Son günlerde "Fenerbahçe'ye kumpas kuruldu"
iddiaları gündeme gelmektedir. Bu durum zihinleri bulandırdığı için
doğal olarak Yargıtay aşamasında ki "Şike davası
sanıklarının beraat kararları onanacak
mı" kuşkusu
uyandırmaktadır.
3 temmuz 2011'deki şike operasyonunu gerçekleştiren, bununla
ilgili soruşturmayı yürüten, gizliliği ihlal edenlere yönelik
istanbul başta olmak üzere 28 ilde operasyon başlatıldı.
Bu operasyonun akabinde Fenerbahçe'de İstanbul
merkezli 28 şehirde başlatılan şikede kumpas operasyonuna ilişkin
bir açıklama yaptı.
Açıklamada, 'Gerek ülkemize musallat olan terör
belasının ve gerekse paralel devlet yapılanmasının mensupları,
bunların işbirlikçileri ve değişik amaç ve düşünceler ile bunlara
yardım ve yataklık edenler bilmelidir ki sizler asla
başaramayacaksınız' ifadeleri kullanıldı.
Kumpas kuruldu iddialarının gündeme gelmesiyle Fenerbahçe'nin
kendini savunma amaçlı böyle bir açıklama yapması gayet doğal.
HUKUKİ OLAN ŞİKE DAVASI SİYASİYE Mİ
DÖNÜŞÜYOR?
Bence Ergenekon gibi şike davasının da hukuki olduğu, fakat daha
sonraki gelişmeler ile siyasiye dönüştüğü anlaşılıyor.
Şike konusu yeniden yargılanma yolu açılarak kapansa bile halkın
vicdanın da asla kapatılamayacaktır.
Çünkü şike davasında hapis cezası alanların yeniden yargılama
talebiyle ilgili ‘beraat’ kararı çıkmasının bana
göre sürpriz değil, beklenen bir karar olacaktır.
ŞİKE SANIKLARINI CAMİ AVLUSUNDAN MI
ALMIŞLAR?...
Zira sonucun böyle olabilmesi için büyük gayret gösteren
çevrelerin olduğu görülüyor. Bundan 1,5 yıl önce bu durumu görüp
‘Şike davasında yeniden yargılanma yolunun açılması Balyoz
sanıkların da ileride somut örnek teşkil edebilmesi için şike
yaptığı mahkemece tescilli olan kulüp başkanı ' demo' olarak mı
seçilmiştir?’ demiştim ve böyle dediğimde de yanılmadığım
gün gibi ortada.
Zira Şike ve Balyoz davası konusunda yaşanan gelişmeleri
görmek için müneccim olmaya gerek yok, adeta senaryosu önceden
yazılmış bir tiyatro oynanıyor. Bu tür imtiyazlı kişilere yönelik
yapılan hukuki manevralar kamuoyunda yargıda güvensizliğe neden
olmayacak mı?
Halk arasında sıkça kullanılan deyim misali, yasalar
karşısında bal arıları örümcek ağına takılırken eşek arıları delip
geçecek mi? İnsan doğal olarak sormadan edemiyor; şike sanıklarını
cami avlusundan mı almışlar? Bazı kesimlerin
‘kumpas’ diye nitelendirdikleri bu olayda neden
diğer kulüp başkanları yok?”
Şike davasının sanıkları beraat etse de kamuoyu vicdanında
adeta kara bir leke olarak anılmaya devam edeceklerdir.
Ben kimseye ‘zulmedilsin’ demiyorum.
Ancak Fenerbahçe ve başkanı kurtarılacak diye Türk futbolu
çökertilmemeliydi.
Ayrıca Şampiyonluğu elinden giden Trabzonspor'un
hakkı ne olacak?
Bordo mavili kulübe gönül veren milyonlarca sporseverin
hakkı ne olacak?
Kim ödeyecek bu vebali?
Kararın temyiz süresince Yargıtay'da düzeltilmemesi
halinde bu vebalin altından kimsenin kalkamayacağını savunuyor ve
diyorum ki; madem şike sanıkları suçsuzdu, UEFA Fenerbahçe’yi
Şampiyonlar Ligi’nden nasıl men edebildi?
Bu Fenerbahçe’nin şampiyonluğunun tescilinin iptalidir.
Uluslararası futbol otoritesi olan bir kurum neden Fenerbahçe
şampiyon olduğu halde onu şampiyonlar ligine göndermedi?
FİFA'da yaşanan yolsuzluktan dolayı dünya
futbolunun patronlarına ceza verilirken ülkemizde şikeden ceza
alanların aklanacak olmasını kaygıyla izliyor ve manidar
buluyorum.