Derbiler Fenerbahçe’den sorulur

Fenerbahçe derbi atmosferini iyi biliyor. Taraftar gücünü arkasına alıp rakibe sahayı dar ediyor. Ne hocalar geldi geçti, ne oyuncular değişti ama Fenerbahçe derbi konusunda hiç değişmedi.

Muhammed Işık muhmed42@gmail.com

22 Aralık 1999 tarihi Fenerbahçe’nin Galatasaray’a kendi sahasında en son yenildiği tarih… O tarihten itibaren oynanan 17 karşılaşmada Fenerbahçe 13 galibiyet, 4 beraberlikle sahadan ayrılmış.

17 Nisan 2005 tarihinden sonra da Beşiktaş’a karşı 12 karşılaşmada 8 galibiyet, 4 beraberlik almış.

Trabzonspor içinde aynı durum söz konusu olduğu için onu da paylaşayım. 1997-1998 sezonunda kazanan Trabzonspor, o tarihten itibaren 17 lig maçında da galibiyet yüzü göremedi.

Fenerbahçe derbi atmosferini iyi biliyor. Taraftar gücünü arkasına alıp rakibe sahayı dar ediyor. Ne hocalar geldi geçti, ne oyuncular değişti ama Fenerbahçe derbi konusunda hiç değişmedi.

Son kurban Beşiktaş oldu. Fenerbahçe Ülker Stadyumunda 41 bin taraftar önünde oynana karşılaşmada Fenerbahçe rakibine ilk yarıda nefes aldırmadı. Rakip sahada bastı. Beşiktaş’ın rahat top yapmasına müsaade etmedi, kontra atağa çıkartmadı. İkinci yarıda 15 dakikalık bölümde Beşiktaş yüklendi ama yılların tecrübesi Volkan rakibin gol arayışlarını çaresiz bıraktı.

Volkan Şen kaç maçtır yapamadığını bu maçta yaptı ve harika bir gol attı. Yine çalıştı, çabaladı ve yine çok pozisyon kaçırsa da taraftar ayakta alkışladı. Caner ve Gökhan varını yoğunu ortaya koydu. Orta sahada Mehmet Topal bütün açıkları kapattı. Bu maçta Fenerbahçe kazanacağını rakibe hissettirdi. İleride Rvp etkisiz kaldı. Rakip savunmalar karşısında ismi bile yetiyor. Stoperler onunla uğraşmaktan kanat oyuncularının pozisyon girişimlerini savuşturamıyorlar.

Her iki takım açısından da temposu yüksek, gereksiz vakit kayıplarının olmadığı, tatsızlığın yaşanmadığı bir karşılaşma izledik. Başından sonuna kadar heyecanın hiç kesilmediği derbi izleyenlere keyif verdi. Durağan geçen, rakiplerin birbirini tartarak oynadığı derbiler genelde sıkıcı olur. Bu maç ise başlama vuruşu ile pozisyonların başladığı, bitiş düdüğüne kadar pozisyonların eksik olmadığı bir maç oldu. Kazanan Fenerbahçe’yi tebrik ediyorum. Kaybeden Beşiktaş’ı da tebrik ediyorum. Oyunu çirkinleştirmediler. Golü düşündüler. Hızlı oynamaya çalıştılar. Kazanında kaybedeninde alkışlandığı bir maç oldu. İki takım şampiyonluk yürüyüşüne devam ediyor. Lig sonuna kadar bu yarış süreceğe benziyor. İki maç üst üste hata yapan yarıştan kopar. Bundan sonra her iki takımın maçları da zevkli olur.

Şunu belirtmekte fayda var. Beşiktaş son haftalarda eski formundan uzak görünüyor. Form grafiği inişte olan bir Beşiktaş var. Fenerbahçe’de ise oyuncuların ve takımın form grafiğinde yukarı doğru bir çıkış var. Lig, Avrupa ve Kupa’da üç kulvarda oynayan Fenerbahçe fizik olarak da gayet iyi durumda. Özellikle son haftalarda rakibe uygulanan baskı inanılmaz işe yarıyor. Rakip oyun kuramadığı için kazanılan her top pozisyon olma olasılığına sahip oluyor. Kanatlardan çok etkili gelen Fenerbahçe’de en büyük sıkıntı atılan gol sayısının azlığı olarak dikkat çekiyor. Bu sorunu da çözerlerse tutulması imkansız bir takım izleriz. Devre arasında forvet takviyesi beklentisi yüksekti ama transferler sezon sonuna bırakıldı. Şu süreçte alternatif bir forvet çare olabilirdi. Ligde şampiyonluk, Avrupa’da da final ya da kupa gelmesi durumunda Fenerbahçe’nin önümüzdeki sezon kadrosunun kalitesi daha da artar. Başarısızlık durumda ise neler olacağını kestirmek zor. Bekleyip göreceğiz.