullanıldı.
TFF'nin verdiği men kararıyla UEFA'nın hukuksuz yaklaşımına boyun eğdiği savunulan açıklamada şöyle denildi:
''TFF bu kararıyla UEFA'nın hukuksuz yaklaşımına boyun eğmiş,
Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu ve kendi yasal süreçlerini
kendisinin yürütmeye muktedir konumda bulunduğunu söylemekten aciz
kalmıştır. Hukuka dayanmayan bu adıma karşı gerek UEFA'ya gerekse
TFF'ye karşı her türlü yasal haklarımızı kullanma yönündeki
kanaatimizi Türk spor kamuoyu ile iş bu vesileyle paylaşmayı bir
borç biliriz.''
Federasyonun İstinye'deki merkezinde dün gerçekleştirilen kulüp
başkanları toplantısının ardından, toplantıya katılan Fenerbahçeli
yöneticilere UEFA'dan TFF'ye gönderilen yazının iletildiği, bu
yazıda, bugün saat 12.00'ye kadar sarı-lacivertli kulübün
Şampiyonlar Ligi'ne katılımdan vazgeçtiğini beyan etmesinin talep
edildiği, kulübün bu yönde bir beyanı olmaması halinde federasyonun
devreye girip men etmesi, bunun da yapılmaması halinde ise UEFA'nın
devreye girip TFF ile ilgili yaptırım uygulayacağı konusunun yer
aldığı belirtildi.
Bu talebe cevaben TFF'ye yapılan bildirimde, söz konusu yazının kulübe dün saat 16.00'da tebliğ edildiği, böyle önemli bir mevzunun kısa bir süre içinde kulübün ilgili kurullarında karara bağlanmasının fiilen mümkün olmadığı, bu nedenle de bir yanıt verilebilmesinin söz konusu olamayacağının ifade edildiği kaydedildi.
Fenerbahçe Kulübünün şike ile mücadele konusunda
UEFA'nın yasal imkanlarının ve sınırlarının bilincinde olunduğu
vurgulanan açıklamada, ''Ne var ki, UEFA'nın
sözünü ettiğimiz talebinde hukuki bakımdan muğlak olan bir takım
hususlar bulunmaktadır ve bu hususlara tüm ilgililerin dikkatini
çekmek Türk futbol ailesinin önemli bir ferdi olan kulübümüzün
vazifesidir'' denilerek, konuyla ilgili şu sorular
yöneltildi:[page_end]
''UEFA'nın elinde eğer yeterli
derecede kanıt ve belge varsa neden kendisi kulübümüz ile ilgili
kararı bizzat almamaktadır da bunu ya bizden (tüm yasal
haklarımızdan ileriye dönük olarak feragat anlamına gelebilecek)
yazılı bir beyanla yahut da TFF'den almasını istediği bir kararla
talep etmektedir?
Acaba UEFA, şu an soruşturma safhasında olan, ancak ileride bir kısım yöneticilerimizin yargılanması muhtemel davadan beraat kararı çıkması ve kulübümüz bakımından şikenin söz konusu olmadığının mahkemelerce kesin olarak tespiti ihtimalini değerlendirdiği için mi Şampiyonlar Ligi'ne katılım konusunda sorumluluğu üzerinden atabileceği böyle bir formül ile TFF'ye başvurmuştur?
Yukarıda yer alan maddeden olmak üzere UEFA, ileride kendisine karşı açılması muhtemel, bedeli çok yüksek olacak maddi ve manevi tazminat taleplerinden kaçınmak adına mı olası men kararını TFF'nin vermesini ve böylece hukuki ve mali sorumluluğu Türkiye Futbol Federasyonunun üstlenmesini sağlamaya çalışmaktadır? Böyle bir yaklaşım ne derece hukuki sayılabilinir?
UEFA, Avrupa'da önünü alamadığı şike ve bahis skandalları ile alakalı mücadele yönündeki noksanlığını, Türk futbolunun kulüpler bazında Avrupa'daki en üst düzey temsilcisi olan Fenerbahçe'yi bir araç olarak kullanarak mı giderme düşüncesi içerisine girmiştir? Acaba bir Türk takımına ceza vermek suretiyle dünya spor kamuoyuna 'Ben şike ile en ciddi şekilde mücadele ediyorum' mesajı mı verilmek istenmektedir? Diğer bir deyişle Fenerbahçe ve bir anlamda da Türk futbolu, UEFA'nın şike ve bahis ile mücadelesindeki başarısızlığını örtmesi için günah keçisi mi kılınmıştır?
Bunların yanı sıra 22 Ağustos 2011 tarihinde ülkemizde temaslarda bulunan UEFA Disiplin Baş Müfettişi, soruşturma savcısı ile gerçekleştirdiği 1,5 saatlik görüşme neticesinde, Sayın TFF yetkililerinin ve TFF Etik Kurulu'nun hepsi deneyimli birer hukukçu olan üyelerinin haftalar süren yoğun mesailerine karşılık tespit edemedikleri hangi hususları tespit etmiştir ki, UEFA böyle radikal bir çıkış yapabilmiştir?''
Masumiyet karinesinin, hüküm giymemiş kimsenin suçlu sayılamayacağı veya suçlu olarak lanse edilemeyeceği anlamına geldiğine dikkati çekilen açıklamada, son olarak şu ifadeler yer aldı:
''Son olarak dikkatinizi, evrensel bir yargı doktrini olan 'Masumiyet Karinesi'ne çekmek isteriz. Anayasamıza göre 'suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz' (Ay.m.38/4). Öte yandan, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne göre de 'bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılır' (İHAS.m.6/2). Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne göre, suç işlediği şüphesiyle hakkında polis soruşturması başlatılmış veya gözaltına alınmış kimsede bu karineden yararlanacaktır. Dolayısıyla Masumiyet Karinesi, hüküm giymemiş kimsenin suçlu sayılamayacağı veya suçlu olarak lanse edilemeyeceği anlamına gelmekte olup şu an tutuklu bulunan yöneticilerimiz açısından bu durum gözetilmesi ve riayet edilmesi gereken bir yasal zorunluluktur.''