Zorlu bir dönemden geçen Fenerbahçe
kazanarak hanesine 3 puan yazdırdı ve Galatasaray ile birlikte
rakipleri ile puan farkını açarak ilerliyor. Elbette kazanılan 3
puan çok değerli ve bu dönemde çok anlamlı olabilir. Fakat benim
her iki takım da beklediğim seviyede değillerdi. Maçı izleyenler
pozisyonların olmasına aldanmamıştır umarım. Çünkü heyecan verici
bir futbol yoktu.
Eski çağların futbolunu
oynamaya çalışan bir Trabzonspor var. İleride sadece Burak
var ve her topu ona atıyorlar. Burak günündeyse atıyor değilse
yatıyor. Takım sadece bir oyun sistemi üzerine kurulduğunda bu
duruma düşebiliyor. Ligdeki bulundukları konum tamamen sistemle
alakalı bir durumdur. Her maç 10 kişi oynuyoruz, hakem hatalarından
dolayı kaybediyoruz diyorlar ve futbolcular mağlubiyeti buna
bağlıyorlar. Bunu taraftar söyleyebilir ama saha içerisindekiler
söyleyemez. Trabzonspor iyi futbol oynar, rakiplerinden bir adım
önde olur ve hakem hatalarından kaybeder ve sitem eder ama
Trabzonspor kötü oynadığı için kaybediyor. Kötü futbol
oynadıklarının farkına vararak bir gayret içerisinde olsalar
durumun düzeleceğinden eminim. Ayrıca devre arasında transfer
gerekiyor.
Fenerbahçe cephesinde ise elbette
galibiyet sevinci var. Taraftarlar ise eksik rakibine karşı
üstünlük kuran ama pozisyon anlamında başarılı olamayan
takımlarından daha fazlasını beklemekte haklı. Fenerbahçe futbol
anlamında daha üstün olmalıydı. Girdiği pozisyonları bu kadar rahat
harcamamalıydı. Son dakikada kornerden gol yeseydi ne olacaktı? İşi
şansa bırakması biraz da korkak futbol oynaması Fenerbahçe
izleyenlerine zevk vermiyor. Tamam, kazandı 3 puan aldı ama
Fenerbahçe iyi gitmiyor. Devre arasında orta saha ve forvet hattını
güçlendirmeli. Bu şekilde Fenerbahçe istediği sonuçlara ulaşamaz.
Takım ruhu ile kazanıyor ama bu ruhu kaybettikleri zaman
sonuçlarına katlanmak zorunda kalırlar. Dua etmeliler ki devre
arası geldi. Gerekli takviyeleri yapacaklardır.
Hakem Cüneyt Çakır Türkiye’nin en
iyi hakemidir. Avrupa’da da elit kategorisindedir. Maç içerisinde
abartıldığı kadarda kötü değildi. Gökhan Gönül’ün düşürüldüğü
pozisyonda “rakibin müdahalesi bana değmedi kart
verme” dediğini ama hakemin buna “giriş şekline
kart verdim” dediğine şahit olduk. Pozisyonlarda
hakemler biraz insiyatif kullanmalı. Ozan İpek gol olan
bir pozisyonda elime değdi diye kart yemişti. Bu konularda
futbolcularda yalan söylemeye yönlendiriliyor.
Doğru söyleyen cezalandırılıyor. Bunun dışında hakem olarak
değerinin bilinmesi gerektiğini ve bu tür hakemlerin çok olmadığını
hatırlatmak isterim.