Carragher Lucas Neill'i hedef aldı!

Carragher anılarını yazdığı kitapta Lucas Neill'ı hedef aldı: "Ayağımın kırılmasına neden olduğu için onu dövdürecektim. Ama yanında yakın dostum David Thompson olunca vazgeçtim..."

İngiliz ekibi Liverpool'un ikinci kaptanı Jamie Carragher, 2008'de yayına çıkan hayatını anlattığı 'Carra My Autobiography' adlı kitabında Galatasaray'ın iki Avustralyalı yıldızı Lucas Neill ve Harry Kewell'dan bahsetmeden geçememiş!

Hatta İngiliz futbolcu, Neill'den adeta nefret ettiğini bu kitabında açıkça vurgularken, Liverpool'da birlikte forma giydiği dönemde Kewell'ın aldığı haftalık maaşın yüksek oluşuna da dikkat çekmiş...

Daha önce Kırmızılar'ın kaptanı Steven Gerrard, yine çıkan bir haberde, kitabında Galatasaray'la Hollanda'da oynadıkları hazırlık maçında yaşadıklarından söz etmişti. Ancak Carra lakaplı oyuncunun açık sözlülüğü, Gerrard'dan çok daha fazla...

İstanbul'da 2005 yılında kazanılan Şampiyonlar Ligi kupasının da anlatıldığı 'Carra My Autobiography'de Carragher, Neill ve Kewell hakkındaki düşüncelerini işte şu sözlerle açıklıyor:

'Cesaret gösterisi asla yapmam'
"Bazı zamanlar bir hafta oynar, bir hafta ise sahanın dışında kalırsınız. Ancak bir şekilde takımınızı kenardan ya da tribünden izlersiniz. Ama 2003-04 sezonunda Liverpool'u bu şekilde bile takip edemedim. Bunun için Lucas Neill'e teşekkür etmeliyim! Çünkü Neill, Blackburn adına oynarken 13 Eylül 2003'te Ewood Park'taki mücadelede attığı tekmeyle ayağımı kırdı. Onun müdahalesi sonrası herkes benim sakat sakat oynamaya çalıştığımı öne sürdü. Bu şekilde bir cesaret gösterisi yapmaktan her zaman nefret ederim. Darbenin benim için ne kadar ciddi boyutta olduğunu saatler sonra anladım."

'Aynı anda Baros da sakatlandı'
"Koşamıyordum... Kenara doğru gelmeye çalıştım ve kulüp doktorumuz Mark Waller'ı aramaya başladım. Bu andaki sorun ise yine takım arkadaşım olan Milan Baros'un aynı dakikalar içinde bileğinden sakatlanmasıydı. Bu yüzden de Waller ortada gözükmüyordu. Başka çarem olmadığı için Blackburn'ün sağlık ekibi tarafından müdahalem yapıldı. Ancak onlar benim acımı dindirmekten çok, şaka yapmakla meşguldüler. Babam şunu çok iyi bilir ki, eğer ciddi bir sorunum yoksa, sahayı terk etmem... Karşılaşma sonrasında tabii ki her iki takım arasında tansiyon yüksekti. Blackburn'ün hocası o dönem Graeme Souness'tı ve takımda ayrıca Liverpool'dan eski oyuncumuz David Thompson da vardı. Dostum Thompson ile Souness'a büyük saygı duyuyordum. Ama aynı şeyi Neill için söyleyemem..."[page_end]

Arkadaşları hemen telefon açmış
"Kinimi asla basınla paylaşmam. Ama istediğim takdirde yakın arkadaşlarım, Neill'i yere serebilirdi. Beni 4 ay futboldan uzak tutacak olayın üstünden sadece 1 hafta geçmişti ki, telefonum çaldı. Arkadaşlarımdan biri, 'Buna inanamayacaksın dostum. Şu an Trafford Centre'dayız ve Neill yürüyerek bize doğru geliyor. Ne yapmamızı istersin?' dedi. Gerçekten onu, dövmek istiyor muydum? Arkadaşım şunu da eklemeyi unutmadı, 'Bir sorun var. O şu an Thompson'la birlikte!' Benim en iyi arkadaşlarımdan biri Thompson'ın yanında bu olayın yaşanması, beni çok üzerdi. Çünkü yaşananlara bire bir şahit olacaktı. Bu yüzden görev tamamlanamadı."

Benitez, Neill'i isteyince sinirlendi
"Thompson'a hemen bir mesaj çektim ve 'Neill sana kocaman bir teşekkür etmeli' diye yazdım. Onların antrenörlerinden Terry Darracott'un da araya girmesiyle geri çekildik. Aradan iki yıl geçti, bu kez Neill yine gündeme geldi. Hocamız Rafa Benitez, 2006-07 sezonunda iki kez Avustralyalı'yı transfer etmek istedi. Bu transfer haberini duymak bile, beni çok sinirlendirmişti. Biz takım olarak sadece onu dışlardık. Ayrıca Premier Lig'i kazanmak isteyen Liverpool'un kalitesinde bir oyuncu da değildi. O kadar futbolcu varken neden onu seçmiştik, anlamış değildim. Neyse ki bizim teklifimizi kabul etmedi ve West Ham United'ı tercih etti."

'Değerimin farkına İstanbul'da vardım'
"İstanbul'da unutulmaz bir şekilde Şampiyonlar Ligi'ni kazanmıştık. Liverpool'un 5. Avrupa Kupası'nda önemli bir rol üstlenmiştim... Ve artık maddi açıdan tatmin edici yeni bir sözleşme istiyordum. Bana 2 yılı opsiyonlu olmak üzere aynı haftalık ücretimden 4 senelik sözleşme teklif edildi. Bu arada Benitez de, kulübün finansal problemleri sebebiyle lüks kontratlara kapıları kapattıklarını söyledi. Ancak beni herkesle aynı kategoriye koymasına inanamamıştım. İstanbul'daki başarının ardından değerimin farkına vardım ve harcadığım enerjinin karşılığını istiyordum."

'Aramızda büyük bir fark vardı'
"Bu arada Garry Lineker gazetedeki köşesinde Harry Kewell'ın bizde kazandığı haftalık paranın miktarını açıklamış ve bunu eleştirmişti. Açıkçası benim kazancımla, onunki arasında büyük bir fark vardı. Asla bundan şikayetçi değilim. Fakat ben Liverpool'un ikinci kaptanıydım. Tabii ki bu, en iyi ikinci ücreti almalıyım anlamına gelmezdi. Ama Benitez'in gözündeki değerimden çok daha fazla ediyordum. Hiçbir zaman Chelsea'de John Terry ve Manchester United'da Rio Ferdinand'a ne kadar kazandıklarını sormadım. Yine de bu kalitedeki isimlerin, 6 haneli haftalık kazançları olduğunu biliyordum. Bu da bir bakıma takımlarının, onlara verdikleri değeri göstermişti." -Fanatik-