Alper Sunaçoğlu büyük yolsuzluğu anlattı
Alper Sunaçoğlu, Türkiye Yüzme Federasyonu'nda dönen yolsuzluğu ortaya çıkardı.
Türkiye Yüzme Federasyonu, şimdi de kıracağı rekoru Guiness Rekorlar kitabına Türk milletinin başarısı olarak yazdırmak maksadıyla İzmir ile Atina / Yunanistan arasında, 320 km mesafeyi güvenlik kafesi kullanmadan Guıness gözlemcileri nezaretinde yüzerek Dünya rekoru kıracak olan Alper Sunaçoğlu ve ekibine köstek olmakla kalmayıp eski rekorlarını karalamakla ve başarılarını küçümsemekle tehdit etti.
Rekortmen yüzücümüz Alper Sunaçoğlu, Türkiye Yüzme Federasyonu'nda yaşanan şaibeli durumları, şok istifalar ve sonrası gelişen olayları İnternetspor'a anlattı.
İşte Türkiye Yüzme Federasyonu'nunda kafa karıştıran olaylar;
Her şey iki sene önce Türkiye Yüzme Federasyonu'nundaki şaibeli harcamaların dikkat çekmesiyle başlamış. Ardından dönemin yüzme asbaşkanı Akın Vural ve ekip arkadaşlarının toplu istifası ve sonrasında yapılan şikayetler, ortalığa dökülen dudak uçuklatan belgeler.. Sonra ne olduyda ortalık sus pus ve olay kapatılmış...
YURT DIŞI HARCAMALARI DUDAK UÇUKLATIYOR
*Alper bey, Türkiye Yüzme Federasyonu'nda yaşananları bir de sizden öğrenebilir miyiz?
- Bundan 2 sene evvel yüzme federasyonundan birçok yönetici istifa etti, şikayetler yapıldı ama ne olduysa bir anda ortalık sus pus oldu. Ama biz takibi hiç bırakmadık. Bazı evraklar birileri tarafından ortalığa saçıldı. O kadar çok emsale uygun olmayan ve lüzumsuz harcamalar yapılmış ki inanamazsınız. Mesela uyduruk bir sporcu test ücreti 5.300 Euro, yabancı antrenörün ev kırası (Dimitri) 3.040 TL kaldı ki Dimitri senede kaç gün Türkiye'de ikamet ediyor, pasaport giriş çıkışlarına bakalım görelim! En komik olanı da 3 tane renkli tonere 751 TL ödeme yapmışlar. Farklı firmadan yazılı teklif aldık. En yüksek veren 65 TL verdı adetine!.. Sonra Güney Afrika'ya gidilmiş, sadece uçak ulaşım bedeli faturası 92.254 TL!! Bunun gibi 3 klasör gereksiz ve emsal fiyatlarından yüksek ödemeler mevcut olduğu belirtiliyor.. Ben de bunları şu şekilde sordum federasyona; 'Ufacık çocuklar sabahın 6'sında kalkıyor antremana gidiyor. Sporcuya destek oluyor musunuz? Hayır. Gencecik çocuk milli takımda ay yıldızı temsıl ediyor sız bu gençlerimizi spora özendirmek için neler yapıyorsunuz? Ne kadar maaş ve yolluk verıyorsunuz? Peki devşirme yüzücülere ödenen maaş ile Türk Milli yüzücüsüne ödenen maaş farkı ne kadar ve farkın sebebi nedır? Kim sorsa -para yok ödenek yok- oysaki yıllık ödeneğınız kimisi 8 Trilyon olarak söylüyor kimisi 25 Trilyon!!! Bunu duymayan bilmeyen yok. Kulağımıza gelen rakamlar bunlar! Yani devletimiz daha ne yapsın ki!!! Ama bu destek sporcuya ulaşmıyor ise orada durmak düşünmek gerekir diye düşünüyorum...
'TEHDİT EDİLDİM'
* Peki federasyona sorduğunuz sorulara cevap alabildiniz mi?
- Ben 'yanlış işler, gereksiz ve emsale uygun olmayan ödemeler yaptığınızı vatandaş olarak görebiliyorum, sizden maddi beklentim, kıyak, jest, ayrıcalık beklemiyorum' dedim. Sadece görevinizi layıkıyla ve objektif olarak yapmanızı rica edıyorum. İzmir'den Atina'ya yüzeceğim Guiness gözlemcileri nezaretinde. Sizden tek istirhamım yüzebilmem için iki ülke arasındaki resmi kurumlarla yazışmalarımı yapın izinlerimi çıkarın vize sorunumu çözün dedım... Cevap 'senı bitireceğiz' oldu.
* Yani tehdit edildiniz...
- Evet, federasyon yönetim kurulu üyesi Nilüfer Şanvar ve Mete Gürel farklı zamanlarda telefonla arayarak tehdit ettiler...
'TÜRKİYE'DE DAĞ MI YOK'
* Sizin basında çıkmanız federasyonu rahatsız etmişe benziyor.
- Şunun altını önemle çizmek isterim. Ben kimseyi suçlamıyor sadece aklı selim düşünüp bu ülkenin sporcusu ve vatandaşı olarak bilgi edinme hakkımı kullanıyor ve soru soruyorum. 3 tane toner 750 milyon olur mu? Sadece bir Yükselti Kampı için Güney Afrika'ya gidilir mi? Türkiye'de yüksek dağ mı kalmadı!!! Afrika'nın neresi yüksekmiş!! Hadi gittin diyelim sadece uçak parası 96 milyar!!! Kaç kişi gittiniz? Kaç tane milli sporcu var ki... Yanı bütün bu sorular kafamızı karıştırıyor... 'Bize ne' diyemem çünkü ben ülkem adına bayrağım adına bir etkinlik yapacak olduğumda bana 'ödeneğimiz yok' deniyor. Beni boş verin bir sürü gencecik sporcu var, bu çocuklar spora özendirileceği yerde 'para yok imkan yok' denilirken devletimiz ise üstüne düşeni yapıp gerekli ödenekleri yapıyor iken bu gereksiz harcamalar ortalığa saçılıyor ve bu bilgilerde vatandaş olarak bana kadar geliyorsa sormak hakkı doğuyor.
ZEKERİYA ÖZ'ÜN MASRAFI DEVEDE KULAK!
* Bu söylediklerinizi bugüne kadar denetleyen bir teftiş yapılmadı mı?
- Duyumuma göre teftiş geçirmiş federasyoncular. Doğrumu yanlış mı bilmiyorum. 'Bizim alnımız ak teftişten bile geçtik' demişlerdi, federasyondan beni tehdit etmek için arayan yetkililer. Onların ifadesine göre teftiş görmüşler ve müfettişler 'harcamalar uygun demış'... Bu durumda sormak lazım 'kardeşim 60 TL'ye toner varken niye 750 TL'ye toner alımına nasıl uygun dedin' diye!!! Burada toner sadece örnek. Biz sadece bu harcamaların emsal fıyat araştırmasının yapılmasını, ayrıca bu ödemelerın yapılması gereklimiydi değil miydi keyfıyet var mı yok mu, bu para harcanmış; yüzme sporumuz, Türk sporcumuza geri dönüşü ne olmuş ayrıca ihale dosyalarının kimlere verildiği ihale edilen işin muammen bedelleri ile emsal piyasa değerlerinin bağımsız denetim şirketleri tarafından denetlenmesini bunların araştırılmasını istiyoruz. Sporcu sayısı ve kampa giden katılımcı sayısını mukayese ettiğinizde saçmalık gün gibi ortada... Krallar gibi o ülke senin bu ülke benim gezip tozup sefa sürmüşler. Zekeriya Öz'e kızıyoruz 75 milyarlık tatil yapmış diye, bu adamların yanında savcı beyin masrafı devede kulak...
OLİMPİYATLARI NEDEN KAYBETTİK?
* Türkiye'de futbol dışındaki spor dallarına yeteri kadar destek verildiğini düşünüyor musunuz?
''Bana göre yapılanları kısaca özetlemek gerekirse Ülkemizde özellikle amatör sporlarda, sporcuya, emeğe gösterilmeyen saygı maalesef ortada. Sporumu yapıp ülkeme başarı getirmek yerine bir sporcu olarak bunlarla uğraşmak zorunda kalmam. Tek kelimeyle bunun adı rezalet. İşte Olimpiyatları neden Tokyo'ya kaptırdığımızın sebeplerinden sadece birisi... Tokyo'da bir sporcu bir başarının, hedefin hayalini kurar, devlet ve ilgili kurumlar ise o sporcunun hayali gerçek olsun diyerek destek olmak için seferber olurlar. Ama ülkemizde devletimiz üzerine düşeni görüyoruz ki yapmış ancak yapılanlar sporcuya ulaşmıyor. Bir yerlerde yanlışlıklar, aksaklıklar var. Bunun çözümünü bulacak olan yine devletimizin duyarlı yetkilileridir. Sporcuya ve emeğe saygı verildiği gün sporcularımızın güven duygusu ve devletin şefkatini hissettiği gün olimpiyatların bundan sonraki adresi mutlaka ülkemiz olacaktır.''
ALPER SUNAÇOĞLU HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN