SPOR MEDYASI

Çanakkale Savaşı'nda şehit düşen futbolcular

Çanakkale Zaferi'nin 100. yılında, Çanakkale Cephesi'nde şehit düşen futbolcular...

Çanakkale Savaşı'nda şehit düşen futbolcular
Çanakkale Zaferi'nin 100. yılında, Çanakkale Cephesi'nde şehit düşen futbolcular... 
 
Sabah gazetesinin haberine göre; Ülkemizin bağımsızlığı yolunda en önemli dönüm noktalarından biri olan Çanakkale Savaşları'yla ilgili şimdiye kadar çok şeyler yazıldı ancak bu kritik savaşta tüm varlığını ortaya koyan vatanperver futbolcuların hikâyesi henüz yazılmadı.

Onlar, Galatasaraylı, Fenerbahçeli ve Beşiktaşlı'ydı ama cephede tek yürek destan yazarken, futbol sahasında da kahramanlık hikayeleri yazıyorlardı. Yeşil sahada mücadelelerine alışık olduğumuz Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş, bu defa bambaşka bir yerde, Çanakkale Savaşları'nda karşımıza çıktı.

3 KİTAP YAZILDI

Muştu Yayınları tarafından basılan "Çanakkale Aslanları", "Çanakkale'de Efsane Fenerbahçeliler" ve "Çanakkale'de Kartal Sesi" isimli üç eser; savaşın yapıldığı dönemde hem cephede hem de futbol sahalarında kahramanlık destanı yazan futbolcuların hikâyelerini anlatıyor.

Toplumun her kesiminden vatan evladının cepheye koştuğu bir dönemde Galatasaraylı, Fenerbahçeli ve Beşiktaşlı futbolcular da aynı ruhla savaşa katıldıklarını gözler önüne seren kitaplar, bir yandan cephede savaşırken bir yandan at sırsında saatlerce yolculuk yaparak lig maçlarına katılıp yine at sırtında cepheye dönen kahramanların hikayelerini ölümsüzleştirdi.

Erol Ergün'ün kaleme aldığı, Çanakkale Aslanları savaşta tüm varlığını ortaya koyan Galatasaraylı futbolcuları anlatıyor. Fenerbahçeli futbolcuların kahramanlık hikâyeleri, Arif Akpınar'ın kaleme aldığı Çanakkale'de Efsane Fenerbahçeliler kitabında yer alıyor. Murat Kaya'nın kaleme aldığı Çanakkale'de Kartal Sesi ise Beşiktaşlı futbolcuların destansı mücadelesini anlatıyor.

HASNUN GALİP VE KALECİ HAMDİ ŞEHİT DÜŞMÜŞTÜ

Galatasaray'ın yıldızları Hasnun Galip ve Kaleci Hamdi şehit düşmüştü. Bazılarına ise ulaşılamıyordu. Bu nedenle her maçta saha kenarında sandalyenin üzerinde bir iki futbolcunun forması duruyordu. Bazıları cepheden maça yetişemiyordu.Cepheden yeşil sahalara ulaşan haberlerde Neşet ve Haldun Kumkale'den haber alınamadığı belirtiliyordu. Ve arkadaşları yeşil sahada onları 'şehitlik hayatının şampiyonu' olarak tanımlıyordu. 
 
Kitapta cepheden Fenerbahçe maçı için gelen Fenerbahçe Kaptanı Galip'in (Kulaksızoğlu) de hikayesine de yer verilirken, farklı detaylar da ortaya çıkıyor.  
 
Öyle ki cepheden at sırtında gelip rıhtıma zar zor yetişen Kaptan Galip ile kayıkçı arasında geçen konuşmada şu detaylar yer alıyor: 'Kaptan Galip elini cebine attı, birkaç mecidiyeyi kayıkçıya uzattı. Kayıkçı, aralarındaki konuşmalardan, cepheden Fenerbahçe maçı için gelen neferler olduklarını anlamıştı. Kayıkçı, Kaptan Galip'in uzattığı mecidiyeleri tebessüm ederek geri çevirdi. Hele siz maçınızı oynayın, dönüşte ödersiniz beyim. Dönüşte seni nerden bulalım efendi al paranı, dedi Galip. Bak anlaşalım beyim! Eğer maçı kazanırsanız dönüşte de para almam. Kaybederseniz, ikisini birden alırım. Kadıköylü müsün efendi? Kadıköylüyüm. Serin olun beyim, zaten bu tarafa geçecektim. Hem ben Fenerbahçe için bunca yolu tepip gelenlerden para almam. Hele cephede düşmana karşı mücadele eden kahramanlardan hiç almam."

ARİF, SEZONUN İLK DERBİSİNDE...

Arif, 1917 - 1918 sezonunun ilk büyük derbisine, Fenerbahçe-Galatasaray maçına yetişmeye koşuyordu.Ama, 21 Aralık 1917'deki bu maça gitmeye çalışan, yalnız kendisi değildi.Fenerbahçe kaptanı Galip de, Kırklareli'nden İstanbul'a doğru at koşturuyordu. Çanakkale'den Fikirtepe Uçaksavar Bataryası'na tayin olan Ethem ise, daha önceden kulübe varmıştı.Arif ve Galip, uzun at yolculuğunun yorgunluğunu atamadan, sahaya çıktılar. Ama, ne yazık ki, maçı 3 - 2 kaybettiler.İki futbolcu tekrar cepheye döndü. Fenerbahçe kaptanı Galip daha sonra savaş sırasında yaralanıp İstanbuI'a gönderilmiş, bir daha cepheye gitmemişti. Arif ise, cepheden sahaya, sahadan cepheye koşturmaya daha uzun bir süre devam etti.  
 
ARİF'İN ŞEHİT HABERİ YIKTI

Fenerbahçe 1919-1920 sezonuna iddialı bir maç sonucuyla başlamak istiyordu. İlk kez karşılaşacakları İdman Yurdu takımıyla yapacakları maçta yeri doldurulamayan Arif'in de olması gerekliydi. Harbiye Nazırlığı'ndan izin alındı. Ulukışla'ya telgraf çekildi. Maç günü Arif'in şehit düştüğü haberi geldi. Arif, Ulukışla'dan Niğde'deki karargâha at sırtında giderken düşman ateşiyle kalbinden vurulmuştu. Mülazım Hasan maça tek başına gelmiş, haberi Hasan'dan ilk duyan Galip, hemen yanındaki ahşap sandalyeye çöküverdi. Onunla Çanakkale cephesinden beraber gelerek oynadıkları 1915 sezonunda namağlup şampiyon olmuşlardı. Ama şimdi daha sezonun ilk maçında Arif'i kaybetmişti.

Kulüp binası, Çanakkale savaşı döneminde olduğu gibi yine matemhaneye dönmüştü. Herkes birbirine sarılarak hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Biraz sonra saha kenarındaki Arif'in formasına baktı. 'Oynasana sen de mi öldün,' der gibiydi. Doğruldu koşmaya başladı.Bu maçta öyle coşkulu bir oyun ortaya koydular ki belki uzun süre kırılamayacak bir rekora imza attılar. Fenerbahçe, Anadolu İdman Yurdu maçını 11-0 gibi bir sonuçla kazandı. Öyle ki adeta her şehit için bir gol atılmıştı. Futbolcular maç sonunda, sanki bütün golleri Arif atmış gibi Arif'in formasının önüne gidip, "Ruhun şâd olsun Arif" diyerek ellerini açıp dua ettiler.

BEŞİKTAŞLI DOKTOR ALİ DE ŞEHİT OLMUŞTU

Beşiktaş'tan da Şair Kazım, Asım, Rıdvan Beylerin de cephede şehit oldukları haberi geldi. Bütün spor klüpleri boşalıyordu. Kafkas Cephesi'nde de Galatasaraylı futbolculardan Abdurrahman Robenson, Beşiktaşlı Doktor Ali, Doktor Mehmet, Muallim Sadi Bey'in ölüm haberi geldi. Şehitler listesine bakıldığında hepsinin doktor, muallim sıfatları var. O dönemlerde, bütün futbolcular aynı zamanda yüksek tahsilli. İyi meslek sahipleri ve yabancı dil bilen kişiler.

BEŞİKTAŞ MARŞINI KAPTAN KAZIM YAZDI

Beşiktaş'ın kaptanı Kâzım aynı zamanda şairdi. Çanakkale'de sırtına yediği bir gülle ile parçalandı. Birliğindeki yakın arkadaşları, yerde hazin bir şekilde yatarken, ceketinden fırlayan bir kâğıt parçasını hatıra olarak sakladılar. Beşiktaş kaptanının üstünden "Beşiktaş Marşı" çıkmıştı.

ÜÇ BÜYÜKLERİN ŞEHİT FUTBOLCULARI

1 - Arif -Fenerbahçe -Bor Ovası

2 - Nurettin- Fenerbahçe- Fikirtepe Bataryası

3 - Halim- Fenerbahçe -Fikirtepe Bataryası

4- Kemal- Fenerbahçe

5 - Zeki -Fenerbahçe -Çanakkale Savaşı

6 - Hüsnü- Fenerbahçe- Çanakkale Savaşı

7 - Neşet -Fenerbahçe -Çanakkale Savaşı

8 - Refik Bey -Fenerbahçe Kulüp Binasında

9 - Mustafa Bey -Fenerbahçe Kulüp Binasında

10- Haldun -Fenerbahçe

11- Doktor Ali- Beşiktaş Kafkas Cephesi

12- Asım -Beşiktaş- Kafkas Cephesi

13- Muallim Sadi- Beşiktaş -Kafkas Cephesi

14- Kaptan Kazım -Beşiktaş- Çanakkale Savaşı

15- Doktor Mehmet- Beşiktaş- Kafkas Cephesi

16- Rıdvan -Beşiktaş- Çanakkale Savaşı

17- Kürt Celal- Galatasaray -Çanakkale Savaşı

18- Abdurrahman- Galatasaray- Kafkas Cephesi

19- Halit- Galatasaray -Kafkas Cephesi

20- Kaleci Hamdi -Galatasaray- Çanakkale Savaşı

21- Hasnun Galip -Galatasaray- Çanakkale Savaşı

22- Celal İbrahim -Galatasaray -Irak Cephesi (1917)

23- Neşet -Galatasaray -Çanakkale Savaşı

24- İdris- Galatasaray -Trablusgarp Cephesi

25- Refik Ata Galatasaray Çanakkale Savaşı

26- Mehmet Ali -Galatasaray- Çanakkale Savaşı

27- Hasip- Galatasaray- Çanakkale Savaşı

28- Cemil- Galatasaray -Çanakkale Savaşı

29- Nazmi- Galatasaray- Çanakkale Savaşı

30-Ethem - Fenerbançe -Çanakkale Savaşı'nda gazi olmuş 

TREND HABERLER
Yorumlar
TREND HABERLER