Fenerbahçe ile ilgili yapılan yorumlar

İşte F.Bahçe-Bursaspor karşılaşması için spor yazarlarının yorumları:

Rıdvan Dilmen (Milliyet): Acaba Hangisi!

İyi maç oldu diyoruz ama pozisyon yok. Futbolda acaba hangisi doğru? Çok pozisyonlu maç mı, yoksa çok koşulu, mücadeleci ama pozisyon kısırı maç mı?

Fortis Türkiye Kupası'nda uzun yıllardır bu sezonki kadar maçlar ciddiye alınmamıştı. Her takımın hocası eskiden angarya gördükleri maçları şimdi puan mücadelesi gibi oynuyor ve ideal kadrolarla sahaya çıkıyorlar.

Koşmayan oyuncu sahada yoktu. Ama ilginçtir maçta da gol dışında iki pozisyon vardı. Oyunun sonlarına doğru Deivid'in attığı ara pasta Gökhan Gönül kaleci ile karşı karşıya kaldı, kaçırdı. İkinci yarının başında Bursa'nın bir topu direkten döndü. Gol de Deivid'in ön direğe koşusuyla geldi.

Belli ki rövanş da iyi olacak. İkinci yarı ile birlikte bir lig ve bir kupa maçı oynayan Fenerbahçe'de iki bek çok formda. Emre çıkış yapıyor. Belirgin değil ama ilerleme var. Deivid formda. Semih cepheden gelen toplarda arkadaşlarının pas dağılımında iyi ama fizik olarak geride.

Hakem mi? Roberto Carlos'a yapılan hareket sarı buçuktu. Lugano'nun pozisyonu penaltı. Ama hakemler bu pozisyonları vermiyorlar.

Gürcan Bilgiç (Sabah): Bu Kez Işık Var!

Aragones biri (belki de ikisi) mecburiyetten, dört banko oyuncusuna rotasyon uyguladı. Semih, Vederson, Önder, Fortis Kupası'nın önemsiz maçlarında bile şans bulamazken, bu kez çeyrek finalin kırılma noktasında sahaya indiler. Edu sakattı, Güiza'nın ne olduğu belli değil. Kaptan Alex ise Pazar günkü 'selamsız' yürüyüşünün ardından eşi ile birlikte locasından maçı izliyordu. Kaleci Volkan'lar ise geleneğin seçimiydi.

Selçuk ve Carlos'un biraz baş kaldırması ile birlikte rakip sahaya yardımlaşarak geldiler. 44'teki kornerden yine bir duran top golü bulmadan önce, 34'te Lugano'nun çekilen formasına "penaltı" yerine "devam" düdüğü çalındı.

Alex'siz oyunun iki figürü olmalıydı. Aslında baş rolü Emre'ye vermek gerekir. Çünkü takımın içinde oyun kurucuya en yakın stili barındırıyor. Ama Aragones'in, 'orta saha çakılı nöbeti' bu kez Emre'nin üstüne yazılmış gibiydi. Hücum destekleme yerine, defansif disiplin ile oynadı.

Fenerbahçe açısından en önemli fark rakip ile aynı sayıda (Semih seçimi durumu eşitledi) olması ve bunun rahatlığını maç boyunca hissetmesiydi.

26 yıllık kupa hasretinin kısalmaya başlayan yolunda, Bursa rövanşı sarı-lacivertliler için hiç kolay olmayacak.

Selçuk Yula (Fotomaç): Böyle Devam Edin!

Aragones'in Trabzon maçındaki 11'den 4 kişiyi kenarda tutmasına karşılık, Ertuğrul Sağlam tam takım çıkmayı yeğledi. Bu da normal. Çünkü Anadolu takımlarının Avrupa'ya gidebilmek için en kestirme yolu kupa olduğundan bu maçlara daha hırslı hazırlanıyorlar. Zaten ilk dakikalardan itibaren bunu da gördük.

Lugano'ya yapılan çok açık bir penaltı da es geçilince "Acaba" dedik, "Seyircinin sabrı mı sınanıyor, saha mı kapattırılmak isteniyor." 'Fenerbahçe'nin hakemleri' damgası vuranlar da herhalde televizyonlarının başında kızarmışlardır. Trabzon maçında verilmeyen penaltıdan sonra dün ikinci oldu. İyi, böyle devam edin!

Alex'in yokluğunda görevi Deivid devraldı. Güiza'nın yerine de taraftarların özlediği Semih vardı. Sağ kanatta Kazım, sol kanatta da Vederson yeni isimlerdi. Alex ve Uğur Boral'ın 18'de bile olmaması merak uyandırdı. Fenerbahçeli futbolcuların mücadelesini çok beğendim. Emre özellikle ikinci devredeki futboluyla "Artık ağırlığımı koyacağım" der gibiydi.

Geçen maç Güiza çıkıp Semih girmişti. Şimdi de Semih çıktı, Güiza girdi. Herhalde İspanya ve Türkiye gol krallarını yan yana seyretmemiz mümkün olmayacak!

Neticede F.Bahçe, Vederson'un korneri Deivid'in kafasıyla Brezilya işi bir golle Bursa'ya avantajlı gidiyor.

Ziya Şengül (Star): Kupanın Tadı Yok

Alex'siz F.Bahçe'nin daha dinamik oynadığı kesin... Bunu önceki kupa maçlarında, Beşiktaş ve G.Saray derbilerinde test etmiştik. Bu takım 10'suz daha farklı. Hızlı ve kanatları kullanan bir kimliğe bürünüyor. Dünkü tempolu oyunun sırlarından birisi bu...

Ama daha temel neden Deivid'in ait olduğu forvet arkası pozisyonda oynaması. Burada çağdaş oyun felsefesi adına Alex'ten daha verimli. Deivin'in bilekleri de yumuşak. En az Alex kadar oyun kurabiliyor.

Deivid'i fazlasıyla verimli kılan da Semih... Sisteme aslında tek uygun forvet. (Güiza, İlhan, Burak'a göre) Zaten Güiza, İstanbul borsasında 14 milyon Euro'luk değerinden çok şey kaybetmiş birisi. Dünkü yedek kalışı da ilk olmayacak gibi.

Ben asıl Carlos'un formunun takımı ateşlediğini düşünüyorum. 35 yaşındaki bir adamın bu kadar koşması, Emre'yi bile yedi canlı hale getirdi. Ona bakan adeta kanat takıyor. Alex'e imza attırırken, asıl kazancı Carlos oldu F.Bahçe'nin...

Maçın tamamında hakimiyet F.Bahçe'nindi. Akışkan futbola rağmen golün duran toptan gelmesi oyunun bir cilvesi. Vederson'un kornerindeki sertlik kadar Deivid'in Alex'ten bir diğer farkını gösterdiği ustaca kafası Alex'i iyice tartışmalı hale getirecektir.

Son bir ekleme. F.Bahçe, bir penaltıyla, rakibe verilmeyen bir kırmızı kartla çok şey kaybetmeyebilir. Ama Türk hakemliği çok şey yitiriyor. M.Kamil Abitoğlu, Kuddusi Müftüoğlu'nun kuzenidir. Tandoğan kasabı Ali'nin Carlos'a dalışında oyunun ruhunu okuyamadı. Lugano'nun çekilmesi tam Metin Şentürklük'tü. Gördük ki, bu uyku hali onların genlerinde varmış...