Fenerbahçeliyim, gururluyum…

Sarı lacivert renklerine gönül verdiğim için, o armayı sevdiğim için ve Fenerbahçe’li olduğum için o kadar gururluyum ki. Türkiye’nin en büyük takımının taraftarı olmak, onun hakkında yorumlar yapabilmek ve bir mücadelenin parçası olmak bana onur veriyor. Açık bir şekilde saldırıların ardı arkası kesilmezken her gün bir yenisinin eklenmesi bizleri yıldırmayacağı gibi daha da güçlendiriyor.

Geride bıraktığımız süreçte Fenerbahçe camiasının nasıl tek yumruk olduğunu cümle alem gördü. Haksızlıkların, arsızlıkların, çamur atmaların, fırsatçıların üstümüze yağmur gibi yağdığı günlerde hiç yılmadık. Taraftarımız maçlarda takımının yanında olmaktan bir an bile vazgeçmedi. Hiçbir an olsun takıma sırt çevirmedi. Bundan sonra da çevirmeyecek.

Fenerbahçe diğer kulüplerin aksine hiçbir güce boyun eğmemiştir. Doğrularından hiçbir zaman şaşmamıştır. Haksızlıklara karşı mücadele etmiştir. Şampiyonluk süreçlerinde rakiplerimiz bile her zaman bizim değil karşımızdaki rakibin şampiyon olmasını istemiştir. Şampiyonluk yarışışında Galatasaray ile çekişiyorsak diğer takım taraftarları Galatasaray’ın şampiyon olmasını istemiştir. Beşiktaş ile şampiyonluk için yarışıyorsak diğer takım taraftarları ve futbolcuları yine rakibimizin şampiyon olmasını istemişlerdir. Fenerbahçe şampiyon olduğunda bu başarının altında ezilmekten korkmuşlardır. Kimi zaman ittifak olmuşlardır.

Bu ülkede Bursaspor’lu Ozan İpek maçtan sonra açıklamasında Trabzonspor’lu Onur ile görüştüğünü ve gol yemediği taktirde ne istersen vereceğim dediğini, tatile beraber gideceğiz dediğini bile bile Fenerbahçe şampiyon olamadı. O konuşmayı Fenerbahçe şampiyon olduğu zaman bir oyuncu Volkanla görüştüm deseydi adına şike denirdi. Bu çekememezlik hiçbir zaman bitmeyecektir. Fenerbahçe eğer FENERBAHÇE VE DİĞERLERİ diyorsa bunun bir sebebi vardır. Alın size o açıklamanın videosu. Karar sizin :

Rakiplerimiz maç öncesi futbolcu ayartarak kadro dışı oyuncu bıraktırdı ama suç olmadı.

Maç günü transfer yaptı, suç olmadı.

Kiralık verdiği oyuncuları devre arasında alacağız dedi ve sözleşmesi fesih edildi, suç olmadı.

Bu oyuncuları ertesi sene hiç oynatmadan takımdan gönderdi, suç olmadı.

Sezon içerisinde oyuncuları sürekli ayartarak takımları ile sorun yaşamalarına neden oldu, sezon sonunda yapılan etik olmayan transferler hiç suç sayılmadı.

Bunca rezillik varken Emenike oynamadı diye şike yaptı dediler. Oynamadan şike yaptı. Aynı Emenike o sezon şampiyonluk yarışı verdiğimiz Trabzonspor’a karşı da oynamadı ama ses çıkartan olmadı.

Engin hakeme yaptığı eylemden dolayı 11 maç ceza aldı. Meireles için bundan az olamaz diye zemin hazırlandı. Maç gecesi hakem raporu sızdırıldı. Derbi  3D verildi. 24 kamera vardı bildiğim kadarı ile. Bir pozisyonda en az 7-8 açıdan tekrarı oluyor. Madem bu kadar kamera var neden Meireles’in tükürdüğü pozisyonu göremiyoruz.

Caner konusunu hiçbir zaman unutmayacağım ve unutturmayacağım. Hakem LAN dedi diye attım diyor. PFDK kart sonrası gösterdiği itirazdan verdik cezayı diyor. Sen haksız yere kart ver. Rakip takım oyuncusu maçtan sonra o kelimeyi ben sarf ettim desin ama verilen cezayı aynen uygula. Bunun neresinde adalet? Bu nasıl düzen? Caner’in kırmızı kart ile ilgili açıklamaları:

1- Soruyorum haksız yere ceza veren kurumlara? Bursaspor 5 maç saha kapatma cezası almıştı. Neden kaldırdınız?

2- Aynı Bursaspor 3 maç saha kapatma cezası almıştı. Neden kaldırdınız?

3- Fatih Terim söylemlerinden dolayı 5 maç ceza almıştı. Neden Fenerbahçe maçı öncesinde cezayı ertelediniz? Aynı Fatih Terim sezon sonunda açıklamalar yapacaktı. O açıklamalar neden yaptırılmadı?

Tüm bu tezgahların içinde Fenerbahçe onurlu mücadelesini sürdürebiliyorsa, bu çarkın içinde dimdik durabiliyorsa helal olsun. Kurgu önceden yazılıyor. Medya bunun hazırlığını yapıyor ve sonrasında uygulanıyor.

Televizyonlarda tam 1 ay Fenerbahçe Ülker Arena için program yaptılar. İskan belgesi yok diye. O programı yapan şahıslara sesleniyorum. Program içerisinde TT Arena Ali Samiyen Spor Kompleksinin de iskan belgesinin olmadığından bahseden bir Belediye başkanı oldu. Neden o konu hakkında tek kelime etmiyorsunuz. Aynı anda yayın yapan 3 programda bilinçli olarak Fenerbahçe aleyhinde 3 farklı konuda program yapılıyor. Kanalların adını biliyorsunuz. Bunların üçü de organize şekilde yapılıyor.

Tüm sporseverlerin dikkat etmesi gereken konu var ki bunların bilinçli ve plan dahilinde yapıldığıdır. Onlar araştırmacı gazeteci olsa takımların ismine bakmaksızın araştırma yaparlar. 3 Temmuz sürecinde bazı şahıslar savcıların peşinde geziyordu. Adliyeden çıkmıyordu ne hikmetse. Savcılarla oturduğunu ve konuştuğunu açık açık söylüyordu ekranlarda. Sonra bir Alex meselesi çıktı. Sonra Aykut Kocaman’ın Sow transferi ardından Aziz Yıldırım’ın askerlik meselesi ve hemen akabinde Fenerbahçe Ülker Arena… Bunlar tesadüf mü derdiniz? Derbinin oynandığı akşam hakem raporuna nasıl ulaşılıyor.

Hakemlerin odasında kamera mı var? Hakemlerin odası dinleniyor mu?

Bu kurgu bozulacak. Gerçekler elbette ortaya çıkacak. Gazeteci olarak geçinenlerin de kimlikleri deşifre olacak. Fenerbahçe için yazılan senaryolarında kimler tarafından yazıldığı ve uygulandığı da açığa çıkacak. Zaman her şeyin ilacıdır.