İzlerken keyif aldığım ve asla
sıkılmadığım, bir an bile temponun düşmediği, enfes pasların, klas
şutların, çalımların, ara paslarının olduğu bir karşılaşma izledim.
Bizim derbilerimiz ile bu derbi arasındaki fark, iki ülke
arasındaki futbol farkını ortaya koyuyor. Dün akşam bir futbol
resitali izledim. İzlerken de inşallah bir gün kendi ülkemin
derbileri de bu şekilde olur dedim. Oynamış oldukları futbol beni
bir an pes 2011 oynadığım hayaline kaptırdı.
Barcelona maça çok hızlı başladı.
Xavi ile başlayan rüzgar Pedro ile devam etti. Kafa döndüren pas
trafiğinin ardından Villa ile farkı dörde çıkartan Barcelona
ekranları başında izleyenleri adeta büyüledi. Son sözü ise Jefreen
söyledi. Real Madrid ise beklediğimden çok ama çok uzak bir görüntü
çizdi. Hiçbir varlık gösteremediği gibi savunmada da büyük hatalar
yaptı.
Mesut’u çıkartan Morinho bana göre
hata yaptı. Real Madrid’de takımı atağa kaldıracak, rakip ceza
sahası ve aralara pas atabilecek tek oyuncu Mesut’tur. Di Maria,
Khedira ve Alonso, Marcelo ve Benzema takımın en kötüleriydi.
Sadece Ronaldo biraz gayret gösterdi ama Barcelona defansif anlamda
da çok başarılı olduğu için Ronaldo’ya fırsat vermediler.
Real Madrid bir nevi boyunun
ölçüsünü almış oldu. Morinho ise kendini beğenmişliğinin cezasını
ödedi. Ne oldu onun çok bilmişliğine? Ne oldu onun taktiksel
zekasına? Morinho’nun bu futbolu oynatabilmesi için Barcelona’yı
çalıştırması gerekiyor. Barcelona’nın bu başarılarını da asla
teknik direktörlere bağlamıyorum. Bu takım hocasızda oynar. Bu
takımda kötü oyuncu sayabiliyor muyuz? Barcelona her maçını böyle
oynamıyor ama gerektiğinde de hiç affetmiyor. Bu sene benim favorim
yine her zaman olduğu gibi Barcelona’dır.