Beyaz jipli efenin hiç mi suçu yok?

Beyaz jipli efenin hiç mi suçu yok?

Nurettin Özgenç ts.nurettinozgenc@gmail.com

Geçen hafta sonu oynanan ve 0-0 biten Fenerbahçe-Trabzonspor maçı sonrası meydana gelen saha dışı olayları için her iki kulüp birbirini suçladı. Sarı-Lacivertli kulüp, Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun Şükrü Saracoğlu Stadı çıkışında uğradığı saldırı sonrası açıklama yaparak yaşananların sorumlusunun Hacıosmanoğlu olduğunu savundu.

Buna karşılık Trabzonspor yönetimi de Fenerbahçe’nin yaptığı açıklamaya çok sert bir yanıt verdi. İsim zikredilmeden Aziz Yıldırım hakkında olduğu anlaşılan ve oldukça ağır ifadelerin yer aldığı açıklamada Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun Sarı-Lacivertlilerin iddiasının aksine doğru kapıdan çıkış yaptığı ifade edildi.

Bu açıklamaları bir kenara bırakalım. Benim izlenimlerime göre hata varsa bu hata tek taraflı değildir.

Trabzonspor yöneticilerinin hatası kusuru olduğu kadar,Fenerbahçe yönetiminin de yanlışı vardır.

Bir kere konuk takımın yöneticilerine, ev sahibi takım tarafından gereken misafirperverlik yapılmamıştır. Olayların cereyan ettiği sırada hiç bir F.Bahçeli yöneticinin misafir başkana yapılan çirkin saldırı karşında müdahale de bulunmaması manidardır.

Bostancı Gösteri Merkezi ile Kadıköy Saraçoğlu stadı bir birine karıştırılmamalı

Bostancı Gösteri Merkezinde konser izleyenler ile Kadıköy Saraçoğlu stadında maç izleyen fanatikler aynı kültürden değil. Bu örnekle İbrahim Hacıosmanoğlu, Bostancı Gösteri Merkezinde konser izlemeye gitmediğini düşünmeliydi.

Dolayısıyla Trabzonspor başkanı ve yöneticileri kendine göre önlem almalıydı. Yapılan bunca açıklamalardan ve şike söylemlerinden sonra kendini ve haddini bilmez sorumsuz, fanatik taraftarların böylesine fevri davranış içerisinde bulunulabileceği göz önüne alınmalıydı.

Oysa Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu stadı her daim olaylar ile anılan bir yer.

Stat içinde ve çevresinde birileri çıkar densizce, edepsizce patavatsızca konuşur, sorumsuzca sataşır,bulaşır hakaret veya küfür eder, nitekim de objektiflerin  ve orada bulunan binlerce insanın önünde alenen yapıldı.

Tüm bunlar göz önüne alınarak Trabzonspor başkanı da yanına aldığı, bir kaç kişiyle cipine atlayıp stada gideceğine takım otobüsüyle gidebilirdi.

Niye ve niçin gitmemiştir onu da kendisi anlatırsa öğrenmiş oluruz.

Komutan dediğin ordunun önünde olur arkasında değil.

Kaldı ki Trabzonspor başkanı Hacıosmanoğlu kendi başına buyruk değildir. Trabzonspor başkanına yapılan bu saldırı camiaya yapılmış gibidir.

Bu nedenle tedbirli davranılıp gereken önlemler alınmalıydı. " Burası benim vatanım istediğim gibi girer çıkarım " deme lüksü yoktur.

Hacıosmanoğlu bu sözü farklı mekanlarda kullanabilir ama her daim olaylarla anılan kavga, gürültü ve küfrün eksik olmadığı Kadıköy Saraçoğlu stadında böylesine bir beylik  sözü kullanmamalı.

Nitekim Kadıköy Saraçoğlu stadında oynanan derbiler sonrası  saha içi ve saha dışı olayların çokça yaşandığı kamu mallarının yakıldığı polis araçlarının devrildiği, kurşunların atıldığı, halkın korku ve endişeye sevk edildiği, hemen hemen her maç sonrası müessif hadiselerin yaşandığı ve yaşanabildiği bir yerde sizin bu şekilde konuşmanız gerçeklerden uzaktır.

12 Mayıs 2012 tarihinde  Fenerbahçe - Galatasaray derbisi sonrasında  çıkan olaylar hafızalarda tazeliğini koruyor.

 

Sarı -lacivertli kulüpten yapılan açıklama ise özrü kabahatinden büyük anlamında

Kulübün internet sitesinden "Zorunlu açıklama" başlığı ile yapılan duyuruda isim belirtilmeden Trabzonspor başkanı için Fenerbahçe taraftarını ve olayları provoke ettiğini öne sürmek yanlıştır.

Zira  kameralar önünde cereyan eden olayları görmezden gelmek Fenerbahçe gibi köklü bir spor kuruluşuna yakışmamaktadır. Ayrıca "Trabzonspor camiasını temsil ettiğine inanmadığımız bu kişilerin..." şeklinde devam eden sözler spor kamuoyunda ayıp olarak nitelenir.

Trabzonspor kulübü de Fenerbahçe başkanı için üstü kapalı olarak yada ima ederek aynı şeyi söylese olur mu?

Mesela " Trabzonspor camiasını temsil ettiğine inanmadığımız..." demek ne demektir.

İbrahim Hacıosmanoğlu bal gibi Trabzonspor camiasını temsil etmektedir. Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz ama seçimle iş başına gelen birine saygı duyulup muhatap olarak kabul etmek durumundasınız.

Türk futbolunu uçuruma sürükleyen nezih kişiler, karşısındakileri kendileri gibi sanmamalı 

hakeza yapılan açıklamada ".....gördüğü güvenlik kamerasına dahi demeç vererek .... ..."Türk futbolunu uçuruma sürükleyen bu zihniyeti..." şeklinde devam eden alaycı,haksız ve yersiz sözler asırlık olduğu ifade edilen F.Bahçe kulübüne yakışmaz. 

Kaldı ki futbolu uçuruma sürükleyenleri yargılayan mahkeme "şike ve teşvikten" dolayı cezalandırdığı kamuoyunun malumudur.

Yine yapılan açıklamada;  maç sonrasında Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun stadyumun hassas bölgesinde basın açıklaması yaparak Fenerbahçe taraftarı ve olaylar açıkça provoke ettiği belirtildi. Bu gülünçtür, gülünç olduğu kadar şaşkınlık vericidir.

Bir kere basın mensupları başkan Hacıosmanoğlu'na soru yöneltmiş o da cevaplamış ne var bunda...  TS başkanı  kameramanlara burası çok hassas bir yer gelin bodruma mı inelim diyecekti.

Son kelam olarak; Trabzonspor kulübünün  başkan yardımcısı olduğu bilinen kişi tarafından "...Karadenizli misafirine kahpelik yapmaz, misafirini satmaz. Herkes çekinmeden korkmadan misafirimiz olabilir..." dediği basına yansımıştır. Bu sözlerin arkasında ve önünde doğru ve kabul edilebilir yanları olabilir ama rakip takımın yöneticilerini "kahpelik yapmakla, adam satmakla" suçlayacaksın sonrada " buyur gel Trabzon'a bize misafir ol" diyeceksin olmaz böyle saçma bir şey...

Mertliğin, efendiliğin, konuk davetinin, misafir ağırlamanın da bir adabı, yolu ve yordamı vardır. Böylesine hamasi nutuklar ile misafir daveti yapılmaz ve bu davet şekli Trabzonluya yakışmaz.