Son günlerde 'Futbolda şike' davasında
'kumpas' kurulduğu iddiasıyla Gülen Cemaati'ne
başlatılan operasyon kapsamında gözaltına alınanlar ve
tutuklananlar basına yansıdıktan sonra, hemen akabinde, Fenerbahçe
Kulübü Yönetiminin, Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde basın
açıklaması yapması manidardır.
Zira görülüyor ki; Şike davasında ceza alan sanıklar için daha
şimdiden mağdur edebiyatları yapılıyor. Bana göre bu bir algı
operasyonudur. Şike davasının ve diğer teşvik türlerinin,
aklanmaya, temize çıkarılmaya çalışılması yönündeki faaliyetleri
net bir şekilde reddettiğimi ve kınadığımı ifade etmek
istiyorum.
‘Vahim durum’dan kumpasa!..
‘3 tarlayı da sürdük’ sözü ve ‘yağmur
da yağar ekinler çıkar’ söylemi birer temenniden mi
ibaretti? Ele geçen tapeleri yok sayarak yapılan bu aklama
operasyonu hukuki olabilir ama adaletli olabilir mi?
Peki, şimdi tüm bunlar hayal ürünü müydü?
Türk spor tarihinin kara lekesi olan ‘Şike
Davası’ sanıklarının aldıkları cezalar onanmasına rağmen
yeniden yargılanma yolu açılarak, onca delil, bilgi ve bulgular
elde edilmişken, yıllar sonra, ceza alanlar beraat ettirilmesi,
düşündürücü olduğu kadar manidar değil midir?
Şike ile ilgili en çok merak edilen konulardan biri, Fenerbahçe
Başkanı Aziz Yıldırım’ın ‘Şike yaptıysam Fenerbahçe için
yaptım’ şeklindeki açıklaması zihinlerde şüphe uyandırmaya
devam edecektir.
Şahsen ben şikenin, temize çıkarılması yönündeki faaliyetleri
şiddetle kınıyorum.. Kaldı ki şike konusu yeniden yargılanma yolu
açılarak kapansa bile halkın vicdanın da asla
kapatılamayacaktır.
Trabzonspor'un hakkı ne olacak?
Şike davasının sanıkları beraat etse de kamuoyu vicdanında adeta
kara bir leke olarak anılmaya devam edeceklerdir.
Ben kimseye ‘zulmedilsin’ demiyorum. Ancak
Fenerbahçe başkan ve yöneticileri kurtarılacak diye Türk futbolu
çökertilmemeliydi.
Peki Trabzonspor'un hakkı ne olacak? Bordo- mavili kulübe gönül
veren milyonlarca sporseverin hakkı ne olacak? Kim ödeyecek bu
vebali?
Ergenekon ve Balyoz gibi şike davasının da hukuki olduğunu,
fakat siyasiye dönüştüğü kanaatindeyim.
Kararın temyiz süresince Yargıtay 'da düzeltilmemesi halinde
Trabzonspor’un uğradığı haksızlıktan dolayı bu vebalin altından
kimsenin kalkamayacağını düşünüyorum. Ayrıca sormak istiyorum;
madem şike sanıkları suçsuzdu, UEFA Fenerbahçe’yi Şampiyonlar
Ligi’nden nasıl men edebildi?
Hukuk Türkiye'de başka dünyada başka mı
işliyor?
FIFA Etik Komitesi, FIFA Başkanı Sepp Blatter ile UEFA Başkanı
Michel Platini'yi 8 yıl futboldan men etmişti. Türkiye'de şike bir
şekilde aklanırken dünya futbolu rüşvet ve yolsuzluğu
affetmiyor.
Yoksa Türkiye'de şike görmezden mi geliniyor?