SPOR MEDYASI

Hıncal Uluç Galatasaray'ı yerden yere vurdu

Türk spor medyasının duayen ismi Hıncal Uluç, önce Galatasaray'ı ardından tüm spor medyasını topa tuttu.

Hıncal Uluç Galatasaray'ı yerden yere vurdu

Türk spor medyasının duayen ismi Hıncal Uluç, Galatasaray ve spor medyasını topa tuttu. Uluç, “Tüm programlar Fenerbahçe'den yana taraf tutuyor” iddiasında bulundu..

Kah 'gevrek' kahkahası eşliğinde, kah çatılmış kaşları ve gergin bakışlarıyla gazeteciliği, spor medyasını, geçmişi, geleceği, İstanbul'u konuşan Hıncal Uluç, İnternet Haber'den Hande Aydemir'in sorularını yanıtladı.

Boynunda gazetesi Sabah'ın neredeyse hiç çıkarmadığı kimlik tanıtma kartı, karşısında hiç kapanmayan haber kanalları ile yaptığını "modern köşe yazarlığı" olarak tanımlıyor Hıncal Uluç. Hatta bu türü Türkiye'de başlatan ilk kişinin de Uğur Mumcu olduğunu anlatıyor.

“Türkiye'de gazeteci yok” diyerek isyan eden Uluç, tepkisini ise “hepsi üç maymun: görmem, bilmem, söylemem...” diyerek dile getiriyor.

İşte birbirinden dikkat çeken sorulara, duayen gazetecinin verdiği yanıtlar:

GALATASARAY İÇİN "DEFOLUP GİTSİNLER" YAZDIM DAHA NE DİYEYİM?

Hande Aydemir: Biz gazeteciler ile medyayı konuşalım, arada da siyasetten söz edelim diye yola çıkmıştık. Ama sizin gibi spor ile ilgili bir isim olunca karşımızda öncelikli olarak spordan söz edelim istiyorum. Galatasaray ile ilgili çok şey söyleyeceğinizi düşünüyorum.

Hıncal Uluç: Galatasaray için söyleyeceğim yeni bir şey yok. Her gün söylüyorum, fazlasıyla söylüyorum. Türkiye'nin en çok satan gazetelerinden birinde söylüyorum. Merak edenler oradan okuyor zaten. Onun için Galatasaray ile başlamak yanlış.

H.A.: Spor sormadan geçemem ama...

H.U.: Galatasaray malumu ilan. Galatasaray berbat. Zavallı bir performans sergiliyor. Gerek sportif gerek idari bakımdan... Daha ne söyleyeyim. “Bunlar defolup gitsin artık” yazdım geçenlerde.

H.A.: Hamzaoğlu'nun ahı tutmuş olabilir mi peki?

H.U.: Hamzaoğlu kim ya... Galatasaray'da tavşanın suyunun suyu.

H.A.: Mustafa Denizli doğru bir karar mıydı?

H.U.: Mustafa Denizli çok doğru bir karardı ama Denizli artık Denizli olmadığı için. Kendisini de Galatasaray'ı da perişan ederek kaçtı gitti. Denizli'nin bu kadar değişeceğini kimse tahmin edemezdi. En yakın arkadaşıyım, ben görmedim bu değişikliği... 40 yıllık arkadaşıyım. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez. Ben görmediysem kim görür.

ARTIK STADYUMDA MAÇ İZLEMİYORUM ÇÜNKÜ...

H.A.: Stadlara gitmiyorsunuz. Uzun yıllardır maç izlemeye gitmiyorsunuz.

H.U.: Ben 2000 yılında Galatasaray, Monte Carlo'da Real Madrid'i yenip Avrupa Süper Kupası'nı aldığından beri bundan sonra bir tek maça giderim Galatasaray, Şampiyonlar Ligi Final Maçı oynarsa... dedim. Televizyondan seyrediyorum artık maçları. O seyirciler de bitti çünkü. Yani çok çirkin, birbirinden nefret eden, birbirine öfke duyan, sadece rakibinden değil... Kendi aralarında bile bölünmüşler seyirciler. O stresi yaşamaktansa, evde oturup, arkadaşlarımızla gırgır yaparak, keyfimizle, harika bir sportif seyirci grubumuz var. Benim evim stadyum.

H.A.: Siz mükemmel bir futbol programı yapıyordunuz, NTV'de. Şimdi A Haber var mesela. Orada bir spor programı yapmayı düşünür müsünüz? Sizi yine ekranda görür müyüz?

H.U.: Yapıyoruz zaten 2 senedir her hafta.

SPOR MEDYASI YOK! TÜRKİYE'DE FUTBOL MEDYASI VAR

H.A.: Spor medyasından söz edelim biraz da... Kim iyi kim kötü? Programlar eski tadı veriyor mu?

H.U.: Spor medyası yok! Sadece futbol medyası var. Futbol medyası da, Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş medyası diye var. Bu ülkedeki geri kalan futbol takımları o medya için konu değil.

H.A.: Siz hangi kanallardaki spor programlarını izliyorsunuz peki?

H.U.: Ben sadece canlı yayınları izliyorum. Kendi programım dahil hiç bir programı izlemiyorum. Bir de önümde haber kanalları açık. Ama alt yazılarını takip ediyorum. Ne oluyor diye. Televizyon ile başka ilişkim yok.

H.A.: Tamamen kestiniz yani televizyon ile ilişkiyi... Zevk almıyorsunuz?

H.U.: Zevk alınacak bir televizyon var mı? Bana diyin ki Hıncal Bey şu programı seyretseniz iyi olur. Üç saat süren diziler... İnsanın tahammül sınırlarını zorlayan reklam arası diziler. Ben o kadar boş zamanı olan bir adam değilim. 4 saat bir dizi için televizyon başında oturacak biri değilim.

H.A.: Şansal Büyüka, Tümer Metin, Ersun Yanal belki Rıdvan Dilmen ve Güntekin Onay'ın... Bu tarz isimlerin programlarını takip etmez misiniz?

H.U.: Bütün spor programları taraflı. Hepsi taraflı. Hepsi Fenerbahçe'den taraf açıkça. Korkuyorlar, ödleri patlıyor. Çünkü Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım, başta Erman Toroğlu, arkasından NTV'de bizim 'Doksan dakika'... NTV bizi kovdu. 14 sene yaptığımız programı sona erdirdi. Biz bırakmadık, bizi kovdu NTV. Ben programın bittiğini gazetede okudum. Nezaketen programın bitti bile demediler. Hıncal Uluç'u, Erman Toroğlu'nu, kanalın spor müdürünü kovabilen biri olunca; hepsinin de ödü patlıyor. Aman bize bulaşmasınlar, iyi para kazanıyorlar çünkü... Aman bize dokunmayan yılan bin yaşasın. Aziz Yıldırım ne isterse öyle gazetecilik yapılıyor.

H.A.: Ve buna da karşı koyamıyorlar.

H.U.: Rus Devriminde Lenin'in sloganını düşünün. İşçilere ne diyordu? Kaybedecek neyiniz var zincirlerinizden başka. Kaybedecek şeyi olan insan korkar. Bugünkü gazetecilerin çok kaybedecek şeyi var. Hepsinin arabaları var, üst düzeydeler ise korumaları var. Şimdi yaşarken ekmek elden su gölden, niye Aziz Yıldırım'a bulaşıp da işsiz kalacaksın. Salla başını al maaşını...

TÜRKİYE'DE YENİ GAZETECİ YOK! HEPSİ ÜÇ MAYMUN

H.A.: Eski ile yeniye bakınca neler söylersiniz? Yeni gazeteciler de sıkıntı yaşıyorlar...

H.U.: Türkiye'de yeni gazeteci yok! Bakın bunu hep söylüyorum. Kimsenin de gıkı çıkmıyor. Geçenlerde Hürriyet, Sabah -benim kendi gazetem-, Milliyet, Vatan, Habertürk'ün spor müdürlerinin isimlerini yazarak, bakın adınızla yazıyorum, hepiniz de benim arkadaşımsınız, şu şu konuları niye yazamıyorsunuz diye soru sordum. Bir tanesi ne gazetesinde cevap verebildi, ne de bana telefon edebildi. “Off-the-record Hıncal Abi durum şu...” diyebildi. Hepsi üç maymun: Görmem, bilmem, söylemem... Kamuoyunu bunlar oluşturuyor. Hürriyet, Sabah, Habertürk, Vatan, Milliyet... Daha çok satan gazete var mı Türkiye'de?

H.A.: Yıldız gazeteciler neden çıkmıyor artık? Eskiler mi izin vermiyor buna?

H.U.: Söyledim. Yıldız olmak için düşündüğünü aynen yazabilmek gerekiyor. Yanlış yazmak önemli değil. Ben 60 senedir yazıyorum. Her yazdığım doğru değil, yazdıklarımın yüzde 50'si doğru değil. Okuyup da kıpkırmızı olduğum yazılarım var, ben bunu nasıl yazmışım diye. Olmaz olur mu? Ben Allah mıyım, her dediğim doğru olsun, her kararım doğru olsun? Yazıyorsun önce, sonra bir gün bir şeyi anlıyorsun öyle değilmiş. Ama bu yanlışların hepsi, kendi yanlışlarım. Benim yanlışım, başkasına alet olarak yaptığım yanlışlar değil. Hıncal şöyle yaz, Hıncal şunu yaz denildiği için yaptığım yanlışlar değil. Bizim A Spor'daki program niye tutuluyor, çünkü Kemal Belgin de Güven Taner de ben de... Kimse umurumuzda değil... Kovarlarsa kovarlar. Ben A Spor'a gidip yalvarmadım, program yapayım diye. Bilakis, A Spor geldi, tam kadro oturdu karşıma, 10 defa yalvar yakar program yaptırdılar bana. 'Ben istemiyordum, rahatım yerinde beni uğraştırmayın' dedim. Hayır sen bize lazımsın dediler. Şimdi de umurumda mı benim. Hadi maçaları sıkıyorsa desinler bana programda şunu söyleme diye. Ya da şunu de desinler bakayım. Teşebbüs etsinler ne oluyor? Darmadağın ederim orayı. Ama ben çoluğum yok, çocuğum yok. Kimsem yok. Tek başımayım. Evde ekmek parası, süt parası, mama parası bekleyenler yok. Arkamda bırakacağım kimse de yok. Ben ölürsem, bu da çocuklarıma kalsın dediğim biri de yok hayatımda. Benim herhangi bir şeyden korkmam için hiç sebep yok. Korkanlara da kızmıyorum. Bu devirde böyle. İnsanlar korkacak.

ntv
Yorumlar
TREND HABERLER