12 Dev Adam nereye koşuyor?

Burak Soyer, A Milli Takım'ın performansını ve madalya şansını spor yorumcularına sordu. İşte 12 Dev Adam'ın gidişatı...

Türkiye'nin ev sahipliğini yaptığı 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nda grup maçları geride kaldı. 12 Dev Adam savunması ve takım oyunuyla beş maçın beşinden de galip ayrıldı. A Milli Takım'ın performansını ve madalya şansını spor yorumcularına sorduk.

2010 Dünya Basketbol Şampiyonası 28 Ağustos'ta başladı. Turnuvanın Türkiye için iki ayrı önemi var. Birincisi Türkiye basketbol seyircisi dünyanın en formda takımlarını bir arada görüyor. Ama daha önemlisi Türkiye A Milli Basketbol Takımı'nın sahadaki müthiş beraberliği. Basketbolseverler ilk defa sahada, 'spor ağzıyla' söylersek, bu kadar kolektif bir takım görüyor. Buna seyircinin büyük desteği eklenince turnuvanın bir şölene dönüştüğünü söylemek mümkün. Bireysel değil takım oyununun ön plana çıkması seyirci açısından ayrı bir heyecan uyandırıyor.

Grup maçlarında bilindiği üzere A Milli Takım 5'te 5 yaptı ve gruptan birinci çıktı. Bugün mücadele edeceğimiz rakibimiz Fransa. Turnuva 12 Eylül'de sona erecek. Şampiyonanın devamında 12 Dev Adam'ın turnuvayı kaldırıp kaldıramayacağı merak konusu. İlk defa önüne bakmadan ilerleyen bir takımız diyen de var, çeyrek finalde eleniriz diyen de. Meseleyi masaya yatırıp, spor yorumcularına takımın grup maçlarındaki performansını sorduk. Takım oyunu ve savunmadaki baskı göze çarpıyor. Gidişat iyi görünüyor...

En iyi top çalan Sinan Güler
Grup maçlarındaki istatistiklere de göz atacak olursak... Grup maçlarında en çok sayı atan isim Arjantinli Luis Scola. Arjantin Milli Takımı'nın kaptanı Scola, 5 maçta attığı 145 sayı ile grup maçlarının en skorer ismi oldu. Ribauntlarda ise Çinli Jianlian Yi 4 maçta 39 ribauntla ilk sırada yer aldı. Ersan İlyasova da 4 maçta aldığı 36 ribaunt ile ikinci sırada kaldı. Top çalmada ise birinci bizden çıktı. Takımın en enerjik oyuncularından Sinan Güler, 4 maçta 13 top çalmayla grup maçlarının 'hırsızı' oldu. Asistte ise birinciliği İspanya'dan Marcelo Huertas 5 maçta 33 asist yaparak kaptı. Grup maçlarının bloktaki lideri ise Fildişi Sahilleri'nden Mamadou Lamizanas. Lamizanas 5 maçta 16 blok yaptı.

Kaan Kural - NTV Basketbol yorumcusu
Sona bırakmamak gerekiyor

Şu anda harikayız. Potansiyel bir savunma takımıyız. Kendi içinde duygusal bir takım olduğumuz için savunmamızla ön plana çıkıyoruz. Eğer hücum takımı değil, savunma takımıysanız karşı tarafa sayı attırmayarak saha içinde var olabilirsiniz. Takımın şu andaki potansiyelini rengi ne olursa olsun madalya alacak biçimde görüyorum. Yarı finale kadar favori takımız. Bu takımda dört tane NBA oyuncusu var. Daha ne olsun? Takımın tek eksiği nedir diye sorarsanız; maçı sonlara çok bırakmamak gerekiyor. Üçüncü çeyrekte işi bitirirsek daha iyi olur.

Banu Yelkovan - Spor yorumcusu
Konsantrasyonu hiç kaybetmemek lazım

Şampiyona başlamadan önce herkesin korkusu grup maçlarıydı. En kuvvetli gruplardan birine düştüğümüz ve burada alınacak kötü sonuçlarla, çeyrek finalde çok güçlü rakiplerle eşleşebileceğimizin altı çiziliyor ve Milli Takım'ın grup maçlarında çok dikkatli olması gerektiği söyleniyordu. Şimdi 5'te 5 yaptığımız için bunu unuttuk, direkt madalyaya konsantre olduk. İkinciliğin bile başarısızlık sayıldığı bir ülkede 'madalyadan' da kasıt, altın madalyadır herhalde? Şahsen Dünya Şampiyonası'nın Türkiye'de yapılmasından ve Milli Takım'ın şu ana kadar olan gidişatından yeteri kadar mutluyum. Grup birinciliği bize finale doğru daha rahat bir yol açtı. Ama malum, maçlar oynanmadan kazanılmıyor. Bu aşamadan sonra konsantrasyonu hiç kaybetmemek lazım. Bu ülkede yıldızların eleştirilmesinin haber değeri yok bence. Hidayet çoktan alışmış olmalı.

Bağış Erten - Eurosport Türkiye Genel Yayın Yönetmeni
Hangi Hidayet'i göreceğimiz önemli
Başarıya giden her takımın bu başarıya sinerjiyle ulaşacağını düşünüyorum. Pek çok basketbol ülkesi, takım olmak için 'kimya' kadar 'matematiğe' de güvenir. Ancak bizde kimya her şeyin önünde, fizikten de, matematikten de önemli. Şampiyonaya başlarken herkesin Tanjeviç'le ilgili sıkıntıları vardı. Fakat bu turnuvada bunlar aşıldı. Hidayet'e neden eleştiriler geldiğini de anlamış değilim. Hidayet benim normal hayatımda bile sıkıştığımda topu atabileceğim bir oyuncu. Onunla ilgili benim kafamdaki görüntü şudur: 2001 Türkiye Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda Almanya maçında, ilk şutu kaçırdı. Herkes ofladı pufladı. Ama öyle bir ikinci şut attı ki tarih değişti.  Turnuvanın kalanında hangi Hidayet'i göreceğimiz önemli. İlk atışı yapanı mı, ikinciyi mi?

Uğur Vardan - Radikal Spor Müdürü
Mağlubiyet sürpriz olmaz

'12 Dev Adam'ın tuhaf bir turnuva karakteri oldu. Son derece başarılı bir giriş yapıyoruz ama sonrası hakkında hep soru işaretleri oluşturuyoruz. Bu biraz da, bu coğrafyanın 'final sendromu'yla ilgili ('Türk gibi başlamak' deyimine uygun olarak sanırım). Malum 'Final' denince, ne yazık ki yokuz (2000'deki Galatasaray'ın UEFA Başarısı hariç). Tanjeviç'in öğrencileri, yer aldığı C Grubu'nu 'beşte beş'le tamamladı ve ışıltılı bir tablo sundu. Ama takımın şöyle bir karakteri var; arkasına seyirciyi de alarak oyunun bazı bölümlerinde şahlanıyor ve rakibine öldürücü darbeyi vurarak sonuç alıyor. Ama bazen de öyle bir krize giriyor ki, çıkması mümkün olmuyor. Keza Porto Riko maçında bu 'kriz'in bir örneğini sergilediler ama çıkmayı başardılar. Şimdi rakip Fransa, kağıt üzerinde kazanılabilir bir maç gibi görünüyor. Ama yine de mağlup olunması durumunda, kimse için sürpriz olmamalı. Seyirci konusuna gelince; gönül isterdi ki Türkiye'nin maçları dışında da salonlar dolsun ama ne yazık ki spor kültürümüz ancak bu kadarına el veriyor; ama desteğe gelince sağolsunlar, gerekli anlarda gerekli rolü üstleniyor ve sendeleyen takımı ayağa kaldırmayı başarıyorlar.

BURAK SOYER-AKŞAM

Günün Önemli Haberleri