Beşiktaş’ın kalkanı!!!

Beşiktaş’ın kalkanı!!!

Muhammed Işık muhmed42@gmail.com

Derbilerde favori olmaz derler. Aslında hiçbir maçın favorisi olmaz. Sadece güçlü olan takım kazanmaya yakındır. Bazen de tam tersi olur ve olmadık maçlarda puan kayıpları olur. Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında oynanan karşılaşma öncesinde Fenerbahçe’nin rahat bir oyun oynayacağını ve kazanacağını düşünüyordum. Normal şartlarda da Fenerbahçe kazanacaktı. Hakem Mete Kalkavan, Beşiktaş’ın kalkanı oldu.

Mhk bu maç için daha önce Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın bir ya da iki maçını yönetmiş bir hakemi böylesine önemli bir derbiye ataması tamamen bilinçlidir. Bir hafta önce Zekeriya Alp “ Hakemlerden en çok mağdur olan takım Beşiktaş olmuştur” demedi mi? Mhk Başkanı eski Beşiktaş’lı oyuncu değil mi? Beşiktaş takımında yöneticilik yapmadı mı? Şimdi sen tecrübesi olmayan ve ilk kez derbi yönetecek bir hakemi maça atarsan ve hakemlerden en çok Beşiktaş zarar gördü dersen, bu söylemden Mete Kalkavan etkilenir mi etkilenmez mi?

Ben Fenerbahçeli olmama rağmen gerektiğinde Fenerbahçe yönetimini de, oyuncularını da, başkanını da, hocasını da çekinmeden eleştiririm. Dün akşamla ilgili sadece TFF başkanını, MHK başkanını, Hakem Mete Kalkavan ve ekibini birde ilave olarak Aykut Kocaman’ı eleştireceğim.

TFF başkanı, eski Beşiktaş Başkanı ve kulüpten alacağı olan bir kişi. Beşiktaş ise maddi anlamda sıkıntıları olan ve hatta eski başkan döneminin ibra edilmediği bir dönem geçiriyor. TFF başkanı ile bir kulübün ticari ilişkisi var. Buna bir anlam vermek mümkün mü? Dün bir televizyon kanalında yorumcu, Beşiktaş şampiyonlar ligine giderse maddi anlamda rahatlar ve alacaklıları da alacaklarını almış olur dedi. Haksız mı? Bence haklı.

İkincisi MHK başkanı eski Beşiktaşlı oyuncu ve yöneticisi. Şimdi ise hakem atamalarını yapan kurumun Başkanı. Yaptıkları hataları da saymakla bitmez. Çok kritik maçlardaki atamaları hep tartışma konusu olmuştur. Özellikle Fenerbahçe ile ilgili konularda Fenerbahçe aleyhine açıklamalar yapmıştır. Beşiktaş leyhine yaptığı açıklamalarla da hakemlerin etkilenmeyeceğini belirtmektedir. Buna inanan var mı?

Maçın hakemine gelecek olursak da elbette büyük maçları yönetecekler. Onların atamalarda kabahati yok. Onları atayanlar önce bu hakemlerin tecrübe kazanması adına büyük takımların kendi aralarında oynadıkları maçlar değil de Anadolu takımları ile oynadıkları maçlarda ve ligin ilk haftalarında oynanan derbi maçlarında görev vermeleri gerekirdi. Maçın kritik anlarında yaptığı hatalarla maçın skorunu tayin etmiştir.

Fenerbahçe’nin nizami bir golünü vermemiştir. Ofsayt gerekçesi ile yardımcı hakemin iptal ettirdiği golde ofsayt olmadığı gibi pozisyon tartışmaya açık bile değildi.

Fenerbahçe’nin yediği ilk golde olmayan elle oynama kararı verildi. Aynı pozisyon Beşiktaş ceza sahası içerisinde olmuş ve hakem doğru karar vermişti. Aynı pozisyon Fenerbahçe ceza sahası yakının da olunca hakem kendi kendini inkar etti. Bu hatalı düdük gol olmasına neden oldu.

Özellikle son dakikalarda bir duran topta Caner oyunu hızlı başlattı ve Sow kaleci ile karşı karşıya kalacaktı. Oyunu durdurup yerinden kullanılması gerektiğini söyleyen hakem aynı pozisyonda Beşiktaş’ın oyunu yerinden olmamasına rağmen hızlı başlatmalarına devam dedi.

Şimdi hakem hatalarının skoru belirlediği bir maçta hakem genç diye, Fifa kokartı var diye, kendini geliştirsin diye eleştirmeyelim mi? Mete Kalkavan’ın hataları Fenerbahçe’ye şampiyonluk yolunda bir darbe vururken, Beşiktaş’ı da şampiyonluk yarışına dahil etti ve Şampiyonlar Ligi avantajlı duruma geçti. Bu Beşiktaş bu yıl ilk beşe giremez derken Şampiyonlar ligine gönderecekler.

TFF Başkanı ve MHK başkanı eski takımlarını kolluyor diyenlere kim itiraz eder?

Bu yıl alacaklarını kurtarmak isteyen Yıldırım Demirören, Beşiktaş’ı ikinci yapacak diyenlere kim itiraz edebilir?

Hakem atamalarında sıkıntılar var, hakemler yönlendiriliyor diyenlere kim itiraz edebilir?

Federasyon Başkanlığı, Mhk Başkanlığı, Tahkim Kurulu Başkanlığı gibi önemli yerlerde görev yapan kişilerin o kurumların başında olmaması gerektiğini düşünüyorum. Daha önceki kritik hatalarında da ben Zekeriya Alp’i istifaya davet etmiştim. Kendisi bir amaç için orada olduğunu söyledi. Görevini tamamladıktan sonra o koltukta olmayacağını söyledi. Amaçları Beşiktaş’ı feda yılında Şampiyonlar ligine mi göndermek? Siz orada olmazsanız o kurum kurumsallaşamaz mı? Sizden önce görev yapmış ve sizden sonra görev yapacak kişileri aşağılamış olmuyor musunuz? O koltuğun hakkını sadece siz mi veriyorsunuz? Bana göre o koltukta oturup da her hafta bu kadar eleştiriye aldırış etmeyecek bir görev adamı(!) daha olamaz.

Zekeriya Alp'i istifaya davet ettiğim yazım : 

Aykut Kocamanı tebrik etmek istiyorum. Ziegler’i oynatmak için Yobo’yu kenarda bekletip oturmuş savunmayı bozdu. Orta sahada oynayan 3 oyuncuyu çıkartarak orta sahayı çökertti. İyi oynayan ve goller bulabilecek takımı geriye yaslayarak rakibe gol atmaları için davetiye çıkarttı. Galip gelebilecek ve iyi oynayan bir takımı adeta bozmak için elinden geleni yaptı. Biz kendisinden aksi yönde kararlar almasını beklerdik. İyi oynayan ve Egemenle uyum sağlamış bir Yobo ve Hasan Ali ile başlayabilirdi. Gol bulduktan sonra pozisyon bulan bir takımı geriye yaslayarak rakibin ceza saha etrafında top gezdirmesini seyretti. Biraz atak futbol oynadığında rakibin dağılacağı belliyken neden hep skoru korumayı tercih ediyorsun? Aykut Kocaman hakem kadar hatalı kararlar vermiştir.

Son olarak da Beşiktaş takımının hakkını yemeyelim. Her ne kadar hakem hataları olsa da, Aykut Kocaman kendi takımı ile alakalı sistemsel hatalar yapsa da Beşiktaş mücadeleden kopmadı. Kendi gücü nispetinde çalıştı, çabaladı. Kendi sahasından hızlı çıkarak rakip kalede gol buldu. Duran toplarda tehlike yarattı. Fernandes muhteşem oynadı. Beşiktaş’lı oyuncuları ve teknik kadroyu yürekten kutluyorum. İki kulübün kadro yapılarına ve yedek kulübelerine baktığında ne demek istediğim çok net anlaşılacaktır. Bir yanda mütevazi bir kadro, diğer yanda yıldızlardan oluşan bir kadro var. Sahada ise Fenerbahçe daha organize olmasına rağmen onların oyununu bozan ve hızlı çıkan bir Beşiktaş vardı. Rakibin çok iyi forvetleri ve tehlikeli pozisyonları olmasına rağmen önde basmaktan korkmayan ve golü arayan bir Beşiktaş vardı. Kazandıkları için tebrik ediyorum.

Fenerbahçe’de ise Gökhan Gönül mükemmel oynadı. Sow ve Webo etkiliydi. Emre gayretliydi. Diğerleri ise vasatı geçemedi hatta Ziegler, Bekir, Volkan ve Cristian vasatın altında kaldılar. Özellikle Cristian hiç varlık gösteremedi. Volkan son haftalarda topu sadece seyrediyor. Biraz dinlenmeli diye düşünüyorum. Ayrıca Veli, Olcay, Oğuzhan gibi oyuncuları sürekli oynatarak onları yıldızlaştıran Samet hocayı tebrik ederken Stoch ve Krasiç ikilisini de kazanmak yerine bitirmeyi tercih eden Aykut Kocaman’a sitemlerimi bildiriyorum. Salih, Recep ve Beykan gibi yetenekleri sadece kadroya alan ve ne zaman oynatıp ne zaman oynatmayacağı bile belli olmayan bu üç yetenekli kardeşlerime sesleniyorum. Elinizde fırsat varsa bu kulüpte durmayın. İki gün sonra zaten gönderileceksiniz. En iyisi gidin ve başka takımlarda şans bulup yıldızlaşın. Fenerbahçe alt yapısından yetişen gençlerinde gelecekte şans bulamayacaklarını şimdiden tahmin ettiklerini hissediyorum. Sırf bu yüzden birçok Fenerbahçeli kardeşimiz başka takımların alt yapılarına gidiyorlar. Ne yıldızı parlatabiliyoruz, ne yıldız çıkartabiliyoruz. Aykut Kocaman oldukça da kimse beklenti içine girmesin. O durduğu sürece de her maç kahır dolu dakikalar izleyeceğinizden emin olabilirsiniz. Umarım sezon sonu bırakır. Bırakmazsa bu yük Fenerbahçe taraftarına çok ağır gelir.